GENÇ WERTHER’İN ACILARI KARAKTER ANALİZİ

GENÇ WERTHER’İN ACILARI KARAKTER ANALİZİ

GENÇ WERTHER’İN ACILARI KARAKTER ANALİZİ

Goethe, bu romanı yazdığında 25 yaşındaydı. “Bir kitap okudum, hayatım değişti” lafı gibi, bir kitap yazmış ve hayatı değişmiştir.

Goethenin: üstelik okuyucularının hayatlarını da değiştirerek. Gerçektende romanın piyasaya çıkmasının ardından hem pek çok intihar vakası ile karşılaşılmış, hem de Almanya sokakları bir “Werther salgınına” uğrayarak, ortalığı mavi ceket, sarı pantolon giyen duygulu gençler istila etmiştir. Hadi gelin kitapta geçen bu karakterleri birlikte tanıyalım.

Lotte

Lotte gayretli, çalışkan, becerikli, saygı gören kocasıyla kurduğu evliliğe o dönemin şartlarının oluşturduğu sezgileriyle sımsıkı sarılan ve kendi duygularından korkup gerileyen, sendeleyen bir burjuva kadınıdır. Werther’in büyük aşkı olan Lotte, romanda akıl ve duygu çatışmasını sık sık yaşar. Annesinin ölümünden sonra evin tüm işleri ile o ilgilenir.

Çocukların en büyüğü o olduğundan dolayı küçük kardeşleriyle ilgilenmek, onlara bir anne olmak ona kalmıştır. Bu onun için bir eziyetten çok keyif aldığı bir iştir. Kardeşlerini çok sever. Bunun yanında çevresi tarafından kabul gören bir karakterdir. Dans etmeyi sever. Arkadaşları tarafından sevilir ve sayılır. Temiz kalpli biridir.

Kitapta sık sık siyah ve iri gözlerinden ve fiziksel görünümünün güzelliğinden bahsedilir.
Werther ile tanıştıklarında Albert ile nişanlıdır. Daha sonraları Albert ve Lotte evlenirler. Werther’in ona karşı olan duygularına karşı kayıtsız değildir. Fakat yaşadığı toplumun kurallarını çiğneyemez. Bu yüzden bu aşkta mutlu son ile bitmez. Werther intihar etmeden önceki akşam Lotte’nin yanına gelir.

Ona aşkını itiraf ederek onu öper. Fakat Lotte geneleksel yapıya bağlı bir insan olduğundan dolayı onu red eder. Ertesi gün Werther uşağını, Albert ve Lotte çiftinden silahlarını ödünç almak için gönderir. Bu silahı uşağa Lotte teslim eder. Uşak eve döndüğünde silahı Werther’e verir ve dışarı çıkar. Silahı Lotte’nin verdiğini öğrenen Werther’de şu cümleleri kurarak intihar eder;

‘’ Lotte! Demek silahı sen teslim ettin. Demek ölümüm senin elinden olacak. Ah güzel Lotte! Elveda! Elveda!.’’ Werther’in ölümünden sonra Lotte çok üzülür ve bayılır. Bu üzüntüden dolayı onun cenazesine bile katılamaz.

Albert
Romandaki Albert karakteri, işiyle çok yoğun ilgilenen biri olarak karşımıza çıkıyor. Bir o kadar da kendini karakteristik bağlamda geliştirmiş, aydın biri. İşinde bulunduğu konumun daha ilerisini hedefleyen Albert, bu hedefinde birçok yoldaşı tarafından sevilen ve desteklenen biridir.

Ailevi hayatında ise, sorunların zorluğuyla doğru orantılı bir çözümleme yeterliliğine sahiptir. Lotte’nin birçok sorununu çözmesinde ona yardımcı olur. Onun ailevi sorunlarında onu asla yalnız bırakmaz. Albert’ın yaşanılan tüm sorunları çözmedeki başarısı, onun çalışkan olmayı bir hayat tarzı olarak benimsemesinden süre gelir.

İşiyle ilgili sık sık seyahate çıkar. Fakat Albert bu çalışkanlığı biraz daha işkoliklik durumuna taşımıştır. Öyle ki; Lotte’yi çok sevse de, bunu ona tam olarak gösteremez. Romantik biri değildir. İlgiye ve sevgiye aç olan Lotte ise, bu ilgiyi Werther’de görür ve çok etkilenir.

Sosyal çevresi ile ilişkileri iyi olan Albert’ın bu dosthane tutumundan Werther’de nasibini alacaktır. Ama ilerleyen aşamalarda onun Lotte’ye beslediği duyguları sezdiğinde birbirlerinden uzaklaşacaklar ve Albert Lotte’nin Werther ile görüşmesini yasaklayacaktır.

Werther öldükten sonra Lotte’nin sağlığından ve onun da intihar etmesinden çekindiği için, Werther’in cenazesinde bulunmaz. Lotte’nin yanında onu teskin etmeye çalışır.

Wilhelm

Werther mektuplarını Wilhelm’e hitaben yazar. Wilhelm, Werther’in eski bir dostudur ve Werther’i en iyi tanıyan kişidir.Werther bulunduğu yerden taşınıp Walheim’e taşınmıştır. Bun da Wilhelm’in rolü büyüktür.

Çünkü; Walheim’e gelmeden önce yakın arkadaşı Wilhelm’in kardeşi Leonore’a aşık olmuştur. Arkadaşına söz vererek yaşadığı yerden ayrılıp buraya gelmiştir. İlk mektubunda iç dünyasında yaşadığı sıkıntıları, doğayı ve bulunduğu yerde yeni tanıştığı insanları arkadaşı Wilhem’e anlatmaya başlar.

Wilheim’in, Werther’i tanıdığı kadar, Werther’de onu tanır ve onun söyleyeceklerini az çok tahmin eder. Kitapta bunun bir çok örneğine rastlanılabilir. Buna ek olarakta çok sağlam bir dostlukları vardır. Wilhelm ve Werther sık sık birbirlerini bir kardeş olarak adlandırmışlardır. (Bkz. 19, satır 13).

Goethe’nin yazıları çok yaygın ve iyi bilinmektedir. romanı ile ,, o 25 yıllık yazdığı Genç Werther’in Acıları, “O literatürde çok önemli bir katkı yapmıştır. Onun yazıları bu güne kadar bilinen ve öğretimde kullanılmaktadır.

Eserleri kuvvetle romanı anlaşma eylemlerle zihinsel okuyucu teşvik. Hatta Goethe bu yeni prestij ve tanıma kazanıyor fikrine bugün gelmedi. Bu roman, bazı insanların yaşamlarını etkilemeye başardı. Birçok kişi çok Lotte Werther sevgisi etkilenmiştir.

Werther

Goethe bize Werther’i aydın ve iyi eğitimli biri olarak tanıtıyor. Mavi ceket ve sarı yelek giymeyi seven Werther kurduğu cümlelerle ve anlatımı ile eğitim seviyesini görmemize olanak tanıyor. Aynı zamanda şair Homeros’un onun için özel bir yere sahip oluşu onun kurduğu tümcelere yansımıştır.

Mektuplarında ondan örnekler verir. Ailesi hakkında pek bilgi vermeyen Werther, tam bir doğa tutkunudur. Öyle ki; Walheim’de bir vadide ev tutar. Bir gün yeni taşındığı bu yerde bir baloya davet edilen kahramanımız orada Lotte ile karşılaşır. Onu görür görmez etkilenir ve onun ruh ikizi olduğunu düşünür.

Aynı zamanda aşkının tüm hallerini bütünüyle yaşayan, yaşadığı aşkın umutsuzluğuna düşen, umutsuzluğun trajediye dönüştüğü ve burjuva sınıfıyla yaşadığı sosyal ve ekonomik uçurumun etkin olduğu romantik bir karakterdir.

Werther psikolojik bir birey olarak yaşadığı aşkın tüm imkanlarını zorlayacak, Lotte ise dönemin tabularını bünyesinde barındıran sosyal bir varlık olarak bulunduğu konumun farkındalığıyla değerlerinden vazgeçmeyecektir.

Werther’in anlattığı, özerk, bağları olmayan bir insandır; kendini dünyadan ayrıştıran, hayal gücünün ve yaratıcı gücün krizine örnek bir insandır. Yaşanan bu aşkın karşılıksızlığı Werther’i umutsuzluğa, umutsuzluk sonucu oluşan trajik durumda kaçışa sürükler. Arada aşılamayan bir statü farklılığı vardır.

Werther çocukluğuna döner, tabiata kaçar fakat umutsuzluğunu giderecek bir olgu bulamaz. Umutsuzluk içinde aranan yollar ne kadar aydınlık görünse de, bu aydınlık aldatıcıdır. Aldatıcı ve aynı zaman da çekici tek yol vardır: Ölüm. Öyle de olur. Lotte’den red cevabını alınca intihar ederek yaşamına son verir.

Aşkın bize en trajik boyutunu anlatan bu kitap birçok yazara da hala ilham olmaktadır. HAYATINIZ BOYUNCA AŞKIN ACI YANINI GÖRMEMENİZ DİLEĞİYLE…

İbrahim ATİK 

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ 

Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?

ROMAN KARAKTERLERİ 

 

Yorumlar (1)

  1. Mehmet
    • 29/04/2024

    Kalemine yüreğine sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İbrahim ATİK

1990 yılında İzmir’de doğdu. İlk, orta ve Lise eğitimini doğduğu şehirde tamamladıktan sonra Üniversite eğitimini sırasıyla ilk önce Bosna Hersek’in Sarajevo şehrindeki International University of Sarajevo’da daha sonra Cumhuriyet Üniversitesi’nde ve Çift Semester olarak Erasmus için gittiği Almanya’nın Düsseldorf şehrindeki Heinrich Heine Universität‘de tamamladı. Aktif olarak yazarlığın yanı sıra Öğretmen ve Yeminli Tercümanlık yapmaktadır. Şuan yeni kitabı üzerine çalışmalarını sürdüren yazar, İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşamaktadır.