Yanmak, Yakmak, Yakılmak

Yanmak, Yakmak, Yakılmak

Yanmak, Yakmak, Yakılmak

Yanmak, ısı ve ışık yayarak ateş olmak ve sonuçta kül olarak son bulmak. Yakmak, ateşe vererek, tutuşturarak yanmasına olanak sağlamak. Yakılmak ise yakmak eylemine maruz kalmak.

Evet bu tanımlardan sonra gelelim sadede. Şu sıralar öyle gelişmeler oluyor ki anlatabilmekte bile güçlük çekiyoruz.

Yanıyoruz, yakıyoruz, yakılıyoruz. Bu eylemler çeşitli nedenlerle asırlardır süregeliyor.
Ancak bunun en somut örneğini 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşadık. Tüm insanlığının malumudur ki o tarihte bir grup gerici tarafından bilinçli bir şekilde bir grup aydın Madımak Oteli’nde yakılmak istendi.

O olayda otuz üç aydın ve sanatçı yaşamını yitirdi.
Türk siyasi tarihine kara leke olarak geçmişti. Şu an bile lanetliyoruz. Daha sonralarda ne oldu?

Ülkemizin dört bir yanında menfaat çevrelerince, cahilane davranışlar sonucunda ve vatan hainlerince çeşitli yangınlar çıkarılarak ormanlar yakıldı. Hala da birkaç gündür yine yakılıyor ve yakılmaya devam ediliyor. Bu yangınlarda sadece insanlar mı yanıyor.

Sadece bitkiler mi yanıyor? Tabii ki hayır. Yanan insanların ve bitkilerin yanında hayvanlar da yanıyor.
Bunların yanında en çok da insanlık yanıyor. Bunların yanında canımız yanıyor.
Bunların yanında geleceğimiz yanıyor. Başka ne oluyor?

Hani ailenden ya da yakınlarından birisini yitirirsen ne olur? Boğazın düğümlenir, nefes alamazsın, canın öyle bir yanar ki ateşe girmeden kül olur gidersin. Hayallerin yok olur. Geleceğin adeta yıkılır. İnsanın canı nereden yanıyorsa oradan yok oluyorsun.

İnsan başka nasıl yanar biliyor musun? Haksızlığa uğrayınca, adaletsizliğe maruz kalınca, ekmeği elinden alınınca yanar, yok olur.

İyi insan iyi toplum olmak çok mu zor? Hadi şartlarımızı zorlayalım da iyi insan, iyi toplum olma yolunda çaba sarf edelim.

Yaşar Geler

Bu yazının bütünü yazarına aittir

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

İnstagram

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yaşar GELER

01 Mayıs 1959 tarihinde Ardahan İli Çıldır İlçesi Eskibeyrahatun Köyü’nde dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Liseyi Çıldır merkezdeki okullarda bitirdi. Aile, Çıldır merkezde ticaretle uğraştığı için doğal olarak ticaretin içindeydi. 1978 tarihinde Kars Dede Korkut Eğitim Enstitüsünü bitirdi. 01 Mart 1979 tarihinde kendi köyü olan Eskibeyrahatun Köyü’nde sınıf öğretmeni olarak göreve başladı. Aynı yıl, Ebe-Hemşire olan Tamam Hanımla evlendi. İki oğlu var. Ayrıca 2001 yılında Anadolu Üniversitesi İlköğretim Türkçe Öğretmenliği bölümünü bitirdi. Kars-Ardahan Çıldır ilçesi köylerinde ve Çıldır Merkez İlkokulu’nda 10 yıl görev yaptıktan sonra tayinle İstanbul’a yerleşti. Yaklaşık 33 yıl da İstanbul’da çeşitli ilçelerde ve okullarda görev yaptı. Yaklaşık kırk dört yıllık meslek yaşamından sonra 31 Temmuz 2021 tarihinde Uzman Sınıf Öğretmenliğinden kendi isteğiyle emekli oldu. Emeklilikten sonra sahip oldukları MG Danışmanlık Sigorta ve Emlak’ta koordinatörlük yapmaktadır. Ayrıca öğretmen dernekleri, öğretmen sendikaları gibi meslek örgütlerinde çalıştı ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarında Ardahan derneklerinde ve Ardahan Dernekler Federasyonunda yöneticilikleri oldu ve devam etmektedir. Bağımsız Medya ve Gazeteciler Derneği Kurucusu ve Başkan Vekilliği yapmaktadır. UNİ Haber Ajansı yazarlığı yapıyor. Sınırsız Yazarlar Birliği Derneği kurucu ve üyesidir. Atatürkçü Düşünce Derneği Maltepe Şubesi Disiplin Kurulu Başkanıdır. Maltepe Ardahanlılar Derneği Başkanıdır. Halen çeşitli dergilerde, internet sitelerinde ve yerel gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca internet YouTube, Facebook Grup kanalları UNİ TV ve ÇILDIR TV’ de program yapımcılığı yapmakta olup, yayınlanmış dört adet; “bana Çıldır’ı anlat”, “Her Şey Şaka Gibi” “Eğitimde Yarım Asır” “bana Çıldır’ı anlat 2 Âşık Şenlik” kitapları okuyucularıyla buluşmuştur. Yeni kitap çalışmalarım sürmektedir.