BİLGİ ve AÇLIK İKİLEMİ

BİLGİ ve AÇLIK İKİLEMİ

BİLGİ ve AÇLIK

Milenyum çağındayız. Günümüzde bilgiye ulaşmak elbet daha kolay. Ancak bir o kadar da karmaşık. İnternetin sunduğu bilgi denizi, kütüphanelerin raflarını, kitapların sayfalarını çoktan aştı. Bu erişim kolaylığı sayesinde bilgi açlığı yaşayan her birey, aradığı bilgiye nasıl ulaşmakta? Ulaştığı bilgilerin doğruluğunu nasıl bilecek? Burada ilginç bir paradoks da ortaya çıkıyor: Bilgiye erişim arttıkça, bilgiye duyulan açlık da artıyor. Öncesinde sadece kitaplardan okuyup ulaşılan bilgi, şimdi her yerde. O kağıda dokunmanın verdiği haz peki nerede?Bu açlık, bazen amacımızı sorgulattıracak boyutlara ulaşabiliyor: Bilgiyi neden öğreniyoruz? Öğrendiklerimiz bizi nasıl etkiliyor? Elimizden düşürmediğimiz telefonlar, bilgiyi bize aktarımda yeterli mi ve net mi?

Bilginin Sonsuzluğu

Bilginin sınırsız olması, aslında doyum noktasına ulaşmayı zorlaştırıyor. Her öğrendiğimiz, bilmediğimiz başka şeyleri ortaya çıkarıyor. Bir konu hakkında detaylı bilgi edinmeye başladığımızda, başka bir bilginin eksikliğini fark ediyoruzç Kendimizi daha derin bir araştırma döngüsüne sokuyoruz. Bu döngü içinde, aslında ulaştığımız her yeni bilgi bizi tatmin etmediği gibi, yeni bir eksiklik hissini de beraberinde getiriyor.

Bu durum, zihinsel bir açlığa sebep olduğu gibi aynı zamanda kişisel gelişim açısından da etkili bir rol oynuyor. Bilgi açlığını olumlu şekilde kullanarak daha geniş bir perspektife sahip olabiliriz. Ancak sürekli ve kontrolsüz bir bilgi tüketimi, odaklanma eksikliği ve yüzeyselliği de beraberinde getirebiliyor. Öyle ki, bir yerdeki bilgi diğer yerdeki ile aynı olmayabiliyor. Okuyucu da bilginin netliğini teyit etmede çelişiyor. Peki doğru bilgi nerede? Unutturulmak istenen gerçek yazılı kaynaklarda…  Araştırma kitaplarında, görüş yazılarında. Elle tutulan gerçek somut kaynaklarda. Ya da en azından internet ortamındaki makale ve yazılı kaynaklarda.

Bilgi Açlığını Nasıl Yönetebiliriz?

Bilgi açlığını tatmin etmek için sağlıklı bir yöntem izlemek, günümüzün bilgi bombardımanında daha da önemli hale geliyor. Öncelikle, öğrenmek istediğimiz konuları netleştirmemiz gerekiyor. Belli bir alan üzerinde odaklanmak ve derinlemesine öğrenme hedefiyle hareket etmek, zihinsel doyum sağlamanın ilk adımı olabilir.

Aynı zamanda, bilgiyi sadece bilgi olarak görmek yerine onun hayatımıza nasıl katkı sağlayacağını düşünmek, bu açlığı yönetmek açısından önemli. Sahip olduğumuz bilgiyi sadece “öğrenmiş olmak” için değil, onu nasıl kullanacağımızı da planlayarak kendimizi geliştirebiliriz. Peki kim, ne kadar alıyor bilgiyi?  Kafasında nasıl süzüp şekil veriyor?  Bilgi birikimi bilgi kirliliğine mi dönüşüyor?

Bilgiye Sahip Olmak mı, Onu Yaşamak mı?

Bilgi açlığı, insana dair çok temel bir özellik… Ancak önemli olan bu açlığı yalnızca doyurmak değil, sahip olduğumuz bilgiyle ne yapacağımızı bilmek. Bilgi, eğer doğru kullanılmazsa bir yük haline gelebilir. Bu yüzden, bilgi açlığımızı doyururken bilgiyi yönetme becerisi kazanmak da oldukça değerli.

Belki de gerçek bilgi, onu edindikten sonra hayatımıza nasıl entegre ettiğimizde, onu nasıl yaşadığımızda yatıyor. Çünkü, bilgiyi yalnızca bir hazineden çıkarıp onu hayatımıza dokunan bir tecrübe haline getirdiğimizde anlam kazanıyor. Bilgi açlığımızı doğru yönettiğimizde ise aslında bilgiye sadece sahip değiliz; bilgiye yön verebilen bireyler haline geliyoruz.

Bugünlerde kitap fuarlarını gezmek, kitaplara dokunmak, bilgi şerbetini kaynağından içmek daha doğru olacaktır. Yazarlarla sohbet etmek ufukları da genişletecektir. Son dönemde sadece sosyal medyalarında paylaşım yapmak için alanları dolduranlar, açlık ihtiyacı olarak sadece midelerini anlayanlar, her duyduğu, gördüğü bilgiyi süzmeden, teyit etmeden alanlar ne acıdır ki, ahkam kesmede de ön sıralarda olma çabasındadırlar. Oysa bilginin paylaşım olduğu ortamlarda yer almak, etik bir olgu ile mide açlığından ziyade ruhen ve beynen de beslenerek kendini ileriye taşıyan bir birey gerçek ilerlemenin hazzını daha çok duyacaktır. O haz da tamamıyla kişiyi tok tutacaktır.

 

https://fisildayankalemler.org/author/serifpinar/

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ

Editör ve Redaktör : Hakan DİNÇAY

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şerif PINAR

Şerif PINAR 1977 Aydın doğumluyum. Ankara Gazi Üniversitesi’nden mezun oldum. Üniversite yıllarında ve sonraki bir kaç yılda söz yazarlığı yaptım. İzmir’de ikamet etmekteyim. Öğretmenim. Edebiyat dışında deniz, balıkçılık ve müziğe hep ayrı bir ilgim olmuştur. 2022 yılında ilk kitabım "Gönül Sevdiğinin Kapısında" adıyla yayınlanan şiir kitabımdır. Akabinde 2023 yılında “İki Adam: Ben ve Babam” adıyla deniz, anekdotlar ve balıkçılık üzerine ikinci kitabım yayımlandı. 2024 Ekim ayında çıkan “Varoluş Atlas” mitolojik bilimkurgu romanım ise çok büyük ilgi gördü. İlk kitabım “Gönül Sevdiğinin Kapısında” D&R kitap mağazasında ilk 6 ay edebiyat-şiir raflarında yer aldı. Yazarlar ve Şairler Derneği, Şairler ve Bestekârlar Derneği, Türkiye Edebiyatçılar Derneği ve İzmir Basın Mensupları Derneği üyesiyim. Tarafsız Ses Gazetesi İzmir Kültür Sanat sayfasını yönetmekteyim. https://www.instagram.com/serifpinarofficial/ https://www.tarafsizses.com/yazar/serif-pinar/ https://www.idefix.com/yazar/serif-pinar--10115792?srsltid=AfmBOop2nft_P1wpq7dM-bHPIA61daLhd4Y5pOYZMIBq633xkcKY9F9b https://www.dr.com.tr/kitap/varolus-atlas/edebiyat/roman/bilim-kurgu/urunno=0002142899001?srsltid=AfmBOopatidwV0qu8d7sNY0uR_bvviwTF6Bp08ZKSSijzus4bOD6_UJZ https://www.dr.com.tr/kitap/gonul-sevdiginin-kapisinda/edebiyat/siir/turk-siiri/urunno=0002142900001?srsltid=AfmBOoqjp2GhX2aTwm-RNRK2Gq-xFSD2F5XwcYpO1ObHCwmGXLaC6RxD https://www.dr.com.tr/kitap/iki-adam-ben-ve-babam/edebiyat/deneme-yazin/urunno=0002142901001?srsltid=AfmBOorf-PWSQMzD7EdkaDuLZfH4iTV8YZFAri1W_epyGektTg3g_3Re https://www.istanbulkitapcisi.com/varolus-atlas https://www.bkmkitap.com/varolus-atlas?srsltid=AfmBOooSYfqgv4qEnCHFcjNhp4_54wTtszX2u8Ss3b_PC06-7HyCfXAS https://www.akakce.com/roman-kitaplari/en-ucuz-varolus-atlas-fiyati,838933507.html