Hadi Eyvallah..
- Yazar: Oğuz KARABULUT
- 26 Haziran 2025
- 128 kez okundu

Yine aynı ona çekmiş bir sabah kandırdı gözlerimi.
Şöyle baktım,
Sanki bugün farklıymış gibi kalk diyor,
Sen varya sen.. Deyip kalktım.
Yıkadım inanmış gözlerle bakan yüzümü.
Birkaç birşey yedim,
Sanki yaşasam ne olacak der gibi.
İnsan doyar mı lan hiç dedim,
Ben kendimi yerim yeter,
Bana müstahak zaten..
Neyse,
Çektim fiyasko aynasını önüme,
Hazırlanıyorum insanlığa bir şiir yazacakmışçasına.
Giydim muamma siyahı çoraplarımı,
Ayıp düşmez pantolonumu.
Bağladım çekmesinler kemerimi.
Biraz inandığım bir sen kaldın dediğim dualar ettim.
Ama nasıl mermi ağzında bir silah gibi,
İntikama kurmuşum kendimi, hiç sorma.
Son kez baktım arkama.
Sakın benimle gelmeyin deyip,
Çarptım tüm şerefsizlere kapıyı, çıktım.
Yaktım bir sigara..
Yalancı grisi, umut mavisi dumanlı.
Çektikçe üflüyorum yüzsüzlüğe.
Duman olduk gidiyoruz bir muammaya.
Başladım Dünya’nın bilmem neresine yürümeye.
Dedim,
Kim arkamdan gelirse gelsin artık.
Birde başladım bilmem kimin bilmem kimine sövmeye.
Kimin kulağı çınlarsa çınlasın artık.
Artık uyandım, artık kanmam.
Hadi Eyvallah..
Oğuz KARABULUT
Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ
Editör/Redaktör: Hakan DİNÇAY
Bu yazının bütünü yazarına aittir.
Bir önceki yazımı okudunuz mu?
İlgili
Etiketler:
#edebiyat #fisildayankalemler eyvallah flextepoint hadi hadieyvallah Karabulut oğuz Oğuz Karabulut sabah ŞiirYorumlar (1)
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Oğuz KARABULUT
Oğuz KARABULUT 1995 yılından bu yana Bursa’da doğdum ve yaşamımı burada sürdürüyorum. Mesleğimi bilişim sektöründe icra ediyorum. Bir şeyler yazmaya ilkokul ‘da 9 yaşımda eğlence amaçlı akrostiş şiirler yazarak başladım. Zamanla bu eğlenceli denemeler, yerini gerçek duygularla yazılan dizelere bıraktı. Sanırım dördüncü sınıftaydım; öğretmenimiz bizden bir şeyler yazmamızı istemişti. Sadece duygusal anlamda daha etkileyici olacağını düşünerek, annesini özleyen bir çocuğun duygularını anlatan bir şiir kaleme almıştım. Okul tahtasında o şiiri okurken öğretmenimin gözyaşlarına şahit olmak, o yaşta beni çok etkilemişti. Duyguların kelimelere döküldüğünde bu denli dokunabildiğini o zaman fark ettim. Beşinci sınıfta Türkçe öğretmenimizin yönlendirmesiyle şiir, hikâye ve kompozisyon yazmaya yoğunlaştım. Çocukluk psikolojisiyle birilerinin yazdıklarımdan etkilendiğini görmekten keyif alıyordum ve bu beni daha çok yazmaya motive ediyordu. Zaten yazmaya var olan hevesimi diri tutuyordu. Yazmak, sadece dikkat çekmek değil, içimde birikenleri dışa vurmak için de bir yoldu. Çocukluk yıllarımdan itibaren dinlediğim rap müzikten etkilenerek 11 yaşımda rap sözleri yazmaya başladım. O yıllarda çevremdeki birçok kişi adımı bilmezdi, ama herkes bana “Rapçi” derdi. Hobi olarak halen yapıyorum müthiş bir deşarj yöntemi ve ruhen sınırsız bir yaşam enerjisi gibi. Zamanla şiirler, rap lirikleri, psikolojik denemeler ve farkındalık yazıları yazdım. Bugün hâlâ yazıyorum. Aslında yazmak hep benim için beni en iyi tanıyan bir başka ben ile konuşmak, dertleşmekti. Yani yazmak bir nevi seni anlayan başka bir sen demek. Suskunluklarını en derinden duyan, anlatamadıklarını en iyi anlayan bir sen ile terapi gibi. Bazen yazdıklarımı silerim çoğu zaman amacım sadece içimi dökmek ve bazen göremediğimi görmek olur. Yazmak aslında kendinden kaçmamaktır da. Bazen kendinle tanışmak bazen de kaçtığın kendinle buluşmak gibidir. Hatta sende kendini bulanlara ulaşmak. Yazmaktan ziyade görülmediğini düşündüğünde görülmek, duyulmadığını hissettiğinde duyulmak ve en derine inmek, konuşmak değil hissetmek, hissedilmek ve samimiyettir. Suskunluklarla konuşmak, bazen de gizlenmiş bir duygunun yalnızken bir satırı okuduğunda gözlerinde ki parıltıya ve yüzünde ki o çok şey susmuş tebessümüne ortak olmaktır. Ruh muhabbetidir aslında öyle kıymetli ve kendinden. Ben bunu bir başka benle kısıtlamanın bencillik olduğunu birçok bir başka benlerin yazdıklarımda kendinden bir başkasını bulmasının, içinde sessiz kalan bir şeyleri satırlarımda bulduğunda tebessüm etmesinin daha değerli ve anlamlı olacağını düşünüyorum ve satırlarımda o tebessümlere ait yürekler ile buluşan samimi bir kalem olmayı temenni ediyorum.
Benzer Yazılar
- Elife AKGÜL
- 13 Eylül 2025
- Elife AKGÜL
- 4 Ağustos 2025
- Oğuz KARABULUT
- 24 Temmuz 2025
- Elife AKGÜL
- 2 Temmuz 2025
- Oğuz KARABULUT
- 26 Haziran 2025
- Soner IRMAK
- 26 Haziran 2025
- Yaşar GELER
- 16 Haziran 2025
- Emin Yiğit
- 15 Haziran 2025
- Elife AKGÜL
- 1 Haziran 2025
Eyvallah şairim...