İNSANIN KENDİ İLE REKABETİ

Rekabet; aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme , yarışma ve yarış anlamına gelmektedir. İki çeşit rekabetçilik anlayışı vardır. Kendisiyle rekabet etmek ve başkaları ile rekabet etmek. Ben insanın kendi ile rekabet etmesini konu almak istiyorum.

Doğduğumuz günden itibaren kendimiz ile rekabetimiz başlar. Öğrenci oluruz ve bir önceki sınava göre yüksek puan almak isteriz. Oyunlarda birinci olarak yarışı bitirmek isteriz. Bu gibi rekabetlerde hem özgüvenimiz hem de kişisel gelişimimiz bir önceki tutumlarımıza göre artar. Aynı zamanda yarış odağımız kendimiz olduğu için kendi farkındalığımız artar.  Buna bağlı olarak geribildirime açık oluruz. Farkındalığı yüksek insanlar geribildirimin bir hediye olduğunu bilirler. Kendi yarışımızda bilgilerimiz artar. Bilgiler paylaşılır, paylaştıkça  çoğalır.

Kendi rekabet yolculuğumuzda çoğumuz hırslara başlar ve kendini başkaları ile kıyaslama sürecine girer. Kendi rekabetimiz başkaları ile yarışımız değildir. Bu hal takıntı haline gelebilir. O kişiyi geçmek için her yol mübahdır denklemi kurulabilir ve kendimiz yerine o kişiyi daha çok düşünür hale gelebiliriz. Bu yarışta hep eleştirmek isteriz. Bilgilerimizi ise paylaşmayız. Çünkü o kişilerin bizden geri kalmasını isteriz. Bir yandan bu düşüncelere çok dalmak kendi kişisel gelişimimizi etkiler ve gerileriz.

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte rekabet etmenin en iyi yolu kendimizi sürekli geliştirmek ve değişebilmektir. Kendimize özel hedefler belirlemeli ve güçlü yönlerimizi belirleyerek bu yönde ilerlemeliyiz. Hırslarımıza yenik düşüp kendimizden ödün vermeyelim. Hırs ve kendini kıyaslama başkaları ile yakıntı haline gelerek rahatsız edebilir. Unutmayalım ki dünyada bizden bir tane daha yok, kendimize değer vererek gelişime açık olalım.