EMILY YARAMIS İLE RÖPORTAJ
- Yazar: Ozan Kasım KOL
- 24 Şubat 2025
- 36 kez okundu

EMILY YARAMIS İLE RÖPORTAJ
Merhaba, Kıymetli Dostlar
Bugün ki yazımda diğer yazılarımdan farklı olarak gurbet ellerde gerek yaşantısı ve gerekse yazdığı şiir, öykü ,deneme ve çocuk kitapları ile bizi ve kültürümüzü temsil eden Emily Yaramis’i size tanıtmaya çalışacağım. Ben hikâyesini duyunca ona “Gurbet Bülbülü” dedim ve aşağıdaki şiiri kaleme aldım. Ne kadar başarılı olduğumun takdiri siz okuyuculara aittir.
Gurbet Bülbülü
Aşka hürmet edip yollara düşmüş
Bu yol için dağlar ummanlar aşmış
Edebiyat fırınında tam pişmiş
Gurbet elde yazar gurbet bülbülü
Kalemi dönüyor her türlü yöne
Yazıyla başlıyor her doğan güne
Belki de süngeri çekmiştir düne
Gurbet elde yazar gurbet bülbülü
Fani dünya gibi fani cismini
Emily diyerek vermiş ismini
Sanatı kitaba çizmiş resmini
Gurbet elde yazar gurbet bülbülü
Ozan Kasım belli az gelir sözler
Herkese eşittir ondaki özler
Edebiyat için yorulmaz dizler
Gurbet elde yazar gurbet bülbülü
Ve röportajımıza başlıyoruz…
1) Emily Yaramis kimdir?
- Amerikalı bir Türk.
- Kulağına okunan isim Hamide.
- 4 can yongam emanetim
- 1982 doğumlu, okul öncesi öğretmeniyim.
- 2010’dan beri Amerika’da olan gurbet yolcusu bir garip.
2) Yazma serüveni nasıl başladı?
Yazmak gerçekten benim için bir serüvendi. 6 yaşlarındaydım sanırım. Babaannemin okuma yazması yoktu. Çekindiği için anneme sormazdı. Biz kankaydık babaannemle. Seninle bir oyun oyun oynayalım kimse bilmesin dedi. Kelime avcısı oyunu. Ben kelime avlayıp babaannemle onu paylaşırdım.
Bakraç, kazan, saman, elek, kevgir, tandır, güğüm, maşrapa, ramuk, patoz, tarla, sınır, kuyu, sığır…
Lise bitene kadar 1 günlük, 1 şiir defteri ve bir de resim defterim vardı. Son sınıftayım içimde hala affedemediğim için olayı anlatamıyorum. Çok acı bir durum yaşadım. Kalem mi bana küstü ben mi ondan utandım bilmiyorum. Aramıza karlı dağlar ve buzlu yollar girdi. Kalemi her elime aldığımda üzerime yükledikleri o yükle ezildim.
Birkaç yıl evvel bir gün batımı vaktiydi. Gök kızıldı. Yer de kızıllandı benim için. Otizmli oğlum evden kaçarak anayola koşmuş. Farkettiğimde arabaların birbirine çarpma sesini duydum. İşte o an hislerim bile bana bakıyordu acaba hangimiz diye? Ben mi ölmüştüm hislerim mi? Benim aklımdan geçen ise Allahım mezarlık işlemlerini nasıl yapacağız biz. Göğün ve yerin kızıllığında farkedilen tüm arabalardan kadınların inip feryat ettikleriydi. Kulaklarım uğulduyordu. Cesedine bakamazdım. Kadınların çığlıkları kılıç gibi yüreğime saplanıyordu. Karşıya bi baktım bizim ki haykırarak koşuyo. Peşinde 3-4 adam yakalayamıyorlar. Kahkahası arşa varır sanırsınız. Tuttular verdiler elime. Eve aldım çocuğumu kapıyı kilitledim. Ve şu sözler döküldü dilimden;
“Hiç karalanmamış bir defter ve ucu iyice sivrilmiş ve hiç yazı yazılmamış bir kalem istiyorum. Tükenmez kalemlerin tükenik olduğu zamanlara yolculuk yapıp hissizleşen hislerimin yoğun yaşandığı yılları yeniden hatırlamak istiyorum.”
Bu denemeyi yazıp seslendirmiş ve psikoloğuma göndermiştim. Birkaç bilir kişinin olumlu dönüşleri olunca şifa niyetine yazım hayatına yeniden başlamış oldum.
3) Edebiyatın hangi dallarında yazıyorsunuz?
Şiir(serbest şiir, hece şiiri, haiku, rubai, hikâye şiir) hikâye, roman…
4) Şiirlerinizde hem hece, hem de serbest ölçüleri görüyoruz. Siz kendinizi hangi ölçüye yakın hissediyorsunuz?
Serbest ölçü vazgeçilmezim. Hece ölçüsü kıymetlim.
5) Aruz ölçüsü ile denemeleriniz var mı?
ࠣࠣYok. çünkü eğitimine başladık. Araya başka projeler girince askıda kaldı.
6) Yayınlanma tarihlerine göre kitaplarınızdan bahsedebilir misiniz?
Bir Yudum Aşk, Yarım Yamalak, Kükredi Kuşlar, Bir Adı Olmalı, Bitmedi Gitti, Azazilzurna…
7) Yazmak adına belli ritüelleriniz var mı? Ya da her koşulda yazarım diyenlerden misiniz?
İlhamlar benden hiç gitmez. Zihnimde tepişip durur. Bu durum beni çok rahatsız eder. İllaki yazıp rahatlamam gerek.
8) Aynı zamanda öğretmensiniz. Öğretmenliğe devam ediyor musunuz?
2 yıl part time çalıştım. Bu yıl vazgeçtim. Evdeyim.
9) Şiir, öykü, roman ve diğer dallar için eğitim alınmalı mı?
Yazmak elbette kabiliyet meselesi. Eğitimsiz de eksik kalınır bence. Usulüne uygun bir iş yapmak istiyorsak eğitimini almamız icap eder.
10) Siz de You tube ve zoom üzerinden edebiyat sohbetleri yapıyorsunuz. Bu programlara nasıl hazırlanıyorsunuz?
Kelâmın Rengi Atölyesi bizim yazım evimiz, yazım dünyamız diyelim. Yani edebiyat şirketimiz. Çeşitli bölümleri var. Instagram, Facebook ve youtube kanalımız aktif. You tube da programlarımızın formatı yavaş yavaş oturmaya başladı.
1.Cuma günü dostlar meclisi diyoruz ama tam bir isim koymadık aslında. Daha çok yeniyiz.
Az çok görüştüğümüz dostlarımızı davet ediyoruz. Fotoğrafları ve geçmişleri hakkında bilgi istiyoruz.
Sorular hazırlayıp gönderiyoruz. Ne kadar sorular hazırlasak da muhabbet bi başlayınca konu konuyu açıyor. Bir başka güzel oluveriyor söyleşilerimiz.
Zoom üzerinden toplanıyoruz. Herkesin katılımı serbest.
Kayıt yapıyoruz. Sonrasında editleyip youTube yüklüyoruz.
2. Cumartesi Erkan Haras hocamızın Ariflerle aşk yolculuğu programımız mevcut. Her hafta hocamız kendisi hazırlık yapıyor biz de afişle sosyal medyada bildiriyoruz. Katılmak isteyenler geliyor. Hocamız ders anlatıyor sonunda ben bir şiir okuyorum. Katılımcılar dilerse soru soruyor. Zoom üzerinden yine kayıt alını, editleyip you tube da yayımlanıyor.
3. Şiir seslendirmeler ayrı bir başlık. Zamanla hikaye ve roman seslendirmeleri olacak.
4. Olarak Semra ile Z bakış programı var. 18 yaş altı gençlerimizin katılımıyla gerçekleşecek. Şubatta başlayacak. İlk programın rengine göre format az çok belirir. Ama zamana bırakmak gerek. İçerik hazır.
5. Sırada da formatı oluşmuş içeriğinin düzenlenmesi kalan çatlak/çaylak yazar sendromu var. Yazım dünyasının arızalıkları ve yazarın hissettiklerini konu edinen bir komedya olacak.
Bu programlar öncesinde çok düşünülmüş, gayesi olan güzellikler sunmaya hedeflenmiş oluşumlar. Ayrıca yazma ve editleme çalışmalarımızda olduğundan hepsini dengede tutmaya çalışıyoruz.
11) Rıfat İlgaz bir röportajında geçim sıkıntım olmasaydı sadece şiir yazardım demişti. Edebi eserler içinde şiirin farklı bir yeri olduğuna siz de katılıyor musunuz?
Al benden de o kadar! Geçim sıkıntısı değil de ev işleri beni çok bunaltan taraf. Özel çocuk normal işlerin kat kat fazlasını yaptırınca vaktim kalmıyor yazmaya. Eğer bir satır bir yerlere yazmadıysam ağlarım mesela. Gün boşa gitmiş sayılır çünkü.
Edebi eserler içinde şiir muhtevanın şerbetidir. Bu farkındalığı düz yazıda görmektir benim niyazım. Şiir gibi bir hikaye yazmak istiyorum yahut hikaye gibi bir şiir.
12) Amerika da yaşamış olmanız sebebiyle, ingilizce eserler yazmayı veya eserlerinizi ingilizceye çevirmeyi düşünüyor musunuz?
Evet. Başladım. Oti’nin maceraları. 7 kitaptan oluşacak bir eser. Oti firarda, banyoda, sokakta, evde, alışverişte, arabada, parkta. İyi bir eser olması için çocuk edebiyatı dersleri alacam.
13) Yazmaya yeni başlayan arkadaşlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Yazı yazmayı düşünen birisi öncelikle kendine güvenli bir alan oluşturmalı. Herkesten uzak ama herkesin içinde olmalı. Bu alana hiç kimsenin müdahale etmesine izin vermemeli. Kendi dahi kendini kısıtlamayacak. Kadın olmak yok, erkek olmak yok. Varlığın her türlüsü olursa kurgu dünyası ona sonuna kadar kapılarını açacaktır.
Çok keyifli bir muhabbet oldu. Katılımınız için çok teşekkür ederim.
Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ
Editör/Redaktör: Hakan DİNÇAY
Bu yazının bütünü yazarına aittir.
Bir önceki yazımı okudunuz mu?
15/02/2025
Ozan Kasım Kol