Cepteki Kağıt Bebekler
- Yazar: Fatma Yaman
- 9 Temmuz 2025
- 62 kez okundu

Kağıt Bebekler
Kağıt Bebekler
Adil, çantasını sırtına her sabah biraz daha ağır takardı. Sanki sadece kitap taşımıyordu o çantada. Sanki içinde bütün ömrünün yükü vardı.
Annesi yoktu. Babası da. Sokakta büyüyordu. Gece kondu gibi bir metruk binada, eskiden babasının uyuduğu battaniyeye sarılıp, annesinin hayalini yanına alarak uyurdu.Sabahları erkenden uyanır, kâğıt toplama arabasını iter, bir sokaktan diğerine savrulurdu. Cebinde hep kağıt bebekleri olurdu.Kimi annesi, kimi babası ama çoğunlukla arkadaşlarını taşırdı yanında. Adil onları severdi. Onları küçük oyuncak bebekler gibi kullanırdı birbiriyle konuşturur, yemeklerini yedirir masallarını okur uyuturdu.
Okulu çok severdi. Ayakkabıları delik deşik formasının kolu sökülmüş olurdu ama gözleri pırıl pırıldı.
Bir gün teneffüste sınıftan bir çocuk yüksek sesle sordu:
“Hey, Adil! Senin evin yokmuş doğru mu?”
Adil sustu.
Bir başka çocuk burnunu kıvırarak ekledi:
“ Çöp gibi kokuyorsun bizimle oynama!”
Adil yere baktı. Sonra gülümsedi.Cebinden kağıt bebeklerini çıkardı ellele tutuşan bebeklerini havaya kaldırarak:
“Bak bunlar benim ailem ,evet annem babbam artık bu dünyada değiller yalnız kaldım …Benim evim bu bebekler ,onlarla bir dünyadayım.
Çocuklar sustu.Birçoğu ne diyeceğini bilemedi.
Ama yine de dışlamaya devam ettiler.
Adil hep yalnızdı.Ama yalnızlığını konuşkan kılan biri gibiydi. Sokak sokak dolaşır, bir çocuk gülse arkasından seslenirdi:
“Gel, sana kağıttan ailemi göstereyim,dansta edebiliyorlar “
O gün okuldan çıktıktan sonra yeni hazırladığı kağıt bebeklerini dans ettirerek harabesine doğru yola koyulmuştu.Mutluydu. Akşam kendi kendine yapacağı “Bebeklerin Dansı ” gösterisini düşünüyordu. Koşarken karşıdan gelen kamyonu fark etmedi.
Bir fren sesi.
Bir çığlık.
Bir sessizlik.
Hastane odası doldu taştı ama yalnızdı Adil.
Yanında ne annesi ne babası ne de düzenli gelen bir ziyaretçisi vardı. Adil dünyadan erken ayrıldı…
Sınıftan bir çocuk, İbrahim, elinde tomarla kağıt bebeklerle geldi:
“Adil bunları çok severdi…
Bak bunlardan adam yapmıştı bana geçen hafta.
Dedi ki, ‘Yalnızsan kendini çoğaltırsın, ben de böyle çoğalıyorum.’Okul duvarına bir not asıldı.
“Adil artık kağıt bebeklerle yıldız yapıyor.
Ona güldüğümüz için değil, güldüğü hâlde yalnız bıraktığımız için utanıyoruz.”
Sınıfça bir köşeye, onun için küçük bir kutu yaptılar.İçine kendi oyuncaklarını değil, Adil’in yaptığı kağıt bebekleri koydular. Üstüne sadece şu yazıldı:
“Hayal gücüyle dünyayı renklendiren çocuk: Adil.”
O artık yoktu.Ama onu tanıyan herkes, bir kağıt Bebek gördüğünde gülümser oldu. Ve içlerinden biri her seferinde fısıldar gibi derdi:
“Ben biraz hayata ve yarışa erken başladım “
Biz senin dünyanı göremedik Adil..”Seni hiç unutmayacağız…
Fatma Yaman
Bu yazının bütünü yazarına aittir
Bir önceki yazımı okudunuz mu?