BAKÎ KALAN KUBBEDE HOŞ BİR SEDA İMİŞ

BAKÎ KALAN KUBBEDE HOŞ BİR SEDA İMİŞ

BAKÎ KALAN KUBBEDE HOŞ BİR SEDA İMİŞ

İnsan öldüğünde en yakınının, en sevdiğinin unutma süresi 18 aymış. Yani 18 ay sonra acısı diner, sizi tatlı bir anı olarak anımsarmış. Düşününce içim  acıdı bir an …

Değer verdiklerimin, çok sevdiklerimin, “onlar olmadan asla olmaz” dediklerimin beni 18 ay sonra unutacak olması…

İyi bir iş, geniş bir ev, bir araba, emeklilik hayalleri, “hele şu da olsun rahatlayacağım” derken bir bakıyorsun hayatın sonuna gelmişsin. Lakin bizim yaradılış sebebimiz araba, ev, bağ, bahçe değil ki…

Hiçbir değer üretmeden, iz bırakmadan yaşanan bir hayat 80 yıl değil de 800 yıl olsa ne yazar ki?

18 ay da unutulduktan sonra…

Yazık oluyor bize.

Çok ucuza gidiyoruz.

İnsanın yetiştirdiği öğrencileri olmalı, öğretmen olmasa bile…

Yazdığı bir kitabı olmalı en azından ya da yazmaya niyetlendiği…

Tanımadığı, adını bile bilmediği insanlarda iz bırakmışlığı olmalı…

Birileri çevirmeli yolunu

“Siz beni tanımazsınız ama ben sizi tanıyorum, siz benim hayatımı değiştirdiniz” demeli yıllar sonra…

İnsanlara selam vermekten korkmak şöyle dursun, tanımadığı onlarca insanın yüreğine dokunmalı, sohbet etmeli, dertleşmeli, arkadaş olmalı…

Velhasıl kelâm, eşyaya ve kula kul olmak değil, iyi ve verimli bir insan olmak önemli 

Ah bu çok fazla dünya telaşesine dalmışlığımız yok mu?

                                                                                            -alıntı-

Yukardaki yazıda her ne kadar 18 ay dense de artık günümüzde unutma süresi çay masada soğuyana kadar maalesef…

İnsanın hayatındaki gerçek değerlerin neler olduğu üzerine düşünmek, bugünün hızlı tüketim toplumunda oldukça önemli bir mesele haline gelmiştir.

İlginçtir ki, yaşamımızı çoğunlukla maddi hedefler ve dışsal başarılar üzerine odaklayarak, hayatın asıl anlamını ve derinliğini kaybetmekteyiz.

Oysa gerçek zenginlik, kalıcı izler bırakmakla ve insani değerlere yatırım yapmakla kazanılır.

Sevdiklerimizin bizi unutacağı fikri, evet, acı verici olabilir.

Ancak bu düşünce bize yaşamımızı nasıl şekillendirmemiz gerektiği konusunda önemli bir uyarıda da bulunuyor.

Ölüm sonrası hatıralarımızın belirli bir süre sonra solacağını bilmek, aslında yaşamımızı daha derin ve anlamlı hale getirmek için bir fırsat sunuyor. İnsanın kalıcı izler bırakması, maddi varlıklarla veya geçici hedeflerle ölçülemez.

Gerçek zenginlik, başkalarına dokunmakla, onların hayatına anlam katmakla ve bilgi paylaşarak gelişmekle elde edilir.

Birilerinin hayatına dokunmak, bir kitap yazmak, tanımadığınız insanlara yardım etmek veya sadece bir gülümsemeyle birinin gününü aydınlatmak; bunlar yaşamın özünde yatan gerçek değerlerdir.

Dünya işlerine körü körüne dalmak yerine, insan olmanın özündeki anlamı yeniden keşfetmeliyiz. Önemli olan, daha iyi bir insan olmak ve çevremizdeki dünyaya fayda sağlamaktır. Toplumsal ilişkilerimizi derinleştirmeli, empati kurmalı, başkalarının yaşamlarına dokunmalı ve onları etkilemeliyiz. Asıl hedefimiz ve zenginliğimiz bu olmalı aslında.

Unutulmak kaçınılmaz olsa da bıraktığımız izler ve yarattığımız etki sonsuza kadar yaşayabilir.

İyi bir yaren, etkileyici bir yazar, cömert bir dost veya sadece bir iyilik meleği olarak hatırlanmak; işte bu gerçek mutluluğun ve anlamın kaynağıdır.

Hayatımızın sonunda,

“ne kadar çok mal varlığı edindim” veya
“ne kadar ünlü oldum” demek yerine,

“ne kadar çok insana yardım ettim” veya ne kadar çok sevildim” diyebilmek, asıl başarı ve mutluluğun kaynağıdır.

Bu nedenle, yoldaşlarımızın yüreklerine dokunmak için çaba harcamalı ve gerçek değerleri aramalıyız.

Bıraktığımız izler, ebedi olduğunda, yaşamın asıl anlamını buluruz.

Şair Baki’nin de dediği gibi;

Avazeyi bu aleme Davud gibi sal,
Baki kalan bu kubbede hoş bir sâda imiş”

Kaynakça:

https://www.facebook.com/groups/272346160149712/permalink/915320205852301/?mibextid=S66gvF

Havin EZO

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ 

Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?

BİZ BÖYLE ÇÜRÜDÜK

 

Yorumlar (2)

  1. Havin Ezo
    • 4/05/2024

    Zeynep Hanım beğeniniz için teşekkür ederim 🧚‍♀️🌹

  2. Zeynep
    • 4/05/2024

    Çok güzel yazı olmuş kalemine sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Havin EZO

𝑨𝒎𝒆𝒓𝒊𝒌𝒂'𝒅𝒂 𝒚𝒂𝒔̧ı𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎. 𝑺𝒂𝒏𝒂𝒕 𝒕𝒂𝒔𝒂𝒓ı𝒎 𝒆𝒈̆𝒊𝒕𝒊𝒎𝒊𝒎𝒊 𝑺𝒂𝒈̆𝒍ı𝒌 𝒔𝒐𝒓𝒖𝒏𝒍𝒂𝒓ı 𝒏𝒆𝒅𝒆𝒏𝒊𝒚𝒍𝒆 𝒕𝒂𝒎𝒂𝒎𝒍𝒂𝒚𝒂𝒎𝒂𝒅ı𝒎, 𝒂𝒏𝒄𝒂𝒌 𝒔̧𝒖 𝒂𝒏𝒅𝒂 𝒔𝒐𝒔𝒚𝒂𝒍 𝒎𝒆𝒅𝒚𝒂 𝒚𝒐̈𝒏𝒆𝒕𝒊𝒄𝒊𝒍𝒊𝒈̆𝒊 𝒚𝒂𝒑ı𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎. 𝑨𝒚𝒏ı 𝒛𝒂𝒎𝒂𝒏𝒅𝒂 𝒄̧𝒆𝒔̧𝒊𝒕𝒍𝒊 𝒓𝒆𝒔𝒊𝒎 𝒄̧𝒂𝒍ı𝒔̧𝒎𝒂𝒍𝒂𝒓ı 𝒈𝒆𝒓𝒄̧𝒆𝒌𝒍𝒆𝒔̧𝒕𝒊𝒓𝒊𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎, 𝒔𝒂𝒏𝒂𝒕 𝒂𝒍𝒂𝒏ı𝒏𝒅𝒂𝒌𝒊 𝒕𝒖𝒕𝒌𝒖𝒎𝒖 𝒗𝒆 𝒚𝒆𝒕𝒆𝒏𝒆𝒌𝒍𝒆𝒓𝒊𝒎𝒊 𝒈𝒆𝒍𝒊𝒔̧𝒕𝒊𝒓𝒎𝒆𝒚𝒆 𝒅𝒆𝒗𝒂𝒎 𝒆𝒅𝒊𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎."