GENÇLERE GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZLER!

GENÇLERE GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZLER!

  Sevgili hocam Muazzez İlmiye Çığ’ın, “Sümer tabletlerinde “Bu gençlik nereye gidiyor”? yazısını gördüğümden beri, gençleri sorgulamıyorum.” sözü kulağımda küpedir.

Aristo MÖ 350’de “Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar. Yetişkinlere karşı saygısızlar. Ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar.” demiş.

Sokrates MÖ 399’da “Günümüzün çocukları lüksü seviyor, kötü davranışları var, otoriteye baş kaldırıyorlar, yaşlılara saygıları yok, çalışmak yerine lak lak etmeyi seviyorlar. Çocuklar artık evin hizmetçisi değil, tiranı… Anne babaları odaya girince kalkmıyorlar, onlara itiraz ediyorlar, destek olmak yerine lak lak yapıyorlar, şapır şupur yiyorlar, bacak bacak üstüne atıyorlar, öğretmenlerine zulmediyorlar” demiş.

Hesiod MÖ 800’de ise “Günümüzün gençleri öyle umursamaz ki ileride ülke yönetimini ele alacaklarını düşündükçe umutsuzluğa kapılıyorum. Bizlere, büyüklere karşı saygılı olmayı, ağırbaşlı olmayı öğretmişlerdi. Şimdiki gençler kurallara boş veriyorlar. Çok duyarsızlar ve beklemesini bilmiyorlar.” demiş.

Yaklaşık binlerce yıldır bunun değişmediğini, gençlerin hep asi, tembel, kurallara uymayan olduğunu, bugün de buna ahlaki yozlaşma girdiğini söyleyebilirsiniz.

Peki yıllardır bu itiraz ettiğimiz, beğenmediğimiz, yargıladığımız gençlerin eğitimini, geleceğe hazırlanmasını kim yapıyor? Biz değil mi? Peki şu an yetişkin olan ve gençleri eleştiren muhteşem(!) yetişkinler, gençliklerinde anne, babalarından ve çevrelerinden bu eleştirileri almamışlar mıydı? Bugüne nasıl geldiniz hiç düşündünüz mü?

2022 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre Türkiye’nin toplam nüfusu 85 milyon 279 bin 553 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 949 bin 817 kişi oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun %15,2 sini oluşturuyor.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) na göre 2022-2023 eğitim öğretim yılında toplam 6 milyon 204 bin 078 i devlet üniversitelerinde, 735 bin 433 ü vakıf üniversitelerinde, 10 bin 631 i vakıf meslek yüksekokullarında öğrenim gören 6 milyon 950 bin 142 genç üniversite eğitimi görüyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2022-2023 öğretim yılı kayıtlarına göre ortaokullara kayıtlı öğrenci sayısı 5.5 milyonken, liselere kayıtlı öğrenci sayısı 6.7 milyon olarak görülüyor.

Rakamlarla beyniniz allak bullak oldu değil mi? Oysa geleceğin bizim elimizde olduğunu söylemek istemiştim. Size eğitimci olmaktan öte bir anne olarak başarının nasıl ödüllendirildiği (!) konusunda bizzat yaşadığım hikayeyi anlatayım, çünkü yaşımız kaç olursa olsun hepimiz masal dinlemeyi çok severiz ve eminim bu gerçek masal hepinizin ilgisini çekecek:

   

      Büyük kızım her zaman başarılı bir öğrenciydi, o kadar başarılı bir öğrenciydi ki, devlet okulu 4. sınıfta iken sınıf öğretmeni Sezgin İnal öğretmenimiz bize özel okullar bursluluk sınavlarına sokmamızı, özel okullarda kızımın daha parlayacağını, kızımın kesinlikle gelecekte adından söz ettirecek işler başaracağını söyledi. Tabii ki biz bir gurur bir gurur öğretmenimizin yönlendirmesiyle 7/8 okulun bursluluk sınavına girdik ve öğretmenimiz o kadar haklı ki girdiği her sınavda %100 burs kazanıyor. Bu sefer gururun yanına bir de sevinç eklendi, söylemin yanında elimizde bir de kanıt vardı, Ankara’da bir devlet memuruysanız, üç çocuğunuz varsa özel okulu düşünmezsiniz bile… Neyse efendim kızım kalabalık ortamlardan hoşlanmadığı için butik bir okul olan Bilişim Koleji’ni seçti. Burada da kızım kendini özellikle matematik ve Fen’de o kadar belli etti ki rehber öğretmen Safiye (kızımın gözünde Safoşum) ve tüm ekip sayesinde o zaman adı TEOG olan liselere giriş sınavında Türkiye 1.si oldu. Bizim ev bayram havasında her yerde kızımın boy boy resimleri, otobüslerde, duraklarda, reklam panolarında herkes kızımla gurur duyuyor ama kızım nerdeyse kafasına kese kağıdı geçirecek. O kadar ünlü olmak istemiyor ama ne mümkün bu sefer de özel liseler kızımın peşinde, hatta öyle cazip teklifler ki bir tanesi üniversite hayatı boyunca makul bir burs vermeyi bile kabul etti. İşin aslı düşünmedim desem yalan olur, kızım iş hayatına atılana kadar hangi bölümde okursa okusun lisede ve üniversitede rahat edecek, sonuçta devlet memuruyuz yani. Gel gör ki kızım Ankara Fen Lisesi dışında bir yer düşünmüyor, hatta kulakları çınlasın daha sonuçlar açıklanmadan biz Ankara Fen Lisesi rehber öğretmeni Nihat Köse ile olmazsa ne yaparız diye bile konuştuk. Kızım için Ankara Fen Lisesi olmazsa olmaz, neden, çünkü yanında komşu okul ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) var. Ankaralılar bilir AFL’den direkt ODTÜ’ye atlarsın diye bir tabir bile var aramızda… Kızımın ilkokul 2. Sınıftan beri tek istediği ODTÜ…

Velhasıl efendim kızımın istediği oldu, zaten birincilikle olmama ihtimali yoktu ama her anne baba gibi garanticiyiz 😉 Rüya gibi bir 9 ve 10. Sınıf geçirdi kızım Ankara Fen Lisesi’nde… TUBİTAK bilim fuarları’nda sesle yangın söndürme projesi, akıllı ev sistemleri, hibrit tohuma karşı ata tohumu bankaları oluşturma, ipek böceği yetiştiriciliği, güneş enerjisiyle hızı saatte 60/80 km/h a çıkan polikarbon arabalar, hatta kendi laboratuvarlarında 3 boyutlu yazıcılarını yapıp inorganik kulak protezi yapma; NASA çalışmaları kapsamında yurdun çatısında dev teleskop çalışmaları ve yıldız gözlemevi projesi, hatta kalabalık ortamları sevmeyen kızım aldı gitarını eline grup kurup AFL şenliklerinde festivale bile katıldı. Şaşırdınız değil mi? Lise burası diyorsunuz, tabi bunların hepsinde bire bir aktif değildi kızım ama Türkiye’nin her bir yerinden gelen çocukların bu projelerinde hem okul hem de okul aile birliği -ki okul aile birliğindeydim- bire bir her bir çocuğumuzla tek tek ilgilendik. Peki bu sistem ne mi oldu? Bu liseyi lise yapan kemik kadro denilen eğitimci grubun kadroları bir anda değiştirildi. NASA projelerinde çalışmış Fizik hocası meslek lisesine, CERN projesinde görev alan matematik öğretmeni sosyal bilimler lisesine ve daha birçok öğretmen başka yerlere tayin edildi. Daha iyi bir kadro geldi diyorsanız yanılıyorsunuz; dereceler alan bu çocukların sorularını çözemeyen matematik, fizik, kimya öğretmenleriyle dolduruldu önce kadro, ardından ortak alan diye kullanılan depoya kaldırılıp üstüne çadır örtüldü bütün projelerin üzerine , çürümeye bırakıldı tüm eserler…

11 ve 12 de AFL öğrencileri ne kadar çabalasa da hiçbir çalışmalarına, ortak bir projeye izin verilmedi… 12. Sınıfta o kadar sisteme küsmüştü ki kızım üniversiteye gitmek istemedi…

İnanmayabilirsiniz ama bunlar benim hem anne hem de bir eğitimci olarak gözlemlerim ve yaşadıklarımız… Elbette sonrasında kızım ODTÜ’yü ve istediği bölümü kazandı, yepyeni projelere katıldı ve eminim çok üretken ve çok başarılı bir insan olacak. Henüz 23 olmasına rağmen 20den fazla ülkeyi gezdi, dünya çocuklarıyla gelecek için çalışmalar yaptı ve eminim gelecekte adından söz ettirecek bir yetişkin olacak.

Genç Liderler ve Girişimciler Derneği’nin (JCI) 1981 yılından beri düzenlediği Ten Outstanding Young Person of the World uluslararası yarışmasının Türkiye ayağı olan Türkiye’nin en Başarılı On Genci (TOYP’16) nde Nobel ödülü alan Aziz Sancar’ın asistanı olan genç Dr. Furkan Burak’ı takdir etmenin yanında, Gül Şerife Alcı, Soner Hacıhaliloğlu, Ahmet Naç, Halil Kayıkçı, Murat Ömür Tuncer, Burak Güzeltürk, Hazal Dut, Engin Durgun, Ahmet Kuzubaşlı’yı kutluyorum. Sadece bilim alanında değil sanat, edebiyat ve daha birçok alanda gençlere köstek değil destek olunmasını, takdir edilmesini, nasıl bir zamanlar hayallerimizin üzerine set konulduğunda asi diye ötelendiğimizi düşünüp en önemlisi bu gençleri sadece dinlemenizi ve yanında olduğunuzu göstermenizi istiyorum.

Yüzyıllardır süre gelen gençlerin üzerine yapıştırılmış bu etiketler kaldırıldığında geleceğin daha güzel olacağını, dünyanın daha yaşanabilir olacağını düşünüyorum.

Sevgilerimle…

Yıldız TEK GAMLI

Editör: Sonay BİLGİ ARABACI

 

 

Yorumlar (13)

  1. Semiray
    • 3/02/2024

    Kızımızı tebrik ediyorum. Allah yolunu açık etsin. Tesbitler güzel!

  2. Ece Çinler
    • 1/02/2024

    Umarım bu güzel kız çocuğu başka başarı duygularınıda tadar ve size de tattırır. Gençler bana göre geleceğin kendisidir.

    • 1/02/2024

    Mükemmel bir tespit ve mükemmel tavsiyeler. Yüreğinize sağlık Hocam.

  3. Zeynep
    • 1/02/2024

    Allah yolunu açık etsin darısı tüm gençlere

  4. Kızımızı tebrik ediyorum. Yolu açık şansı bol olsun. Kalemine yüreğine sağlık Kalemdaşım. Çok objektif ve net gözlemlerin var. 👏👏👏👏

  5. Umarım Bekir Sevik hocam ❤️

  6. Umarım Nigar Kaya ❤️

  7. Bekir SEVİK
    • 1/02/2024

    Umarım kızınız hayal ettiğinizden daha başarılı olur.

  8. Nigar KAYA
    • 1/02/2024

    Allah nazarlardan saklasın. Başarıları daim olsun. Kalemine yüreğine sağlık canım benim 🤲🏻👏🏻👏🏻👏🏻

  9. Umarım şadiye hanım...

  10. Nigar KAYA
    • 1/02/2024

    Kalemine yüreğine sağlık canım benim. Allah tüm gençliğin yolunu bahtını açık etsin. Kalemine yüreğine sağlık 👏🏻👏🏻👏🏻

  11. Şadiye
    • 1/02/2024

    Darısı tüm gençliğe 👍🏻🙏🏻

    • 1/02/2024

    Maşallah subhanallah. Allah bağışlasın 🤲🏻🤲🏻🤲🏻

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yıldız TEK GAMLI

1976 yılında Ankara’nın Altındağ ilçesinin bir semti olan Doğantepe’de büyüdüm. Aslen Nevşehirliyim. Tipik bir Anadolu ailesinin altı çocuğundan biriyim. Konya Selçuk Üniversitesi Akşehir M.Y.O. Muhasebe bölümünü bitirmek dışında Ankara’dan ayrılmadım. Ankara Hacettepe Üniversitesi Sağlık İşletmeciliğini tamamladım. Amerikan Kültür Derneği’nde İngilizce öğrendim. Bu arada Ankara Tabipler Odası’ndan Hastane Yönetimi eğitimini bitirdim. Tüm bu eğitimleri tamamlarken Ankara Özel Güven Hastanesi’nde 7 yıl çalıştım. Evlenince kendi sağlık işletmemize geçip 4 yıl Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nü yürüttüm. AÇEV (Anne-Çocuk Eğitim Vakfı)’le tanışıp, gönüllü annelik yaptım. Çocuklarla daha mutlu olduğumu fark edince Çocuk Gelişimi ve Eğitimi’ni bitirip, 2 yıl devlet okullarında sözleşmeli, 2 yıl özel kurumlarda İngilizce ve İngilizce Drama öğretmenliği yaptım. Meme ve lenf kanseri nedeniyle çocuklarım olan öğrencilerimden ayrıldım. Tedavim devam ederken TEMA Vakfı ile tanışıp, çocuklara doğayı anlatmanın yanında, ara ara yine onlarla birlikte vakit geçirmenin yolunu buldum. 2019 yılında Bursa Nilüfer’e taşındım. Kızlarım üniversiteye başlayınca, “eğitimin yaşı yok” deyip, hayalim olan Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü (Almanca) okudum. Minik Saka Kuşu, Sabun Kokulu Masal, Lunaparkta Keyifli Bir Gün, Cemilhan'ın Maceraları, Büyüklere Küçüklerden Masallar, Kayıp Balerin, Yüzyılın Masalları, Yavru Kedi, Gökçe Özgür Olmak İstiyor, Bir Pazar Günü, Paylaşmak Çok Güzel kitaplarının yazarı.