Kadın ve Erkek Arasındaki Uçurum

Kadın ve Erkek Arasındaki Uçurum

Kadın ve Erkek Arasındaki Uçurum

Kadın ve erkeğin toplum içindeki yeri üzerine ne zaman konuşsak, bazıları hemen “Ama biz kadınlara çok değer veririz!” diyerek savunmaya geçiyor. Ancak mesele, sadece değer vermek değil; fırsat eşitliği sağlamak, haklarını teslim etmek ve gerçekten eşit bir toplum inşa etmek. Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği, hâlâ günlük hayatın her alanında kendini hissettiren, inatla görmezden gelinen ama derinleşen bir sorun.

Kadın ve Erkek Eşit mi?

Anayasamız kadın ve erkeğin eşit olduğunu söylüyor. Uluslararası sözleşmelere imza atıyoruz. Ama gerçek hayata baktığımızda, kadınların çalışma hayatında, siyasette, eğitimde ve hatta aile içinde bile erkeklerle eşit olmadığını görüyoruz. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı %30’larda. Yönetim pozisyonlarına geldiğimizde ise oran çok daha düşük.

Siyasete baktığımızda tablo daha da çarpıcı. Mecliste kadın milletvekili oranı %20 bile değil. Belediye başkanları arasında kadın görmek neredeyse imkânsız. Yani karar mekanizmalarında kadınlar yok denecek kadar az. Kadınlar için siyaset yapmak hâlâ büyük bir mücadele gerektiriyor.

Şiddet ve Kadın Cinayetleri

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en ağır sonuçlarından biri de kadınlara yönelik şiddet. Her yıl yüzlerce kadın, en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Kadınlar şiddete maruz kaldıklarında, çoğu zaman “Evliliğini kurtar”, “Yuvanı yıkma” gibi tavsiyelerle karşılaşıyorlar. Oysa mesele, kadınların güvenle yaşayabileceği bir toplum yaratmak olmalı. İstanbul Sözleşmesi bu yüzden önemliydi, ama sözleşmeden çekilmek bu mücadelenin geriye gitmesine neden oldu.

Değişime Nereden Başlanmalı?

Öncelikle, eğitimden. Cinsiyet rollerini çocukluktan itibaren sorgulayan, kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu öğrenen nesiller yetiştirmeliyiz. Medyanın dili de önemli. Kadınları sadece anne, eş ya da fedakâr figürler olarak göstermeyen, başarılarını ön plana çıkaran bir anlayış benimsenmeli.

Ve en önemlisi, yasaların uygulanması. Kadın haklarını güvence altına alan yasalar var ama kağıt üzerindeki yasalar, sahada uygulanmazsa bir anlamı olmuyor.

Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği, sadece kadınların değil, tüm toplumun sorunu. Görmezden gelmek yerine, çözüm üretmeye başlamalıyız. Çünkü eşitlik sadece bir hak meselesi değil, aynı zamanda daha adil ve gelişmiş bir toplumun anahtarı.

Nida Pala

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız

Bu yazının bütünü yazarına aittir.

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

KİM BU EL ÂLEM

Instagram

 

Yorumlar (1)

  1. Hebun
    • 12/02/2025

    Özetleyici ve toparlayıcı bir anlatım olmuş. Toplumsal gerçekliği ve kadının yaşamdaki durumunu berrak bir şekilde anlatmışsınız, Kaleminize sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Nida Pala

Merhaba, ben Nida Pala. 1982 yılında Elazığ’da doğdum. Şu anda Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi gazetecilik bölümü 2. sınıf öğrencisiyim. Gazetecilik alanında kendimi geliştirmek ve topluma fayda sağlayacak içerikler üretmek için çalışıyorum. Özellikle medya, habercilik etiği ve yeni medya alanlarına ilgi duyuyorum.