23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

Öncelikle 23 Nisan’da ne olmuş bu günün özelliği ne onu anlatalım…

Yüzeysel olarak bakıldığı zaman bugünün özelliğini, adını ve milli bir bayram olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Ancak sokak röportajlarında bugünün anlam ve önemini bilmeyen insanımız o kadar çok ki. (Üzülüyorum bu bilinçsizliğe) Ne kadar adımız soyadımız gibi bu tarihi bilsek de içeriğini akılda tutanların oranı pek fazla değil.

Bilindiği gibi Osmanlı İmparatorluğunun çöküşü, saltanatın yıkılmasından sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet’i ilan etti. Cumhuriyet’in ilanı 29 Ekim 1920’de yapılmıştır.  Mustafa Kemal ilk Cumhurbaşkanımızdır ve Cumhuriyetin ilanından sonra 23 Nisan 1920’de TBMM’miz açılmıştır. Son olarak da 23 Nisan 1924’te de bugünü bayram ilan etmiş ve bu bayramı da çocuklarımıza armağan etmiştir.

O gün bugün bu güzel günü, gerçekten bayramı bayram gibi yaşar olduk. Bu bayramın coşkusu, sevinci, heyecanı o yıllardan bu zamana hala aynı coşku ve sevinçle karşılanır.

Çocukluğumuzun anlamı, gururu olmuştur. Bu tür bayram dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Hele ki çocuklara özel bir bayram dünyada tektir. 

Biraz da bizim çocukluğumuzun bayramlarını anlatmak istiyorum. Her ne kadar yokluklarla kurulan ülkemizin sıkıntılarının yanında kıyaslamak absürt olsa da o günleri yazmak istedim.

Çünkü 23 Nisan’da insanın hatıralarının olmaması imkansız gibi bir şey. Hatta imkansız. Yeni yeni var olmaya güçlenmeye çalışan, basamaklardan ağır ağır çıkan ülkemizin bu yürüyüşüne şahit olmuşuzdur.

Bizim yeni kıyafetlerimiz dini bayramlarda alınır ve o bayramlık diğer bayrama kadar özel günlerde giydiğimiz kıyafetler olurdu. Ancak bu bayramlar kadar bizi heyecanlandıran diğer bayram da bazı milli bayramlarımız ve 23 Nisan Çocuk Bayramı’ydı. 

Bir geçişin içinde büyüyen nesiller olarak duygularımızı o kadar derin yaşıyorduk ki. Haftalar hatta aylar önce başlayan provalar, ne giyileceğine karar verildikten sonra okullar arasında görsel bir yarış, beceri, kabiliyet yarışı nasıl bir heyecandı anlatamam.

Bunlar bayramın unutamadığım yüreğimizi hop oturtup hop kaldıran heyecanlardı. O gösterilere katılmak için can atar ama adım atamazdık çoğu zaman. 

Ne büyük bir kayıptı o prova ve gösterilere katılamayan çocuklar için. Maalesef öyle hatıralar da var ki unutulmuyor. Bu kocaman coşku içinde, geri çekilmek. Her ne kadar çocukluğuma geri dönmek istemesem de en çok bu kutlamalar için geriye dönüp bu heyecanı dibine kadar yaşamak isterdim. Tabii gösterilere katılmak kadar izlemek de farklı bir ayrıcalıktı.

Dedim ya yeniden diriliyordu ülke. Üç-beş çocuktan az nüfusu olmayan memur ya da işçi ailesinin çocukları bu kutlamalara katılmak için can atarken kostümün ücretini çıkartmaya vakıf olamıyordu. Bir ailede üç ya da iki çocuğun babaları,  nasıl yetiştirirdi ki bu fiyatı?

En basit kıyafetlere bile ulaşılamadığı zamanlar oluyordu. Ancak kostüm, beyaz gömlek siyah etek ya da pantolon ise gösteri kıyafeti komşulardan ödünç almak için kapılar çalınıyordu. Sırf o bir saatlik heyecanı yaşamak için.

Öyleydi yani, ayakkabılar bile bir günlüğüne ödünç alınırdı, gözlerimiz o pabuçların üzerinde… Dibine kadar yokluk, arşa değen heyecan ve çocuk kalbi.

Öyle işte… Heyecanın, ulaşamamanın hayal kırıklığı ama ömür boyu unutulmayacak festival havasında büyük organizasyonlar. Şimdi okul bahçelerine sığıştırılan bu gösteriler acaba hala aynı coşkuyu veriyor mu bilmiyorum ama maddi kaygılar yoksa eğer ben statlarda yapılan müthiş kalabalığı ve protokolün geçiş merasiminin olduğu büyük kutlamaları tercih ederdim.

Keşke çocuk olsam, keşke rengarenk kostümlerle binlerce insana canhıraş aynı gösterilere katılabilseydim. Velhasılıkelam Gazi Mustafa Kemal çocuklara verdiği armağanıyla ne kadar doğru bir şey yapmış. Gerçekte çocuklara ne büyük bir bayram bırakmıştı.

Eski nesil-yeni nesil, varlıkta-yoklukta, öncesinde-sonrasında Yaşasın 23 Nisan!!!…

 

Nigar KAYA

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ

Yazarın Diğer Yazılarını Okudunuz mu?

https://fisildayankalemler.org/yogurt/

Yorumlar (4)

  1. Nigar KAYA
    • 23/04/2024

    İnşallah daha iyisi olur Neşe Hanım🇹🇷

  2. Nigar KAYA
    • 23/04/2024

    Çok teşekkür ederim Bekir Hocam. Yaşasın 23 Nisan

  3. Neşe Atakan
    • 23/04/2024

    Yazınız çok anlamlı evet eskidendi o coşku heyecan nerde o eski bayramlar..Maalesef şimdi kimse o aynı heyecanı ve coşkuyu hissetmiyor bence

  4. Bekir SEVİK
    • 23/04/2024

    Yazıyı okurken eskilere daldım gittim. Ama şunu söylemeden edemeyeceğim. Keşke o tertemiz günlere geri dönebilsek. Evet, fakirdik; ama çok samimiydik. Kaleminize sağlık Nigar Hanım. Sizin de dediğiniz gibi, yaşasın 23 Nisan.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Nigar KAYA

Doğma büyüme Çankırılıyım. İlk Orta Lise eğitimimi Çankırı'da gördüm. Anadolu Üniversitesi Laborant ve Veterinerlik bölümünü bitirdikten sonra Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Acil Afet Yönetimi Lisans bölümünü tamamladım. Halen Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünde okumaktayım. Hemşireyim, hemşirelik mesleğim yanında Yazar-Şairim ve Editörlük yapıyorum. Bir çocuk annesiyim. Oğlum Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi.