AFRİKA’NIN GERİ DÖNÜŞÜ

AFRİKA’NIN GERİ DÖNÜŞÜ

AFRİKA’NIN GERİ DÖNÜŞÜ

Afrika… 30.8 milyon kilometrekarelik alanı ile dünya, karasal alanının tek başına %24.4’lük bölümünü kaplayan ama haritalarda küçük gösterilen o dev kıta.

Bu dev kıta yaygın kanaat ve bilimsel bulgular içerisinde bugünkü anlamı ile insanlığın ortaya çıkış noktası olarak da kabul edilmektedir. Şüphesiz ki bunda büyük buzul kütlelerinin Afrika’yı zorlamaması gibi iklim koşullarının çok önemli bir yeri vardır.

Burada Afrika’nın iklimi de değerlendirildiğinde iklimin özellikle günümüzden 60.000 yıl öncesinde kuraklaşmaya başladığı görülmektedir. Bu kuraklaşmaya rağmen hayatta kalmayı başaran insanlar ile birlikte; bu dönem ve öncesinde dünyaya yayılan insanları da görmekteyiz ki 200.000 yıl önce Afrika’nın tropik iklimi de bunu desteklemekteydi…

Modern insan olan “Homo” ların gelişimi Afrika’da başlamış ve Homo Genusu’nun diğer türleri ile birlikte yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bunlardan Homo Erectus’un ayağa kalkması ile insanlar diğer kara parçalarına da yayılmaya başlamışlardır. 

Bu yayılmalar birden fazla kere olmuştur. Örnek olarak ilk yayılım zamanında Arap Yarımadası’ndan ilerlerken Levant bölgesinde (Doğu Akdeniz) Neandertal insanları ile de karışmışlardır (Afrika’da ortaya çıkan Homo heidelbergensis, Avrupa’ya göç ettikten sonra Homo Neanderthalis’e evrilmiştir).

Afrika’dan çıkan bu insanlar 60 bin yıl önce Asya’ya, 45 bin yıl önce Avrupa’ya ve 15 bin yıl önce de Amerika’ya ulaşmışlardır. Hiç şüphe yok ki Afrika’nın göç vermesi ile birlikte Homo Sapiensler dünyaya egemen olmuştur.

Sonraki yüzyıllarda zorlu şartlarda yaşayan insan toplumları, nispeten daha kolay şartlarda yaşayanlara göre kaynakları daha verimli kullanmak, daha büyük avantajlar elde edebilmek gibi sebepler ile gelişme devirleri ortaya çıkarmışlardır.

Bu devirleri Aşölyen (Acheuleen)’den Amgdalenien’e Paleolitik dönemlerde gördüğümüz gibi sonrasında Mezolitik, Neolitik ve Kalkolitik ile takip edebiliriz. Bu gelişmeler sonrasında da tarih çağları ile birlikte de yükselen Asya ve Avrupa medeniyetlerini görebiliriz. Bir tarafta İndus Vadisi Uygarlığı diğer tarafta ise Sümer Uygarlığı ve bunları takip eden diğer uygarlıklar….

Afrika bu dönemde kendi medeniyeti yani Nil Medeniyeti ile yükselirken takip eden dönemlerde Kartaca belki de son Afrikalı olarak anılarımızda kalmıştır.  

Avrupalıların yüksek nüfusları ve dar alana sıkışmaları ile daha hızlı geliştirdikleri teknolojileri ile birlikte sömürgecilik dönemi başlamış ve yaklaşık 500 yıl süren bu dönem Afrika’da da derin acı ve izler bırakmıştır.

İnsanlığın Afrika’dan başlayan göç hikayesi göç edenlerin Afrika’yı egemenlikleri altında ezmeleri ile 20.yy’a kadar sürmüştür.

Peki şu anda neler oluyor? Bunu nüfus analizlerini takip ederek değerlendirebiliriz. 1950 yılında 2,5 milyar kişi olan dünya nüfusu 2050 yılında yaklaşık 9,8- 10 milyar kişiye dayanacaktır.

2024 yılı için tahmini dünya nüfusu  (anonim değerlendirmeler ile) 8 milyar kişidir ve bu 8 milyarın 213 milyonu Nijerya’da yaşamaktadır.

Bu bilginin önemli bir noktası da doğurganlık analizlerinde ortaya çıkar. Bu oranlar Nijer’de 7.6, Güney Sudan’da 6.9, Somali’de 6.6 ve Çad’da 6.5’tir. 2050 dolaylarında Nijer in doğurganlığının 5.0 kıtanın da ortalamasının 4.0’a inmesi beklenmektedir ki bunun anlamı 2050 dünyasında Afrika’nın dünya nüfusunun %25 den fazlasını oluşturacağıdır.

Bu orana dünya genelindeki Afrikalılar da eklendiğinde oran çok daha yüksek olacaktır. Buna karşılık 2050 yılında Avrupa dünya nüfusunun %7 sini oluşturacaktır. 2015 değerleri ile karşılaştırmak gerekirse dünya nüfusunun %16’sı Afrika’da yaşarken %10’luk bölümü Avrupalıdır…

Afrika’nın artan nüfusu ve kuzeyin azalan nüfus dengesi dikkate alındığında Asya’dan gelen baskılar bir yana Afrikalı göçmenlerin yeniden yola çıkması gündeme gelecektir. Bu özellikle Sahra altı Afrika’da başlayacak yeni göç dalgaları demektir ki aslında tarihsel gerçeklik de Paleolitik dönemden beri bize bunu göstererek desteklemektedir.

Neandertal insanının gelişimi Homo Sapiensin zaferi ile birlikte ortaya yeni çıkacak “Homo”nun Sapiensi de tarihe karıştırması kuvvetle muhtemel olabilir. İşte içinde bulunduğumuz çağlar belki de Kara Afrika’nın yeniden ayağa kalktığı çağlar olarak tarihe geçecektir…

 

İbrahim Aykut KAYA

KAYNAKLAR:

Altınışık, N, E.(2016). Adaptif Melezlenme: Homo Sapiens’in Dünyaya Yayılışında Etkileri. Toplum ve Hekim, Temmuz – Ağustos 2016 Cilt: 31 Sayı: 4

Katie L. Loakes a, David B. Ryves a, Henry F. Lamb b, Frank Schäbitz c, Michael Dee d, Jonathan J. Tyler e, Keely Mills f, Suzanne McGowan.(2018). Late Quaternary climate change in the north-eastern highlands of Ethiopia: A high resolution 15,600 year diatom and pigment record from Lake Hayk.Quaternary Science Reviews Volume 202, 15 December 2018, Pages 166-181

Schaebitz, F., Asrat, A., Lamb, H. F., Cohen, A. S., Foerster, V., Duesing, W and Trauth, M. H. (2021). Hydroclimate changes in eastern Africa over the past 200,000 years may have influenced early human dispersal. Communications Earth & Environment, 2(1), 1-10.

Sevinç, M.Y. ve Aktuğ, S.S. (2023), Nüfus Artışının Yol Açtığı Sorunlara Küresel Bakış, AUSBD, 6 (11), 13-30

Şimşek, F.(2017).Paleolitik Dönemde İnsan Türleri Human Categorıes In The Paleolıthıc Perıod.Uluslararası Amisos Dergisi The Journal Of Internatıonal Amısos

Özensoy, Ahmet Utku. “15 Ve 16. Yüzyıllarda Sömürgecilik Hareketleri, Fiyat Devrimi Ve Sömürgecilik İdeolojisi”. Tarih Ve Gelecek Dergisi 5, sy. 3 (Aralık 2019): 819-34. https://doi.org/10.21551/jhf.664516.

Özgür E,M,.(2017).Nüfus Dinamikleri, Çevre ve Sürdürülebilirlik.COĞRAFİ BİLİMLER DERGİSİ CBD 15 (1), 1- 26 (2017)

Wynn, T, Hernandez-Aguılar, R.A,  Marchant Ve Mcgrew W(2011).An Ape’s View of the Oldowan. Revisited. Evolutionary Anthropology 20:181–197 (2011)

 

Editör:Nigar KAYA

Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ 

Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?

DEĞİŞİM İÇİNDEYKEN ANLAŞILMAYAN SÜREÇTİR

Yorumlar (1)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 28/03/2024

    Harika bir bilgilendirme hocam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İbrahim Aykut KAYA

1979 yılı doğumlu İbrahim Aykut KAYA, ilkokulu bitirdikten sonra Orta okul ve liseyi Ankara Deneme Lisesi’nde okumuştur. Sonrasında Çankaya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olup özel sektörde bir süre çalıştıktan sonra kamuya geçmiş ve kamuda çalışmaya devam etmiştir. Bu süre içerisinde Biyoekonomi Yüksek Lisans eğitimini tamamlayan ve aynı zamanda Adalet Meslek Yüksek Okulu’nu da bitiren yazar, sonrasında ciddi hobisi olan Arkeoloji alanında derinleşmek amaçlı olarak Ankara Üniversitesi Arkeoloji bölümü Tarih Öncesi Arkeoloji Bölümünde eğitim almaya başlamıştır. İbrahim Aykut KAYA, kamuda ve özel sektörde büyük projelerde çalışmış ve yönetici olarak yer almış olmakla birlikte, akademik olarak da ulusal ve uluslararası yayımlara imza atmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.