KÜLTÜR ve KÜLTÜREL GEÇİŞLER

KÜLTÜR ve KÜLTÜREL GEÇİŞLER

KÜLTÜR ve KÜLTÜREL GEÇİŞLER

İnsanoğlu toplayıcı avcı yaşarken dahi kendi endüstrisini geliştirmiş (en temelde Chelléen, Abbevillien, Acheuléen gibi endüstriler) ve her endüstri kendi kültürünü ortaya çıkartmıştır. Bununla birlikte toplum her aşamada kendini geliştirmeye devam etmiştir.

İnsanın alt paleolitik dönemden başlayan serüveni Neolitik Devrim ile doruğa çıkmış ve insanın yerleşikleşmesi ile birlikte toprak ve diğer canlılara egemenliklerini kabul ettirmeleri konusu ortaya çıkmıştır. Yerleşik hayata geçen insan, kaliteli bitki tohumlarını seçerek daha verimli ve daha lezzetli bitkilerin yetişmesini sağlamıştır.

İşte bu yetişme ve yetiştirme işlemi ile günümüzde sıkça kullanılan bir terimin de altlığı hazırlanmıştır… Kültür…

Kültürün kelime anlamına baktığımızda, Latince ‘edere-cultura’ den geldiğini savunan araştırmacıların sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Bunu destekleyen yaklaşım Latince’de ‘ikamet etmek’, ‘yetiştirmek’, ‘korumak’ anlamları taşıyan ‘colere’ kökünden türetilen ‘cultura’ kelimesi ile ortaya konulmaktadır.

Kelimeyi günümüze taşıyan en büyük kullanım ise Romalıların doğada kendiliğinden oluşan bitkiler ile yetiştirme bitkileri birbirinden ayırmak için cultura kelimesini kullanmalarıdır. Tıpkı günümüzde kültür mantarının isminde kullandığımız gibi…   

Anlaşılacağı gibi kültür de insanların yerleşik hayata geçmesi ile doğan bir terimdir. İnsanlar geliştikçe kendi toplumlarını da geliştirdikçe, gelişmenin ihtiyacı olan terimleri de üretirler. Bunun günümüzdeki örneğini, teknoloji geliştiren Anglo-Sakson kültürü ile üretilen ‘data’, ‘information’ ve ‘knowledge’ terimlerinin Türkçede tam karşılık bulamaması ve sıklıkla “veri” ye indirgenmesinde bulabilirsiniz.

Her ne kadar terimler her kültürde tam olarak anlamlarını karşılamasa da üretilen bilgi dünya geneline yayılmaktadır… Bilgiyi üretenler, kendi üretim teknikleri ile birlikte bu tekniklere erişmelerini sağlayan bakış açılarını da yaymaktadırlar. Buda kültürel geçişleri ortaya çıkarmaktadır.

Peki nedir bu kültür? Başlangıçta endüstrinin ortaya çıkarılması ve arkasından yerleşik hayata geçiş ile sürdürülen ama asla endüstriyel yaklaşımdan uzaklaşılmayan kavramın günümüzdeki tanımını toplumsal yaklaşım ve birikim ile toplumun meydana getirdiği her türlü maddi ve manevi oluşum olarak kabul edebiliriz.

İşte bu bağlamda ortaya çıkan kültür, toplumların olumlu yada olumsuz etkileşimi ve birbirlerinden faydalanmaları ile yayılmaktadır.

Kültür belirli bir alana yayıldıktan sonra yalıtılabilir de! Bu önemli bir detaydır. Bazı durumlarda garip olarak bile adlandırılabilir. Bunun güzel bir örneğini Bering Boğazını geçerek Kamçatka’dan Amerika kıtasına yerleşen Kızılderililer’de görebiliriz. Ethel Steward’ın yaklaşımı ile Saha, Altay, Hakas, Televit ve Tuva Türk adetlerinin Kızılderililerde gözlendiğini ifade etmesi de buna bir örnek teşkil etmektedir.

Bering Boğazının kapanması ile sonrasında ‘Amerika’ adı verilecek olan kıtaya geçen kabilelerin, buradaki nispeten daha rahat imkanlar ve daha bol besin kaynakları ile çevrelenmesi, endüstriyel gelişimlerini ihtiyaçlarının karşılanması sebebi ile yavaşlatırken kültürlerinin korunmasını da pozitif yönde korele etmiştir. İncelemelerimize devam ettiğimizde Sioux (Siu) kabilesinin dilinde de bu kültürün izlerine rastlanmaktadır.

İna ( Ana) ve Ate (Ata) kelimelerinin kullanımı ile birlikte Atapascan (Atabaşkan) Kızılderilileri arasındaki uygulamalarda ve dil gelişiminde bu izlere rastlamak mümkündür. Barbarlığın tanımının insanlığın tarıma geçtiği ilk evre olduğunu düşünürsek, 19.yy başlarında Amerikan yerlileri Barbarlık düzeyine bir kültürde devam ederken Avrupa ve Kuzey Asya’da Barbarlık çoktan geride kalmıştı… 

İnsanoğlunun yaşam döngüsü ve devrimleri içerisinde kültürlerin oluşumu ve yayılması; kültürel geçişleri de ortaya koymuştur. Kültürel geçişler halen devam etmekte olup günümüzde kapitalizmin getirdiği kültürel baskı ile toplumlar evrilmektedir…

İbrahim Aykut KAYA

 

Kaynaklar

Erdoğan, H. A. (2020). Arkeolojik Kültür Varlıkları Turizmi Arkeoturizm Planlamasında Arkeolog Etkisi. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi(43), 343-351.

Oğuz, S.E.(2011).Toplum Bilimlerinde Kültür Kavramı. Edebiyat Fakültesi Dergisi. Cilt 28 Sayı 2

Aslan, A. A. (2015). Amerika Yerli Kızılderili Ve Türk Halk Kültüründe Destanlaşmış Şamanlar, Gün Ana Ve Toprak Ana. Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler Ve Edebiyat Fakültesi Belgü Dergisi(2), 53-85.

İbrahim Aykut KAYA

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ 

Önceki çalışmalarımı da okuyabilirsiniz:

NEOLİTİK VE MEDENİYETİN İNŞASI

 

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İbrahim Aykut KAYA

1979 yılı doğumlu İbrahim Aykut KAYA, ilkokulu bitirdikten sonra Orta okul ve liseyi Ankara Deneme Lisesi’nde okumuştur. Sonrasında Çankaya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olup özel sektörde bir süre çalıştıktan sonra kamuya geçmiş ve kamuda çalışmaya devam etmiştir. Bu süre içerisinde Biyoekonomi Yüksek Lisans eğitimini tamamlayan ve aynı zamanda Adalet Meslek Yüksek Okulu’nu da bitiren yazar, sonrasında ciddi hobisi olan Arkeoloji alanında derinleşmek amaçlı olarak Ankara Üniversitesi Arkeoloji bölümü Tarih Öncesi Arkeoloji Bölümünde eğitim almaya başlamıştır. İbrahim Aykut KAYA, kamuda ve özel sektörde büyük projelerde çalışmış ve yönetici olarak yer almış olmakla birlikte, akademik olarak da ulusal ve uluslararası yayımlara imza atmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.