Hayallerim

Hayallerim

 Hayallerim

Dört bir tarafı kaplamış, lekesiz kar tabakasının üzerinde yürüyen ama izini belli etmeyen bir ruh kadar soyut ve  yanından geçtiği evlerin duvarlarına koyu izler bırakacak kadar somuttu.

Bu izleri, hayallerinin soyutluklarında somutluk bulabilenler anlardı ancak. Çok uzak yıldızların göz kırpışlarındaki ahengi görebilen, güneş doğduğunda kaybolan parıltılaırnı, geceden kalma renkleriyle birleştirip dünyasını aydınlatabilenler okuyabilirlerdi.

Gündüz alabildiğine sarı, batışında ürkütücü bir alev kadar kızıl olan güneşe galip gelen gecede, o sessizliğinde, beyninin kıvrımlarında bir karınca misali dolaşmasına izin veren ve bu yarenliğe merhaba diyenler farkedebilirlerdi.

Kimileri için uçurum kenarı, kimileri için sondan başlangıca açılan bir kapıydı hayaller. Hayalleriyle gerçeklerini dostu olarak kabul edip hayatına şekil verenler için başarı kaçınılmaz bir kazanımdı.

Kalbin olmaz, beynin olur dediği kararsızlıklarda, ara buluculuğu seve seve yapan paha biçilmez bir kıymetti.

Etrafını hiç görmeyen insanların beyniyle görmesini sağlayan, yaşadığı hayattan zevk almasına vesile olan ve onları hayatla barışık olmanın uç noktalarında gezdiren görünmez bir arkadaştı.

Hiç göremediği dünyayı, sadece dokunarak ve  duyarak tanımaya çalışan insanların göz bebeklerinin arkasında dans ederek, etrafa savurduğu rüzgarın titreşimleriyle, onların dünyalarına hareket katan bir kuvvetti.

Dillerinde kuvvet bulamayan, sözlerine ses katamayanların, bakışlarında beliren ve kipriklerinin arasında iç dünyalarını  yansıtan bir sessizlikti. 

Mustafa AĞCAN 

Editör:Nigar KAYA

Baş Editör:Elif ÜNAL YILDIZ 

Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?

https://fisildayankalemler.org/sevmek/

 

Yorumlar (3)

  1. Yüreğimizle görmek dileğimle...

    • 7/03/2024

    Yüreğinize sağlık Hayaller gerçeklere atılan köprüdür. Hayalleriniz gerçek, köprüleriniz sağlam olsun..

  2. Bekir SEVİK
    • 7/03/2024

    Kaleminize sağlık Mustafa bey

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mustafa AĞCAN

1984 yılında Kahramanmaraş’ta doğan yazar, beşinci sınıfta görme yetisini kaybedince Ankara’da çeşitli göz ameliyatları geçirmiş ve ameliyatların olumlu sonuçlanmaması nedeniyle görme engelliler dünyasına adım atmıştır. İlkokulu normal okulda, ortaokulu ise körler okulunda okumuş ve hayatının bu ikinci döneminde kabartma yazıyı öğrenerek eğitim hayatına devam etmiştir. Yabancı dil eğitimi üzerine yoğunlaşan yazar, okuduğu lisede ilk görme engelli öğrencinin kendisi olmasıyla gurur duymaktadır.                 Üniversiteyi Bursa’da okumuştur ve 2010 yılından beri İngilizce öğretmenliği yapmaktadır. Öğretmenliğin yanı sıra tercümanlıkla da uğraşan yazarın, yurt içi ve yurt dışında 30dan fazla çeviri kitabı yayınlanmıştır. Çevirilerinden bazıları, Mısır Mitleri, Antik Yunan Hikayeleri, Tanrı ve Devlet, Hint Mitolojisi, Kaderin Sayısal Kodları’dır. Bunlara ek olarak, görme engellilerin iç dünyasını psikolojik ve felsefi olarak tasvir ettiği Görünenin Ötesinde ve Kızıl adlı iki romanı da bulunmaktadır. Önüne çıkan her engeli bir üst basamağa çıkmak için araç olarak gören yazar, ‘gözlerin yetişemediği yerde hayallerim elimden tuttu’ düsturuyla hayatına devam etmektedir.