Orhan Veli

Orhan Veli

Orhan Veli

Orhan Veli’yi tanıyorum daha ne olsun. Dedikodusunu, kuyruk şarkısını, İstanbul’unu dinledim.
İstanbul’unu orayı görmeden dinledim. Sucuların hiç dinmeyen çıngıraklarını duymadım ama cinayetlerin çıkardığı çığlıkları çok duydum. Bir kadının suya değmiyordu ayakları. Ayaklar ölüme ve yokluğa değiyordu.

Serin serin kapalı çarşı
Cıvıl cıvıl Mahmut Paşa
Güvercin dolu avlular
Hala öyle mi bilmiyorum.

Sonra sokakta kundurasıyla gezen bütün amcaları Süleyman efendiye benzettim. Başına kasketini ağzına sigarasını da ben koydum. Yüzündeki çizgileri ben onardım. Yazık oldu Süleyman efendiye.
Soğuk kış günlerinde başımı soktuğum bütün kahve ocaklarında hep o beyiti aradım: “Ölüm Allah’ın emri şu ayrılık olmasaydı”
Sigaramı hep onu mahfeden havalarda içtim. Onu, evkaftaki memuriyetinden eden havalarda. İstifa etmedim ama serseri gibi gezdiğim bütün zamanlarda ceketimi almışım da çıkmışım gibi hep onu andım.

Âşık oldum ve bütün ilanlarımı onun sözüyle başladım.
Ne Karl Marx okudum ne de Che Guevara’yı izledim. Komünist olduğumu onun sokak kedisinden öğrendim.
“Uyuşamayız yollarımız ayrı sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi.”
İşim gücüm budur benim dedim. Deli dediler. Oysa ben dalga geçiyordum. Bir zaman sonra kimse bilmese de gökyüzünü boyadığımı düşünürdüm.


“Deniz yırtılır kimi zaman, bilemezsiniz kim diker; ben dikerim”
Orhan veliyi tanıyorum daha ne olsun.
Hürriyete koştum. Daha güzel bir ülke görürüm umuduyla deniz henüz bembeyazken yola çıktım. Balıklar çıkmadı karşıma sevinemedim. Hep bir kıyamet koptu ufuklarda.

Sokakları bedava gezdim. Hava bedava bulut bedava nasıl olsa. Kelle fiyatına hürriyet esirlik bedava.
Orhan Veli’yi tanıyorum daha nasıl olsun.
Bazen çağırıyorum onu en derin sesten. Neler yapmadık şu vatan için demişti. Nerde şimdi uğruna nutuk söylediği o güzelim vatan.
Uyuyakaldık gündüz vakti. İşçilerimiz ekmek kavgasında memurlarımız ya paydos zilini bekler ya ay başını.

Ne atom bombası
Ne Londra konferansı
Bir elinde cımbız
Bir elinde ayna
Umurunda mı dünya
Orhan Veli’yi tanıyorum daha ne olsun.

Taha Altay

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız

Diğer yazılarımızı okumak ister misiniz?

Yapay Zeka Tehlikeli mi, Yoksa Gerekli mi?

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Taha ALTAY

2014 yılında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi sağlık hizmetleri bölümünden mezun oldu. Aynı yıl Elâzığ Fırat Üniversitesi İlahiyat fakültesini kazandı fakat bir yılını doldurmadan okulunu dondurdu. 4 yıl boyunca Elâzığ’da kitabevinde çalıştı. Şu anda Adıyaman’ın Besni ilçesinde ikamet ediyor. Kendine ait ÖYKÜ adında bir kitabevi vardır. Evli ve bir çocuk babasıdır. Yazmaktan ve okumaktan büyük keyif alan yazarımızın çeşitli dergilerde öyküleri yayımlanmış olup halı hazırda baskıdan çıkmasını beklediği ETEKLERİ YAZ BAHÇESİ adlı bir kitabı vardır.