Miladı Dolmamış Gölgeli Buseler
- Yazar: Emily Yaramis
- 20 Aralık 2024
- 33 kez okundu
Miladı Dolmamış Gölgeli Buseler
Öyle doluyum ki! Yaşanmışlıkların hepsini yeniden yaşadım. Geçmiş öyle bir döndüm ki, yaşayamadığım duyguların faturasını da kestim. Yüzleştim.
Hem kendimle hem geçmişimle hem benim olmayan sevdiğimle hem annemle hem babamla çocukluğumda bana iz bırakan herkesle tek tek konuştum ve çocukluğuma şefkatle sarıldım.
Tüm yaşadıklarımı, anılar hatıralar denen zihnimin deposuna yerleştirdim. İçimde kalmış, gün yüzüne çıkmayan öylesi duygularım varmış ki, gün be gün beni benden alıp, beni benden atmış.
İstila etmiş o ruhumu amanlarım. Yalnızlığı dibine kadar yaşayan bağrım, kimsesizlik çukurunda düğümlenmiş. Kilitlenmiş beni ben yapan bütün duygularım.
Yıl almış ömrüm. Fakat yol alamamış, toy kurmuş gönlüm fakat sevdayı tadamamış. Ruhumun figanı hiç bitmemiş. Mutlu ettikçe mutlu olmuşum. Eyvallahlarla yorulmuşum.
Zaman sesin soluğun olduğu yerde kefensiz bir celladın deminde, uçsuz bucaksız perde perde savrulmuş.
Kusursuz sandığım yeminlerim, burjuva masallarının paralarında acımadan öğütülmüş. Çilekeşlik marifetmiş gibi. Sabrediyormuş gibi.
Zaman bir veda busesi olmuş ağıtlarımda. Zamansız sevdalarım vakitlerin avucunda, ebrişim dertlerimin ucunda preslene preslene kendini bulma yolunda Burak olmuş.
İnceden, sessizce, kanatları semayı dolduran. Zaman; gidilemeyen yollarım, içilemeyen çaylarım, varlığına sonsuz şükürler yağdırdığım can yoldaşım, arkadaşım, iyikim.
Zaman; evvelim, ahirim. Dünya mutluluğum, ahiret şenliğim, ruh eşim. Zamana hep meydan okuyan senliğim… Miladı dolmamış gölgeli buseliğim…
Emily Yaramis
Editör : Nigar Kaya
Genel Yayın Yönetmeni : Elif Ünal Yıldız
Muhteşem bir dil Muhteşem bir yazı...