İNSAN OLMANIN ERDEMİ..

İNSAN OLMANIN ERDEMİ..

İNSAN OLMANIN ERDEMİ

ADAM Gibi Adam Olmak ve Kadın Kıymetini Bilmek: Bir İnsanlık Vasfı
“ADAM gibi adam olmak”… Bu ifade, Türk kültüründe sıkça duyduğumuz, derin anlamlar barındıran bir tanımlamadır. Sadece biyolojik cinsiyeti değil, aynı zamanda karakteri, duruşu, değer yargıları ve insan ilişkilerindeki olgunluğu ifade eder. Gerçek bir “adam gibi adam”, sadece güçlü ve otoriter olmakla kalmaz, aynı zamanda merhametli, adil, dürüst ve en önemlisi, karşısındaki insanın, özellikle de kadının değerini bilen biridir.

Günümüzde, toplumsal cinsiyet rolleri ve beklentileri hızla değişirken, “adam gibi adam” olmanın anlamı da yeniden şekilleniyor. Artık bu ifade, ataerkil bir tahakkümün sembolü olmaktan ziyade, insan olmanın en temel erdemlerini bünyesinde barındıran bir ideal haline geliyor. Peki, “adam gibi adam” olmak ve kadın kıymetini bilmek tam olarak ne anlama gelir?

Öncelikle, “adam gibi adam” olmak, dürüstlük ve güvenilirlik demektir. Sözünün eri olmak, verdiği vaatleri tutmak, yalan söylememek ve her koşulda doğruyu savunmak bu tanımın olmazsa olmazlarındandır. Aynı zamanda, sorumluluk sahibi olmak da “adam gibi adam” olmanın bir gereğidir. Kendi hayatının, ailesinin ve çevresinin sorumluluğunu üstlenmek, zorluklardan kaçmamak ve çözüm odaklı olmak önemlidir.
Ancak “adam gibi adam” olmanın en kritik unsurlarından biri, empati ve saygı duymaktır. İşte tam da bu noktada, kadın kıymetini bilmek devreye girer. Gerçek bir “adam gibi adam”, karşısındaki insanın cinsiyetine bakmaksızın, onun bir birey olarak varlığını, düşüncelerini, duygularını ve yeteneklerini tanır ve bunlara saygı duyar.

Kadın kıymetini bilmek, öncelikle eşitlik ilkesini benimsemek demektir. Kadınların da erkekler kadar eğitim alma, çalışma, karar alma ve toplumsal hayata aktif olarak katılma hakkına sahip olduğuna inanmak ve bu inancı davranışlarıyla göstermektir. Cinsiyetçi önyargılardan arınmak, kadınları küçümseyen veya aşağılayan söylem ve davranışlardan kesinlikle uzak durmak gereklidir.

Kadın kıymetini bilmek, aynı zamanda kadınların emeklerini ve katkılarını takdir etmek demektir. Ev işlerinden çocuk bakımına, iş hayatındaki başarılarından toplumsal sorumluluk projelerine kadar, kadınların hayatın her alanında gösterdiği çabayı görmek ve değerini bilmek önemlidir. Bu takdir, sözlü iltifatlardan öte, somut destek ve teşviklerle de kendini göstermelidir.

Dahası, kadın kıymetini bilmek, kadınların duygusal ve fiziksel sınırlarına saygı duymak anlamına gelir. Onların rızası olmadan herhangi bir davranışta bulunmamak, taciz ve şiddetin her türlüsüne karşı durmak, kadınların kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak “adam gibi adam” olmanın temel şartlarındandır.
Unutmamalıyız ki, “adam gibi adam” olmak sadece kadınlara karşı değil, tüm insanlara karşı saygılı, adil ve merhametli olmayı gerektirir. Ancak, tarihsel ve toplumsal nedenlerle kadınların sıklıkla ayrımcılığa ve haksızlığa maruz kaldığı bir dünyada, kadın kıymetini bilmek ve bunu açıkça göstermek, daha adil ve eşitlikçi bir toplum inşa etmenin vazgeçilmez bir adımıdır.

Sonuç olarak, “adam gibi adam” olmak, biyolojik bir özellikten ziyade, kazanılması gereken bir karakter ve ahlak meselesidir. Bu tanımın özünde dürüstlük, sorumluluk, empati ve saygı yatar. Kadın kıymetini bilmek ise, bu erdemlerin en somut ve hayati uygulamalarından biridir. Gerçek bir “adam gibi adam”, sadece kendi hayatını değil, çevresindeki herkesin hayatını güzelleştiren, değer veren ve değer gören bir insandır. Unutmayalım ki, bir toplumun gelişmişliği ve huzuru, kadınlarına verdiği değerle doğru orantılıdır.

İşte bu sebeple…

Selam olsun,Güçlü Kadınlara..

Akademisyen yazar 

Semanur PERİM 

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız

Bu yazının bütünü yazarına aittir

Bir önceki yazımı okudunuz mu? 

Instagram

 

Yorumlar (1)

    • 2/04/2025

    Ben kadın olmak istiyorum hocam 🥰

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Semanur PERİM

14.02.1973 Lüleburgaz Kırklareli doğumluyum. Uzun yıllar yerl basın vekendi blog sayfamda yazdım. Değerli hocam "Celil GÜVEN" Bu yazılarımı okuyup bana cesaret vererek "Mum olan ışığımı,Kaleme çevirerek" Siz okurlarıma olan yolculuğum başladı. Kısaca: "Kitap kokusu ile ,Evlat kokusu arasında " Kalmış Bir anneyim. Altı tane adım ile basılmış kitabım, Üç tane "Antoloji"eserim var. Halen yazmakta olduğum NÜKTELER Kitabımla yolculuğuma devam ediyorum.Kitap okumayı sevmeyen bir Toplumda "YAZAR" olup yüreğinize dokunmak ve "Tekrar Kitap SEVGİSİ" Kazandırmak gibi masumca bir isteğim var. Belki: Bir kaçınız kalemim ile tanışıp Okumayı daha çok sevebilir Ne dersiniz...?