Tevekkül et, mucizelere inan.

Tevekkül et, mucizelere inan.

Tevekkül et, mucizelere inan.

Çok uzun yorucu bir yolculuktan yeni döndüm. Kendime olan yolculuğum hiç bitmeyecek tabii ki. Ama deneye deneye bulacağım aslımı. Derdi kendi olanın, yolculuğu hiç bitmiyor aslında.

Molalar veriyoruz arada “ki” gerekli. Kendimi bildim bileli yarışıyorum hep kendimle. Kazanmak değil çoğunlukla niyetim. Kendimi fark etmek, neler yapabileceğimi görmek, gücümü hissetmek. Her çıktığım yolda dolduruyorum heybemi. Bir sonraki yolculukta yoldaşlık etsin diye.

Yürüdüğünüz yol kadar, nasıl yürüdüğünüz de çok önemliymiş. Bir kez daha öğrendim. Doğru eğrilir ama yıkılmazmış. İnsanın terazisi şaşar, ama Rabbimin hiç şaşmazmış. Kimsenin ettiği de kimsenin yanına kalmazmış.

Eğik bir baş taşımaktansa, adil bir dik duruş insana en çok yakışanmış. Hakkını vermek gerekirmiş Hak’kı yok sanana ve bazı haklar hiçbir zaman helal edilmezmiş.

Yaş aldıkça daha da zor geliyor adaletsiz bir dünyada yaşamaya çalışmak ama pes etmemeli, direnmeli. Durmamalı, devam etmeli. Öğrenmeli, öğretmeli. Zor da olsa o yol yürünmeli. Doğru ve dimdik hem de.

Arkadan gelen küçük ayak izleri de takip edebilsin diye. Dünya koca bir tarla gibi. Ne ekerse onu biçiyor insan ve ne verirsen elinle o geliyor seninle. Sen bir tohum ekiyorsun toprağa en basitinden o sana yemyeşil bir orman veriyor. Yani demem o ki insan en sonunda kalbinin ekmeğini yiyiyor.

Rabbim herkesi kalbi gibi insanlarla nafakalandırıyor. Çok güzel değil mi? Muazzam işleyen bir sistem var ama bizler her zaman olduğu gibi her şeyin hep en kötü tarafını görüyoruz. Şikayet ediyoruz. Sanırım akışa teslim olmak gerekli.

“Tevekkül” kelimesinin derinliği ise burada devreye giriyor. Kim ne derse desin hikayemizi yazan da yöneten de o ve günün sonunda o ne der ise o oluyor. Bizler kendi hikayelerimizin başrolüyüz sadece. Böyle düşününce de bir star gibi hissetmedim değil.

Ah şu içimdeki büyümeyen çocuk, sen hiç büyüme olur mu? Çocuksu ama o hiç kırılmayan inadın, başarmak için çabalayan o tatlı heyecanın. Sevmekten hiç vazgeçmeyen o kocaman kalbin var ya çok güzel. Ben seninle gurur duyuyorum.

Yine kendime sardım, birazda kendimi şımarttım. Çünkü görün istedim ve siz de yapın bunu, kendinizi şımartın, tebrik edin. En önemlisi ise kendinizi çok sevin. Her şey kendinizi sevmenizle başlar bunu unutmayın.

Kimseden hiçbir şey beklemeyin. Beklemek yorar,yıpratır. Kendinize şunu her gün söyleyin olur mu? Bu benim yolum. Bu benim hikayem… Ve bir gün mutlu sonla bitecek… 

Deneyin ne olur. Göreceksiniz ki bakış açınız ve kelimeleriz değişince dünyanız nasıl değişecek. Siz bile sizi bekleyen mucizelere inanamayacaksınız. 

Sevgi ile kalın… 

Ayşe KAYACAN

Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ 

Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?

SORUMLULUK BİLİNCİ

Yorumlar (2)

    • 11/04/2024

    Yüreğinize sağlık Katılıyorum her şey kendini sevmekle başlar sen kendine önem ve değer vermezsen başkası hiç vermez

    • 9/04/2024

    Motivasyonumu aldım , kalemine sağlık canım 🩵🦋 daim olsun, içindeki çocuğa sarılıp bırakmamak ne muhteşem 💕

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ayşe KAYACAN

29/07/1987 Balıkesir doğumluyum. Sosyal bilimler bölümü lise mezunuyum. 3 çocuk annesiyim Balıkesir Bengi ses gazetesinde 3 yıldır köşe yazarlığı ve muhabirlik yapıyorum Mutluluk ormanı cesaret suyu adında bir masal kitabım var.