DİJİTAL MUHAFAZAKÂRLIK

DİJİTAL MUHAFAZAKÂRLIK

DİJİTAL MUHAFAZAKÂRLIK: Gelenekten Dijitale Muhafazakârlığın Dönüşümü

Muhafazakârlık, sözlük anlamı ve günlük dildeki kullanımıyla bir şeyi koruma, kollama, muhafaza etme, saklama gibi anlamları barındırmaktadır. Bu anlamlar çerçevesinde değerlendirildiğinde yeryüzündeki bütün insanların muhafazakâr olduğu söylenebilir. Çünkü insanın doğası alışkanlıklarını muhafaza etmeye eğilimli bir yapıdadır. Hatta insanın alışkanlıklarından vazgeçmesi neredeyse imkânsız sayılabilen bir konudur.

Literatürde muhafazakârlık ile ilgili yapılan çalışmalar genel itibariyle muhafazakârlığın ne zaman ortaya çıktığını, muhafazakârlığın bir düşünce şekli mi, yaşam tarzı mı ya da bir ideoloji ve politik duruş mu olduğuna yönelik konuları barındırmaktadır. Kavramın etimolojisi açısından bu çalışmalar kuşkusuz önemlidir. Ancak muhafazakârlığın salt etimolojik çerçevede ele alınması literatür ve kavram açısından sakıncalıdır. Çünkü sadece etimolojik çerçevede ele alınan çalışmalar literatüre ilave bir katkı sağlamayacağı gibi alışılagelmiş bilgilerin doğrulanmasından öteye gitmeyecektir.

Muhafazakârlık uzun yıllar bazı ezberlerle birlikte anılmıştır. Değişim karşıtı, statükonun koruyucusu, dindarlık, sağcılık, gericilik, gelenekçilik gibi kavramlar muhafazakârlıkla birlikte anılan ezberlerden birkaçıdır. 18.yüzyılın Aydınlanma Felsefesinde teorik zemini oluşan ve Fransız Devrimi’nin radikalizmine karşı bir tepki hareketi olarak ortaya çıkan conservatism yani muhafazakârlık, o yüzyılda mevcut düzenin korunmasını savunan bir karşı çıkış iken, 21.yüzyılın baş döndüren teknolojisi ve dijital dünyasında neyi koruyacağı merak edilmektedir.

21.yüzyılın teknolojisi ve dijital dünyasında yapay zekâ, robotik kodlama, internet, bulut sistemler, 5G, 3D yazıcılar, kuantum, nanoteknoloji, biyoteknoloji, güneş panelleri, elektrikli araçlar gibi daha birçok ürün ve hizmetlerle toplumsal yapıda büyük bir dönüşüm yaşanmaktadır. Dijital platformlar üzerinden servis edilen sürükleyici ve bağımlılık yapıcı oyun, eğlence ve uygulamalar ile dijital hedonizm hızla yaygınlaşmaktadır. 

Bir panoptikon (gözetleme kulesi) gibi görev yapan dijital araçlar,bireylerin mahremiyet alanlarını tehdit etmektedir. Sosyolojik bir dönüşümün yaşandığı 21. yüzyılda çözülen ailevi bağlar, ortaya çıkan karmaşık ilişkiler ağıyla bireyler adeta savunmasız ve edilgen bir yapıdadır. Yaşamın neredeyse her alanına nüfuz eden dijitalleşmenin toplumsal yapı üzerindeki etkileri her geçen gün görünür bir hale gelmektedir. Hızla dijitalleşen toplum yapısında muhafazakârlığın savunduğu temel değerlerin korunması geleneksel muhafazakâr araç ve yöntemlerle mümkün görünmemektedir. Muhafazakârlık dijital çağın değer ve kavramları karşısında gerekli teknolojik hazırlıklar ile temel değerlerini koruyabilecek midir ya da dijital çağın değerleri arasında eriyip kaybolacak mıdır gibi sorular cevaplanmaya muhtaç sorulardan sadece birkaçıdır.

Coğrafi stratejik konumun yerini dijital stratejik gücün aldığı, coğrafi sınırların fiziki yöntemlerle korunduğu koşullarda “dijital sınırların” hangi araç ve argümanlarla korunacağının önem kazandığı bir yüzyıl yaşanmaktadır. Sağlıktan eğitime, ulaşımdan ticarete, sanattan eğlenceye ve daha birçok alanın dijitalleştiği bu yüzyılda kültür ve değer aktarımıyla dijital bir toplum mühendisliği inşa edilmektedir. İnsanlık hiç olmadığı kadar büyük bir sosyolojik dönüşümle karşı karşıyadır.

Aile içi şiddet, boşanma sayılarının artması, toplumsal alanda darp, hırsızlık, dolandırıcılık gibi olaylar 21. yüzyılın ilk çeyreğinde gündemde olan toplumsal sorunlardan sadece birkaçıdır. Dijital platformlarda izlenen şiddet içerikli oyunların etkisiyle cinnet geçirenlerin yol açtığı ölümlü vakalar haber bültenlerinde yer alan konular arasındadır. Bu olaylar birlikte değerlendirildiğinde muhafazakârlığın temel değerleri arasında olan toplumsal düzen ve aile gibi kavramların büyük bir tehdit altında olduğu anlaşılmaktadır. 

İlk ortaya çıktığı yüzyıldan itibaren günümüze kadar iki yüz yılı aşkın bir sürede tedrici bir değişimle birlikte etki alanı değişen, dönüşen, yenilenen ve evrilen yapısıyla muhafazakârlık, yeni dijital dünya düzenine karşı bir varoluş savaşı vermektedir. Bu varoluş savaşında temel değer yargılarını muhafaza etmek için değişmesi ve yenilenmesi bir zorunluluktur. Aksi halde yeni dijital dünya düzeni karşısında telafisi uzun zaman alacak derin travmalar yaşaması muhtemeldir.

Dijital çağın toplumsal yapı üzerindeki tehditleri karşısında, kadim kültürel miras ve evrensel insani değerlerin korunması için muhafazakârlık 21. yüzyıla hazır mıdır? Dijital muhafazakâr bir paradigmayla muhafazakârlığın üçüncü kez bir dönüşüm geçirmesi, tarihsel misyonunun bir nüvesidir. Nitekim bu yönde kısmi bir dijital muhafazakâr tutum olmakla birlikte bu tutumun etki alanının artmasına ihtiyaç vardır. Bu kapsamda dijital çağın araçlarından istifade ederek dijital zeminde toplumsal düzen, aile, din, devlet, kadim kültürel miras gibi değerlerin anlatılmasına yani dijital muhafazakârlık paradigmasına ihtiyaç vardır.

 

Remziye Gül Yurt

Bu yazının bütünü yazarına aittir.

Genel Yayın Yönetmeni:Elif Ünal Yıldız

Bir önceki Yazımı okudunuz mu?

İnstagram

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Remziye Gül YURT

Annemin deyimiyle yazın tam ortasında, sımsıcak bir ayda bu güzel hayata şehr-i Diyar-ı Bekir’de açtım zeytin karası gözlerimi. Yoğun araştırmalardan sonra ancak kırklı yaşlarımda doğum günümün 17 Temmuz olduğunu öğrenebildim. Bu yüzden burcum aslan mı yengeç mi bilemezdim. Bir yengecin duygusal ruhuna, ailesine, insanlara sevgi ve merhamet ile bağlı anaç kollara sahipken; asla pes etmek nedir bilmeyen aslan pençelerim de vardı. Zorluklar karşısında kükrerken yelelerim savrulurdu rüzgârda. Hayata, zorluklara karşı şikâyet edenlere anlam veremezdim. Bana göre şikâyet varsa çözümde olmalıydı. Sonra sloganım oldu bu felsefem. Şikâyet etmeyi bırak yol ol, ışık ol, rehber ol, kahraman ol! unutma sen öylesine bir rastlantı sonucu burada değilsin, senin bir hayat amacın var, varlığını onurlandır ey güzel insan dedim şikâyet eden herkese. Dilerim bu satırlar insanların bir nebze de olsa dokunur ruhuna. Unutma güzel insan sen bir rastlantı sonucu burada değilsin. Sevgiyle…