Bilinçaltımdaki Okyanus

Bilinçaltımdaki Okyanus

 

Bilinçaltımdaki Okyanus

Mevzu Derin Dostum…

Ne zamandır böyleyim bilmiyorum, bana yıllar gibi geldi. Öfkeli, agresif, dalgın ve karışık.

Bilinçaltımın kapıları açılmış, duygularımla yüzleşiyor, travmalarımla tanışıyormuşum öyle dedi uzman psikoloğum.

İyi de Hocam bilinçaltının kapısı kapanmaz ki, hayattaysan kapı hep açıktır yaşadığın her şey gider yerleşir oraya, hem dünyanın derdi mi biter. Hayır benimki ne zaman kapandı da şimdi açıldı,  ya da kapandı madem niye canı istedi de açıldı anlamadım pek.

Neyse Rıfkı anlamadığın şeyleri kurcalayıp da daha fazla karıştırma bilinçaltını deyip konuyu kapatarak sözü uzman psikoloğuma bıraktım, uzman diyorum çünkü öyle yazıyor tabelasında.

0-7 yaş aralığı önemliymiş, o zamana kadar olan her şey kaderi oluştururmuş. Kaderim çocukluğuma mı bağlıymış onu da pek anlamadım.

 -Sus Rıfkı, evet dinliyorum hocam.

O yaşlarda beni derinden etkileyen olaylara gidip travmalarımı iyileştirecekmişiz. İyi de 45 yaşında adamım ben, 40 yıl öncesinde ne yaşandı nereden hatırlayayım ben yahu! Hem benim hafıza zayıf akşam ne yediğimi sorsan zor hatırlarım. Ayrıca da bunlara ne gerek var alt tarafı bir uykusuzluk şikayeti ile geldim.

Psikolojik oluyormuş, öyle dedi kahveden arkadaşlar. 7 yaşa nereden geldik şimdi hem ben o zamanlar uyuyordum şimdi uyuyamıyorum, şimdi baksan ya Hocam neye bakacaksan. Bu psikologları da anlamak zor, her şeyi çocukluğa bağlıyorlar. Neyse ben hatırlayamayınca hipnoz diye tutturdu.

Hocam gerek yok falan dediysem de dinletemedim, hekim o ya illa onun dediği olacak. İyi madem dedik okumuş kadın vardır bir bildiği.

5 yaşında üzerinde kısa pantolon yalınayak koşan çocuk pamuk şekerciye yetişmeye çalışıyor, dizleri parçalanmış pantolon ile eve nasıl gireceğini düşünüyor. Annem bir dünya bağıracak şimdi belki de terlikle dövecek, bugün bari dayak yemesem daha dün yedim diye kendi kendine konuşurken pamuk şekerini her zaman yalnız oturduğu duvarın dibine bırakır ve bir çare ararken…  

-Rıfkı Bey, Rıfkı Bey uyanın lütfen!

Doktorun sesiyle geldim kendime, içim geçmiş. Orası neresiydi ki, rüya gördüm herhalde. Küçük bir oğlan çocuğu vardı, annesinden korkuyor eve nasıl gideceğini düşünüyordu, bir de çok yalnızdı hiç arkadaşı yoktu, neyse canım benim çocuğum değil ya, bana ne milletin çocuğundan.

    -Bugünkü seansımız bu kadar, çocukluğunuzla ilgili önemli notlarımı aldım bunları bir sonraki seansımızda konuşacağız.

Bir süre öfkeli, agresif, huzursuz ve kendinizi yalnız hissedebilirsiniz. Gayet normal, bilinçaltınızın kapıları açıldı, şimdilik hoşça kalın haftaya görüşmek üzere.

Leyla BACAKSIZ

Editiör: Sonay BİLGİ ARABACI

Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ 

Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?

RENGARENK

 

 

 

Yorumlar (2)

  1. Leyla BACAKSIZ
    • 12/04/2024

    Bir sonraki yazıda devamı gelecek Rıfkı'nın.

  2. Yazık Rıfkı ya merak ettim şimdi...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leyla BACAKSIZ

03.08.1989 yılında Mersin’de dünyaya geldim. Yaklaşık 18 yıldır Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşamaktayım. Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Bir kurumun muhasebe bölümünde çalışmaktayım. Okumak ve yazmak hayatımın en önemli iki parçası. Belli başlı bazı spiritüel alanlarla da ilgilenmekteyim. Okuma ve yazmanın verdiği bilgi ile ve spiritüel alanın verdiği ışık ile toplumun yolunu aydınlatmayı hedeflemekteyim.