King Kong Filmindeki İnce Detaylar

King Kong Filmindeki İnce Detaylar

King Kong Filmindeki İnce Detaylar

Bilindiği üzere sinema, izleyici ile girdiği iletişimde gösterilen sahnelerle alt bilince hitap etmek ve ulaşmak istemektedir. Buradaki hedef verilmek istenen mesajın doğru şekilde ulaşması olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte bireylerin bilinç dışlarında sakladıkları bilgi, deneyim, istek ve amaçlarını bilinç düzeyine çıkarıp farkındalık oluşturmaktır.

Bu farkındalığın oluşturulmasında korku filmlerinin ayrı bir yeri vardır. Korku filmleri özellikle yetmişli-seksenli yıllarda ön plana çıkmayı başarmıştır.  Ryan ve Kellner’e göre ürkmek duygusu, güvensizlik ve özgüven eksikliğinden kaynaklanan ruh hallerini ifade etmekte oldukça başarılıdır.

Özellikle kadına, çocuğa, aileye yönelik geliştirilen endişeler ile kültürel, politik ve cinsel kaygıların ve endişelerin de görünür olmasını sağlamıştır. Bununla birlikte ölüm korkusu ve yaşam mücadelesini de insan dışı varlıklar üzerinden göstermektedir. Böylelikle izleyicinin bilinç dışındaki bakış açısını görünür kılmasını da desteklemektedir.

Nilgün Abisel’in Popüler Sinema ve Türler adlı eserinde bahsettiği gibi ;

“Korku sinemasında, ölüm ve ölüm korkusu en başta öğeler olarak karşımıza çıkarken; kaygıların, yaratık, psikopat katil, tarih öncesi hayvanlar vb. kısacası “canavar” halinde görselleşip somutlaşarak korku yaratacak nesnelere dönüşmesi… bu nesnelerin yok edilmesi ve seyircinin kendi yaşamındaki tehditlerden kaçışının sağlanması ya da kaçmış olmanın gerginliğinin giderilmesi söz  konusudur.”

 Yönetmenliğini Peter Jakson’un yaptığı King Kong filmi de bilim kurgu- korku arasında bir baş yapıttır. Göstergeler açısından bakıldığında insanların ve toplumların korkularını yansıttığı için korku filmidir.  Farklı versiyonları açısından bakıldığında bilim kurgu filmi sayılabilecek yapıtlardandır.

Çekildiği her dönemde daha güncel içerik sunan film benim de üzerinde uzun uzun konuşmak/ yazmak istediğim bir filmdir. Üzerinde dakikalarca konuşulabilecek sahneleri sizlere bırakarak burada öne çıkan detayları paylaşmak istiyorum.

King Kong Filminin Konusu ve Hikayesi

Yukarıda anlatılanların detaylarını bulabileceğimiz filmin konusu da manidardır:

Ekonomik sıkıntılarıyla baş etmeye çalışan genç bir adamın yolu kendisi gibi zor bir dönemden geçen yapımcı Carl Denham ile kesişince her şey değişmeye başlar.

Carl’ın kendi sıkıntılarından kurtulması için tek çaresi uzun süredir üzerinde çalıştığı filmi çekmektir. Bunun için güçlü bir oyuncu kadrosu oluşturmaya çalışıyordur. Atması gereken en önemli adım ise ‘S.S. Venture’ adlı Singapur bandıralı buharlı gemiye tüm kadrosuyla binip  efsanevi Kafatası Adası’na doğru yola çıkmaktır. Hikaye yolcular adaya vardıktan sonra adanın gücünü ve gizemini temsil eden King Kong ile karşılaştıklarında şaşırtıcı bir hal almaktadır.

King Kong Filminin Versiyonları

İlk gösteriminden sonra defalarca güncellenip beyaz perdeye aktarılan filmin ana hatları olan; doğal yaşam, kadı ve erkek, gelenek ve kültür, şehirleşme ve insan hırsı gibi temalar hiç değişmemiştir. Filmin farklı versiyonlarının özelliklerine kısaca değinecek olursak:

  • 1933 Versiyonu: Sinema tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilen bu ilk versiyon, stop-motion animasyonun en başarılı örneklerinden biridir. King Kong’un devasa boyutları ve hareketleri, o dönem için inanılmaz bir başarıydı. Ancak, günümüzün standartlarına göre oldukça basit görünen görsel efektlere sahiptir.
  • 1976 Versiyonu: Daha modern bir anlatım tarzıyla çekilmiş olan bu versiyon, orijinal filmin bazı unsurlarını korurken, daha fazla aksiyon ve gerilim içermektedir. Özellikle King Kong ile Ann Darrow arasındaki ilişki, bu versiyonda daha detaylı işlenmektedir.
  • 2005 Versiyonu (Peter Jackson):Bu versiyon, hem uzun metrajlı olması hem de görsel efektlerin gelişmişliğiyle dikkat çekmektedir. Peter Jackson, Skull Adası’nı daha detaylı bir şekilde işleyerek, King Kong’un yaşadığı çevreyi ve karakterini daha iyi anlamamızı sağlamaktadır. Ayrıca, filmin duygusal derinliği de oldukça etkileyicidir.

Hikayesinden de anlaşılacağı üzere bol göstergeli, bol alt metinli bir film olan King Kong serisinin genel hatlarını kısaca inceleyelim.

King Kong Filminin Temel Göstergeleri 

Orman / Şehir: Filmdeki orman teması doğal yaşamı, hayatın ilkel dönemlerini, insanlığın geldiği noktayı ifade etmektedir. Özellikle Kafatası Adasına varıldığında bazı geçitlerde verilen mücadele beni çok etkilemiştir. Vadiye çıkış yolundaki uçurum ve oradaki devasa yaratıklar tam anlamıyla insanın hayat serüveninin sembolleridir. Alternatif düşünce telkinleri ile yola devam etmeye çalışanlar, mücadeleden vazgeçip yolda kalanlar, kadınlar ve erkekler…

Filmin başrolü ve ana karakteri olan Ann Darrow masumiyeti, güzelliği ve insanlığın daha iyi yönlerini temsil etmektedir. King Kong ile arasındaki bağ, insan ve doğa arasındaki uyumun mümkün olduğunu göstermektedir.

Aynı vadiye ulaşım yolundaki uçurumlardan geçerken gösterdiği başarı ise bana kadınların her hal ve durumda çok daha çözüm odaklı olduğu hissini uyandırıyor. Sadece bu karakteri bile sayfalar dolusu yazabilirim aslında. Şimdilik bu kadarla yetinelim.

Hayvan /İnsan: Filmin diğer ana karakteri  King Kong doğayı, özgürlüğü ve hayatın ilkel yanını sembolize etmektedir. Evrim teorisinin tartışmaya açık önermelerinin dışında, insanın vahşi tarafını temsil eden bu karakter aynı zamanda toplum tarafından dışlanan, anlaşılmayan ya da yanlış anlaşılan bireyleri de temsil etmektedir.

King Kong’un Ann karakteri ile olan ilişkisinin süreci dikkatle izlenecek olursa, bir kadının eğer isterse üstesinden gelemeyeceği hiç bir zorluğun olmadığını anlattığı bir gerçektir. Bununla birlikte aynı zamanda en ilkel ve en vahşi olan her huyun, kişiliğin veya kişinin “sevgi ile” yaklaşıldığı sürece pozitife dönüşebileceğini ifade etmektedir.

Aşk/ Kayıp: King Kong ile Ann Darrow arasındaki beklenmedik bağ, filmin en dokunaklı yanlarından biridir. Bu ikili arasındaki aşk, türdeş olmayan iki canlı arasındaki imkansız bir ilişkiyi simgelemektedir.

Dikkatlerden kaçmayacak olan ana sahnede King Kong, Ann’da bir anne ve sevgilinin bir karışımını görürken, Ann ise bu devasa yaratıkta bir çocuğun masumiyetini bulduğu izlenmektedir.

İkili arasındaki bu bağ, filmin en etkileyici sahnelerinden biri olan Empire State binasının tepesindeki karşılaşmada zirveye ulaşmaktadır. King Kong insanlara karşı duyduğu öfkeyi Ann’e hiç göstermezken onu gördüğü andan itibaren tüm öfkesinin acıya dönüştüğünü göstermektedir. Çünkü King Kong insanlara kızgındır ve Ann de bir insandır.

Bu sahnede Empire State binası teknolojiyi ve insanın hırslarını temsil ederken King Kong’un öfkesi insanın bu gelişmeye yetişememe durumunda kendine ve çevresine verebileceği zararı ifade etmektedir.

Nev York Şehri: Modern dünyanın kalabalığı, gürültüsü ve yabancılaşmasıyla birlikte, insanın doğadan, doğallığından, özünden, insanlığından kopuşunu simgelemektedir. İçinde bulunulan büyük buhrana rağmen asla iptal edilmeyen tiyatro ve gösteriler gibi sanatsal faaliyetler dikkat çekmektedir.  Bu sahneler hem yaşamın rol ve gerçek kısmını ifade ederken hem de her bireyin kendi hayatının başrolü olduğunun ve herkesin kendi hikayesini yaşadığının göstergesidir.

 King Kong Filmi Neden İlk Gösterimi Gibi İzleniyor?

King Kong, sinema tarihindeki yeri sağlam olan ve her dönem yeniden yorumlanan bir karakterdir. Farklı versiyonları, filmin temel temasını korurken, aynı zamanda o dönemin sinemasına ve teknolojisine dair önemli ipuçları sunmaktadır.

Bu çeşitlilik, King Kong’un neden bu kadar popüler bir karakter olduğunu açıklamaktadır. İnsanlığın ve toplumların başladığı ve geldiği nokta arasındaki süreçleri net bir şekilde sunması da ayrı bir özellik katmaktadır.

King Kong filmleri, sadece eğlence amaçlı değil, aynı zamanda toplumun farklı yönlerini yansıtan ve tartışmalara neden olan karmaşık yapıtlar olarak değerlendirilebilir.  Bu filmlerin, sinemanın gelişimine önemli katkılar sağlarken, aynı zamanda popüler kültür üzerinde bıraktığı derin izleri görmezden gelmek mümkün değildir.

Filmin  göstergeleri ve gösterdikleri ile evrensel bir bütünlük içinde olduğunu  düşünüyorum. Bugünün toplumlarında hala bir şeylerin değişmemiş olduğunu da göz önüne sermesi bakımından dikkatle izlenmesini önemsiyorum.

Yapımcı filmi yaparken hangi düşüncedeydi, bu kadar alt metin işlediğinin farkında mıydı? Bilmiyorum. İyi iş çıkarıdığı kesin.

Bugün hala önemini koruyan ve ilk versiyonunda olduğu gibi izlenmeye devam eden filmi izlerseniz, değerlendirmelerinizi lütfen bize yazınız.

Bir başka filmde görüşmek dileğiyle.

Mesude Bozkurt

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız

Bu yazının bütünü yazarına aittir.

Kaynakça :

Önceki çalışmamı da okuyabilirsiniz:

UZAY ÇAĞINI YAKALAMAK

 

 

 

 

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mesude BOZKURT

Göstergebilim Uzmn/ Klinik Psk.Uzmn/ Yazar/ Editör/ fisildayankalemler_org Başkan Yardımcısı YAYIMLANMIŞ ESERLERİ Kırık Kanatlı Melekler (2022) Göğ Gözlü (2023) EDİTÖRLÜĞÜNÜ YAPTIĞI ESERLER Karınca Süpürgesi Gizem’in Bereket Hazinesi Gizem’in Cennet Hazinesi Öpücük Kutusu Fermuar Ozi’nin Maceraları-1 / Mucit Ozan Ozi’nin Maceraları-2 / Dinozorlar Bornova’da