Dünya Kadınlarının Anlam Dolu Hikayesi

Dünya Kadınlarının Anlam Dolu Hikayesi

Dünya Kadınlarının Anlam Dolu Hikâyesi;

Bir kadını ortadan ikiye böldüğünüzde, yarısı annedir, yarısı çocuk, yarısı sevgili, yarısı Aşk… Duyanlar bunu bilmez, görenler anlamaz bunu.
Yarısı rivayettir, yarısı gece…

Bu dizeler  harika anlatır kadını. Bir kadını tanımlamanın bin bir yolu vardır. O, yarı anne, yarı çocuk, yarı sevgili, yarı aşk… O, birer destan, birer masal, birer hikaye.

Bugün, tüm dünyada kadınların gücünü, direncini ve sevgisini kutluyoruz. Her bir kadın, kendi özel hikayesi ve benzersizliğiyle yaşamımızı renklendirir. Kimi zaman annedir, kimi zaman çocuktur. Kimi zaman sevgili, kimi zaman da aşktır. Kadın, hayatta farklı roller üstlenen, her biriyle özgün bir güç ve güzellik sergileyen bir simgedir.

Kadınlar, verdikleri yaşam mücadelesi içinde farklı çiçekler gibi renklenirler; neşeliyken bir güneş gibi parlarlar, hüzünlendiklerinde kır çiçeklerinin naifliğiyle dolup taşarlar. O, zamanın içinde farklı çiçekler gibi açar, her biriyle kendine özgü bir anlam taşır.

Kadın, hayatın en zarif dokusudur, toplumun en büyük destekçisi. Tarihi mücadelelerde kadın, savaşın vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Cesaretiyle tarihin unutulmaz kahramanlarından ilham almış, mücadele ruhuyla daima öne çıkmıştır.

Toplumun her köşesinde, her dönemde, kadınların azmi ve kararlılığı, savaşların yönünü değiştiren güçlü bir faktör olmuştur. Bir yazıda okumuştum kadını çok güzel anlatan şu dizeleri; Her kadın yaşadığı filmdeki bütün kahramanlardır;

Kurtuluş Savaşı’nda Nene Hatun’dur, mavi göklerde bir savaş uçağı kullanan Sabiha Gökçen’dir, Bir lider yetiştiren Zübeyde Hanım’dır, Kara tahtanın önünde geleceği harf harf okuyan ilk kadın öğretmen Refet Angın’dır,. Sanat ile sahnede kendini anlatan Afife Jale’dir.

Tarlada evlatları için çalışan Ayşe teyzedir, hastanelerde hayat kurtaran Fatma doktordur. Bir mağazada sekiz saat ayakta kalan tezgahtar Elif kızdır, kadın annedir , kadın çocuktur, kadın umuttur… Onun varlığı, yaşamın her alanında derin bir etki bırakır, her anında bir destanın parçası gibi hissedilir.

Her adımıyla bir destan yazan, her nefesiyle bir şarkı söyleyen kadın, ışığın en parlak yıldızı gibidir. Kadın, yaşamın en kıymetli hediyesidir, toplumun en güçlü direği, savaşlardaki cesareti, şiirlerdeki ilhamıdır.

Şiirlerde, kadın, en güzel şekilde ifade edilen duyguların en büyük ilham kaynağıdır. Şiirler, kadının güzelliğini, gücünü ve derinliğini yansıtan bir aynadır. Onun incelikli ruhu, şairlerin kaleminden en güzel dizelerle aktarılır. Kadınlar günü, edebiyat dünyasında birçok şairin ilham kaynağı olmuştur.

Nazım Hikmet’in “Kadınlar Elleriyle Döşenmiş Evlerde” şiiri, kadının evdeki önemini vurgularken Ahmet Arif’in “Kadınlar” şiiri ise kadının toplumdaki mücadelesine dikkat çeker.

Ümit Yaşar Oğuzcan’ın “Seni Hiç Görmemiştim” adlı şiiri ise kadının gizemini ve çekiciliğini anlatır. Cemal Süreya’nın “Kadınlar” şiiri, kadının gücünü ve duygusallığını yansıtırken Özdemir Asaf’ın “Kadın” şiiri ise kadının hayattaki merkezi rolünü vurgular.

Bu şairlerin eserleri, kadının gücünü, duygusallığını ve toplumdaki yerini anlamamıza yardımcı olur, böylece Kadınlar Günü’nü daha anlamlı kılar. “Dünya edebiyatı da kadının yaşamın merkezindeki rolünü derinlikli bir şekilde ele alan birçok unutulmaz esere ev sahipliği yapmaktadır.

Kadınlar, romanların sayfalarında yaşamlarını sürdürürken, güçlü ve etkileyici bir şekilde temsil edilirler. Jane Austen’in “Aşk ve Gurur” adlı romanında, kadınlar kendi kaderlerini şekillendirme ve aşklarını arama özgürlüğüne sahiptirler. Elizabeth Bennet gibi karakterler, kendi ayakları üzerinde duran, zeki ve bağımsız kadınları temsil ederler.

Kadınlar, sadece evlenmek için değil, kendi mutluluklarını ve başarılarını aramak için de çabalayan bireyler olarak tasvir edilirler. Gabriel García Márquez’in “Yüzyıllık Yalnızlık” adlı eserinde ise kadınlar, ailelerin ve toplumların temel taşlarıdır.

Onlar, güçlü ve sabırlı bir şekilde yaşamın zorluklarıyla başa çıkan, ailelerini bir arada tutan ve gelecek nesillere rehberlik eden figürlerdir. Kadınlar, bu roman boyunca yaşamlarının her alanında belirleyici bir rol oynarlar.

Bu ve benzeri dünya klasiklerinde de kadınlar, güçlü, etkileyici ve hayatın vazgeçilmez unsurları olarak tasvir edilirler. Frida Kahlo, sanatıyla kadınların gücünü ve direncini temsil eden eşsiz bir figürdür.

Acı dolu bir yaşam sürmesine rağmen sanatı aracılığıyla kadınların yaşam mücadelesini ve dayanıklılığını yansıtmıştır. Kendi acılarını ve deneyimlerini sanat eserlerine dönüştüren Kahlo, kadınların yaşadığı zorlukları ve güzellikleri gözler önüne sermiştir.

Kahlo’nun tablolarında sıkça gördüğümüz kendisiyle ilgili portrelerde, kadın bedenini güçlü ve cesur bir şekilde ifade eder. Kendi bedenini ve kimliğini kabul etme sürecinde yaşadığı deneyimler, onun sanatının merkezine yerleşir ve kadınların bedenine dair toplumsal normlara meydan okur.

Frida Kahlo’nun sanatı, kadınların acılarına ve güzelliklerine dokunan, onların mücadelelerini ve zaferlerini yansıtıp kadınların gücünü ve direncini hatırlatarak, bu özel günün anlamını pekiştirir. Onun sanatı bize, kadınların güçlü ve dirençli ruhunu hatırlatır ve ilham verir.

Kadınların edebiyattaki yerinin ve öneminin kutlandığı bu gün, kadınların yaşamlarının her alanında hak ettikleri saygı ve değerin artmasına vesile olmalıdır.”

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların tarih boyunca gösterdikleri güçlü ve etkileyici geçmişteki ve bugünkü başarılarını kutlamak ve gelecekteki mücadelelerine ilham vermek için bir fırsattır.

Bugün kadınların, emeğiyle direncin simgesi. Var eden, yaşatan, büyüten ve güzelleştiren. Özgürleşmek uğruna bedel ödemekten korkmayan yürekli kadınlar. Selam olsun onlara…

Kadınlarımızın sesini duyurmak ve haklarını savunmak için birlikte mücadele edelim. “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günün’de kadının sıra dışı gücünü, derin duygularını ve sonsuz sevgisini kutluyoruz.

Sizler, bu dünyanın en değerli hazinelerisiniz bu dünyaya kattığınız güzelliklerle, gücünüzle, sevginizle eşsizsiniz… İyi ki varsınız! Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun…

 

Havin EZO

Editör: Nigar KAYA

Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ 

Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?

PİERRE LOTİ TEPESİ İSTANBUL’UN KALBİNDE SAKLI BİR AŞK HİKAYESİ 

BANDIRMA FÜZE KULÜBÜ 

 

Yorumlar (3)

  1. Bekir SEVİK
    • 9/03/2024

    Kaleminize sağlık

    • 9/03/2024

    🩷🩷🩷🩷 emeğinize sağlık, okurken çok keyif aldım

  2. Mehmet
    • 8/03/2024

    Çok güzel bir yazı olmuş kalemine yüreğine sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Havin EZO

Amerika'da yaşıyorum. Sanat tasarım eğitimimi Sağlık sorunları nedeniyle tamamlayamadım, ancak şu anda sosyal medya yöneticiliği yapıyorum. Aynı zamanda çeşitli resim çalışmaları gerçekleştiriyorum, sanat alanındaki tutkumu ve yeteneklerimi geliştirmeye devam ediyorum." yazı yazmaktan büyük keyif alıyorum.