AŞIRI DÜŞÜNMEK

AŞIRI DÜŞÜNMEK

AŞIRI DÜŞÜNMEK

Beynimiz hiç durmadan çalışan bir makine gibidir. Sürekli çalışarak fikirler üretmemizi ve düşünmemizi sağlamaktadır. Günlük yaşamda karşılaştığımız problemler hakkında düşünüp çıkarımlarda bulunuruz. Fakat bazı insanlar, bir konuyu her ayrıntısına kadar düşünmektedirler. Bu o konu hakkında fazla odaklanmalarını ve anı kaçırmalarına neden olabilmektedir.

Aşırı düşünen insanlar, genellikle bir olayın negatif sonuçlarına odaklandıkları için genellikle kaygılı ve stresli insanlardır. Bu insanlar ya geçmişte ya da gelecekte takılıp kaldıkları için anı yaşayamazlar. Sürekli olarak diken üstünde ve gergin olurlar. Ayrıca aşırı düşünen insanlar, gece uykuya dalma problemi de yaşarlar. Beyin sürekli olarak olumsuz fikirler ürettiği için uykuya dalmayı zorlaştırır bu yüzden aşırı düşünen insanlar genellikle uykusuz ve yorgun olurlar. Toplum içinde farklı olaylara odaklandığı için muhabbetlere dahil olmakta zorlanır. Aşırı düşünme hem kişinin günlük hayatını olumsuz etkilerken hem de psikolojik bir çok rahatsızlıklara sebep olmaktadır.

Aşırı düşünme ile başa çıkabilmenin birçok yolu bulunmaktadır. Öncelikle kişi aşırı düşündüğünü kabullenmeli yani bu durumun farkında olmalı. Aklına gelen senaryoların sadece kendi ürettiği düşüncelerden ibaret olduğunu kabul etmeli. Bazı insanlar, geçmişte yaşadığı olaylara saplanıp kalabilir. Kafasında farklı senaryolar kurup farklı olasılıkların oluşturabileceği farklı sonuçları düşünürler.

Oysa geçmiş geçmişte kalmıştır. Geçmişi değiştirmek imkansızdır. O halde olanı olduğu gibi kabul ederek şuana odaklanmak gerekir. Benzer şekilde bazı insanlar da sürekli olarak geleceği düşünür. Örneğin bir proje için sunuma yapmaya hazırlanan bir çalışan gibi bu durumda kişi de kaygı, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar görülebilir.

Aşırı düşünmeden kişinin korunması için geçmişi ya da geleceği değil bugünü yaşaması gerekir. Ayrıca kişi düşüncesini farklı alanlara yönlendirerek aşırı düşünmeden korunabilir. Örneğin resim yapma, spor yapma gibi.

Hayat bir sayfa olsaydı düşünmek kalem olurdu. Bir kişi ne kadar çok düşünürse hayatı o kadar çiziklerle ve anlaşılmazlıklarla dolu olur. Düşünceleri sadeleştirmeli ve anı yaşamalı insan.

https://1000kitap.com/smhcnctn

 

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ

Editör/Redaktör: Hakan DİNÇAY

Bu yazının bütünü yazarına aittir.

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

 

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Semiha Çetin

10 Kasım 1988 yılında Samsun'da doğdum. İlköğretim ve Lise eğitimitimi İstanbul'da tamamladım. Uludağ üniversitesi Biyosistem mühendisliği bölümünden 2015 yılında mezun oldum. Namık Kemak üniversitesi Biyosistem Mühendisliği anabilim dalında doktora eğitimime devam ediyorum. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Edebiyat bölümü öğrencisiyim. Özel sektörde çalışıyorum. Evliyim ve bir kızım var. Yazmaya, orta okulda düzenlenen bir öykü yarışmasına öğretmenimin teşviki üzerine katılıp kazanmamla başladım. Lise ve üniversite yıllarında da kısa hikaye ve öykü türlerinde yazılar yazmaya devam ettim. İstan bul Üniversitesi Yaratıcı Yazarlık Eğitimi programına katılarak yaratıcı yazarlık sertifikası aldım. Mayıs ayında yayınlanmış Enkaz adında basılmış bir kitabım bulunmaktadır.