AKIL VE ZEKÂ OYUNLARI SÖYLEŞİ-1

AKIL VE ZEKÂ OYUNLARI SÖYLEŞİ-1

AKIL VE ZEKÂ OYUNLARI SÖYLEŞİ-1,

ÖĞRETMENLİK VE KİTAP OKUMAK…

(Bir televizyon programından…)

Evet değerli okurlar! Bu köşe yazımda da geçmişte bir programda akıl oyunları hakkında konuşmuştum bir sunucu hanımefendi; Özge Vardarlı ile.

“İşi Bilen” programında bana yöneltilen “Akıl Oyunları, Nasıl Öğretmenlik? Öğretmen Olacaklara Ne Tavsiye Edersiniz? ve Niçin Kitap Okumalıyız?” sorularına duygularımı paylaştığım cevaplar ile, programdaki önemli olduğunu düşündüğüm notlardan sizlere de bahsetmek istedim.

Öncelikle beni takip eden, fikirlerime yorum yazıp, değer veren tüm okurlara teşekkürü bir borç bilirim. Tek niyetim iyi ve güzel olduğunu düşündüğüm ne varsa öne çıkarmayı hedefledim hep. Bu kirlenmiş dünyada bu güzel olduğuna inandığım her şey güzel bir vazife görecektir diye umuyorum.

Programda bana sorulan sorular ve cevaplarım şöyle oldu… ( Cevapları genel olarak aynı olsa da programda kelimesi kelimesine aynı değil. Bilginiz olsun.)

Soru 1: Hocam, neden akıl ve zekâ oyunları eğitmenliğini seçtiniz?

Soru 2: Zekâ oyunu nedir?

Soru 3: Neden sınıf öğretmenliği?

Soru 4: Etkili bir öğretmenin temel davranışları nasıl olmalıdır? Öğretmen olacaklara tavsiyeleriniz nelerdir?

Soru 5: Size göre eğitimin önemi nedir?

Soru 6: Bilgi odaklı eğitim anlayışının zararları var mı? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Soru 7: Geleceğin eğitimi nasıl olmalı?

Soru 8: Kitap okuma alışkanlığını öğrencilere nasıl kazandırırız?

 

Soru 1: Hocam, neden akıl ve zekâ oyunları eğitmenliğini seçtiniz?

Cevap 1: Neden akıl ve zekâ oyunları? Çünkü hiçbir özel bilgi ve beceri gerektirmiyor öğrenci için. Öğrenci severek oynuyor. Oynarken öğreniyor. (Kazandırdıkları becerileri aşağıda belirttim.)

Zekâ Oyunlarının Kazanımları;

  • Eğlenerek öğrenme,
  • Temel kavramları öğrenme,
  • Problem çözmeyi öğrenme,
  • Akıl yürütme becerisinin gelişmesi,
  • Stratejik düşünmeyi öğrenme,
  • Neden-sonuç ilişkisi kurabilme,
  • Motor becerilerin gelişmesi,
  • Kuralları anlayıp, onlara uymayı öğrenme,
  • Planlı hareket etme yetisi kazanma,
  • Kazanmayı ve kaybetmeyi öğrenme,
  • Merak duygusunun gelişmesi,
  • Kendini ve yeteneklerini tanıma,
  • Odaklanma alışkanlığı kazanma,
  • Sorunlarla başa çıkmayı, pes etmemeyi öğrenme,
  • Düşünme becerisi,
  • Görsel Algı,
  • Üretkenlik becerisi,
  • İletişim becerisi,
  • Özyönetim becerisi,
  • Sosyal beceri.

Soru 2: Zekâ oyunu nedir?

Cevap 2: Herhangi bir özel bilgi ve beceri gerektirmeden, belirlenmiş kurallar içinde akıl yürüterek oynanan oyunlara zekâ oyunları denmektedir. Zekâ oyunları genel anlamda bir terim olmakla birlikte konu başlığı altında birçok oyunu içermektedir. Çocukların algı ve hafızasının geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için kullanılabilir. Bu nedenle çocuklarımızın sadece derste değil, diğer zamanlarda da zekâ ve akıl oyunlarını oynamayı alışkanlık haline getirmeleri gerekmektedir.

Soru 3: Neden sınıf öğretmenliği?

Cevap 3: Dünyanın en güzel mesleği… Bunu öğretmen olarak öğrencinizin gülümseyerek ”Öğretmenim” diyerek size koşup sarılmasında anlayacaksınız. O masum miniklere yol göstermek, onların kocaman hayal dünyalarında iz bırakıp hayatlarında unutamayacakları insanların arasında yer almak istediğim için sınıf öğretmenliği.

“Hayatta en büyük mucize küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır” ( Buket Uzuner)

Soru 4: Etkili bir öğretmenin temel davranışları nasıl olmalıdır? Öğretmen olacaklara tavsiyeleriniz nelerdir?

Cevap 4: Öncelikle öğretmen kendisinin ihtiyacı olan her şeye öğrencisinin de ihtiyacı olduğunu bilmeli. Kendisinden esirgenmesini istemediği şeyleri öğrencisinden de esirgememeli. Empati yapabilmeli. Öğretmen, öğrencisi için güçlü bir hayat bağı olabilir ya da tabiri caizse hayat ışığı.

Düşünün kanunun en üst sınırlarını kullanan bir hâkimin karşısında kim olmak ister?

Çok yüksek teknolojili bir hastane ama hastalarını ölüme terk ediyor. Böyle hastanede tedavi olmayı kim ister?

İşte sert bir öğretmen, öğrenme ortamı çok sert geçen bir öğretmenin dersinde öğrenci olmayı da kimse istemez. Hepimizin sevgiye, şefkate, merhamete, vicdana ihtiyacı var. Dün de vardı bugün de var. Yarın da olacak.

Eskiden elektrik olmadığı zaman karanlıkta eğitim devam etmiştir ama gönül ışıklarının söndüğü yerde eğitim olmaz. Öğretmen, öğrencisi için yaşama sevinci olmalı.

Öğretmenini gördüğü yerde yüreği kıpır kıpırsa, yolunu değiştirmiyorsa siz iyi bir öğretmensiniz. (Devamını programdan linki Çok uzun ve bana ayrılan bölüm sığmayacağı için oradan izleyebilir veya dinleyebilirsiniz.) Sorunuzun devamında “yeni öğretmen olacaklara tavsiyeleriniz nelerdir?” dediniz. Bu masum yavruları sevin. Onlara değer verin.

Bugün problem olan yetişkinler dün bizim ihmal ettiğimiz öğrencilerdi. Yarın problem olacak öğrenciler ise bugün ihmal edeceğimiz öğrenciler olacak. Bir kişi bile zayi edilmemeli. Sınıfta her öğretmenin bir öğrencisi vardır ama her öğrencinin bir öğretmeni var mı sorgulamak lazım. İyi bir öğretmen olmak her birinin ayrı ayrı öğretmeni olabilmek ile mümkün.

Yazımın devamını bir sonraki yazımda paylaşıyor olacağım.

Metin ÖZDEMİR

Bu yazının bütünü yazarına aittir.

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

ONCA KALABALIĞA RAĞMEN YALNIZLIK ÇAĞI

Instagram

Editör: Duygu BALCI

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Yıldız ÜNAL

Yorumlar (1)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 16/11/2024

    Programı izlemiştim hocam ❤️ Eğitimcilerin, anne ve babaların mutlaka izlemesi, eğitimle ilgili videolarınızı takip etmelerini öneririm. Herkesin öğreneceği çok güzel bilgiler var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Metin ÖZDEMİR

METİN ÖZDEMİR 1979 yılında Bursa'da doğdum. İstanbul Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden 2002'de mezun oldum.Evli ve bir çocuk babasıyım. Eğitime ve kitaplara olan aşkım hiç bitmeyecek. Elimden geldiğince topluma örnek olmayı amaçlıyorum.