Yılbaşının Tarihsel Bağlantıları
- Yazar: Ali YURTSEVEN
- 18 Aralık 2024
- 25 kez okundu
Yılbaşının Tanımı ve Tarihsel Bağlantıları
Yılbaşı, Miladi takvim kullanan ülkelerde 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan geceye denmekte olup, Jülyen takvimine göre Hristiyanlık öncesi Roma’da Ocak ayının da adının verildiği geçit ve başlangıç tanrısı Janus’a adanmıştı.
Günümüzde Yılbaşı Kutlamaları
Günümüzde, çoğu ülke fiilen Miladi takvimi kullandığı için yılbaşı, dünyanın en ünlü resmî tatilleri arasındadır. Genellikle yeni yıla girildiği anda, gece yarısı havai fişeklerle kutlanır. Geleneksel olarak, yılbaşı gecesi saat on ikiyi vurduğunda insanlar, yeni yılı karşılamak için birbirlerine iyi dileklerde bulunurlar.
Mezopotamya ve Roma’da Yılbaşı
Mezopotamya yeni yılı ilk kez MÖ 2000 yılında, Mart ortasında ilkbahar ekinoksu zamanında kutladı. Erken Roma takvimi, 1 Mart’ı yılın ilk günü olarak belirlemişti. Takvimin Mart ayından itibaren sadece 10 ayı vardı. Daha sonra 12 aya çıkarıldı. Yeni yılın bir zamanlar Mart ayı ile başladığı, bazı ayların isimlerine hâlâ yansımaktadır.
Roma’da Satürnalia ve Yılbaşı
İlk yılbaşı kutlamalarına dair kesin bir tarih belirlemek zordur, çünkü yılbaşı kutlamaları tarih boyunca farklı kültürlerde ve dönemlerde çeşitli biçimlerde gerçekleşmiştir. Ancak Roma İmparatorluğu’nda, milattan önceki dönemlerde aralık ayının sonunda düzenlenen Satürnalia festivali, kışın bitimini ve yeni bir başlangıcı kutlamak adına benzer bir atmosfer sunmuştur.
Hristiyanlık Öncesi Kültürlerde Yılbaşının Evrimi
Hristiyanlık öncesindeki pek çok kültürde kışın bitişini ve doğanın canlanışını kutlama geleneği zamanla yılbaşı kutlamalarına evirilmiştir. Modern yılbaşı kutlamalarının temelini oluşturan unsurlar, bu çeşitli kültürlerin geleneklerinden kaynaklanmaktadır.
Gregoryen Takvime Geçiş ve Yılbaşının Yaygınlaşması
Günümüzdeki yaygın yılbaşı kutlamaları, genellikle 16. yüzyılda Gregoryen takvimine geçişle ve daha sonraki yıllarda yaygınlaşmıştır.
Noel ve Seküler Kutlamalar
Noel, her yıl çoğunlukla 25 Aralık tarihinde İsa’nın doğumunun kutlandığı geleneksel bir Hristiyan bayramıdır. Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş, Milat Yortusu olarak da bilinmektedir. 20. yüzyılın başlarından itibaren Noel, Hristiyan olmayan toplumlar tarafından da kutlanan, dinî motiflerden arınmış, hediye alışverişi etrafında yoğunlaşan bir bayram olarak görülmeye başlanmıştır. Bu seküler Noel versiyonunda, mitolojik bir figür olan Noel Baba temel bir rol oynamaktadır.
Türklerde Yılbaşı ve Nardugan Bayramı
Türklerde yılbaşı kutlamaları, Nardugan Bayramı ile başlamış olup, her yıl 21 Aralık’ta kutlanan bu bayram, Türklerin “yeniden doğuş bayramı” olarak da bilinir. Çünkü bu tarihte gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığına ve yeni bir yılın başladığına inanılır. Bu bayram, Türk kültürünün motiflerine, kilimlerine ve çam ağacı süslemelerine yansımıştır.
Türklerin Nevruz Kutlamaları
Türklerin yılbaşı kutlamalarının kökeni, Orta Asya’daki göçebe hayat tarzına dayanmaktadır. Türkler, doğal çevreyle uyumlu bir takvim kullanarak mevsimleri ve yılları belirlerlerdi. Bu takvime göre, yılın başlangıcı, baharın gelişiyle birlikte doğanın canlanması anlamına gelen Nevruz’du. Nevruz, Türkler için hem yeni bir yılın hem de yeni bir hayatın başlangıcıydı. Bu nedenle Nevruz günü, ateş yakma, suya atlama, yumurta boyama gibi çeşitli ritüellerle kutlanırdı.
Türklerde İslamiyet ve Hicri Takvime Geçiş
Türkler, İslamiyet’i kabul ettikten sonra da Nevruz’u kutlamaya devam etmiştir. Ancak, Hicri takvimin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte yılbaşı tarihi de değişmiştir. Hicri takvim, ay evrelerine göre hesaplandığı için her yıl 11 gün geriye kayardı. Bu nedenle Hicri yılbaşı, her sene farklı bir mevsime, aya ve güne denk gelirdi. Hicri yılbaşı, Türkler için dini bir önem taşıyordu.
Osmanlı Döneminde Yılbaşı
Osmanlı İmparatorluğu döneminde yılbaşı kutlamaları, günümüzdeki gibi yaygın değildi ve resmî olarak kutlanmazdı. Osmanlı toplumunda, İslam kültürü ve takvimine dayalı olarak İslam bayramları önemliydi. Bu nedenle yılbaşı gibi tarihsel olarak Hristiyan kökenli kutlamalar genellikle resmî düzeyde değil, bireysel ya da azınlık grupların özel etkinlikleri olarak gerçekleşirdi.
Cumhuriyet Döneminde Modern Yılbaşı
Ülkemizde modern anlamdaki yılbaşı kutlamaları, Osmanlı İmparatorluğu’nun sona erdiği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu dönemde, 1920’lerin sonlarına doğru başlamıştır. Ancak bu dönemde yılbaşı kutlamaları genellikle resmî etkinliklerle sınırlı kalmış ve daha yaygın hale gelmesi zaman almıştır. Türkiye’de yılbaşı, 1926’da kabul edilen Gregoryen takvimle birlikte 1 Ocak günü resmî tatil ilan edilmiş olup, daha sonraki yıllarda yılbaşı kutlamaları özel sektörde ve halk arasında yaygınlaşmış; özel etkinlikler, partiler ve kutlamalar düzenlenmeye başlanmıştır. Bu kutlamalarda bazı dönemlerde Noel Baba figürü, çam ağacı süsleme ve hediye verme gibi unsurlar da yer almıştır.
Laiklik ve Modern Yılbaşı Kutlamaları
Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye’de laiklik ilkesi benimsenmiş ve bu ilke doğrultusunda yılbaşı kutlamaları dini bir nitelikten ziyade millî ve kültürel bir nitelik kazanmıştır. Yeni yıl kutlamaları, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerini ve çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma hedefini de simgelemiştir. Günümüzde yılbaşı kutlamaları, hem geleneksel hem de çağdaş unsurları içeren bir yapıya sahiptir.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın Şiirinde dediği gibi,
Öyle bir yıl olsun ki,
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun.
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.
Öyle bir yıl olsun ki,
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun.
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Öyle bir yıl olsun ki,
Ne zengin-fakir, ne sen-ben farkı olsun.
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Öyle bir yıl olsun ki,
Yaşamak sevmek gibi gönülden olsun,
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
O da gençlerden uzak olsun.
Yeni yılınız KUTLU olsun.
Ali Yurtseven 16.12.2024
Başeditör/Redaktör: Murat Çatal
Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız
Bu yazının bütünü yazarına aittir.
Bir önceki yazımı okudunuz mu?
Harika bir tarihsel süreci önümüze dizmişsiniz hocam ❤️ Kaleminize sağlık