Hoş Geldin Ya Şehr-İ Ramazan !
- Yazar: Metin ÖZDEMİR
- 27 Şubat 2025
- 34 kez okundu

Hoş Geldin Ya Şehr-İ Ramazan !
“Ramazan ayı ki: İnsanlar için hidayet rehberi olan, doğru yola ileten ve doğru ile yanlışı birbirinden ayıran; apaçık kanıtları içeren Kur’an, o ayda indirildi. Sizden kim bu aya erişirse oruç tutsun.
Kim hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, sizin için zorluk değil kolaylık diler. Allah, belirlenen günlerin sayısını tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdiğinden, Kendisini yüceltmenizi ister ki böylece şükretmiş olursunuz.” (Bakara Suresi, 185)
Bu mübarek Ramazan ayında, orucun ve Ramazan ayının önemine dair ayetlere yer vererek yazımı paylaşmak istedim.
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim, bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Ayrıca, Kur’an’da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen “Kadir Gecesi” de yine bu ay içerisinde kutlanır. İslam’ın temel ibadetlerinden biri olan oruç da Ramazan ayında tutulur. Bu nedenle Ramazan ayı, Müslümanlar için en kutsal ay olup, ona “On bir ayın sultanı” denilmiştir.
“Ey iman edenler! Sizden öncekilere olduğu gibi, size de oruç tutma yükümlülüğü getirilmiştir; bu sayede kendinizi koruyacaksınız. Oruç sayılı günlerdedir. İçinizden hasta veya yolculukta olanlar başka günlerde tutabilirler; hasta veya yolcu olmadığı halde oruç tutmakta zorlananlar ise bir fakir doyumluğu fidye vermelidir. Daha fazlasını veren, kendine daha fazla iyilik etmiş olur; fakat yine de, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara Suresi, 183-184)
“Cennette Reyyan adında bir kapı vardır ki, buradan kıyamet gününde sadece oruç tutanlar cennete girer. Onlarla birlikte bu kapıdan başkaları girmez. Oruç tutanlar nerede diye seslenilir. Oruç tutanlar gelir ve bu kapıdan cennete girerler. Sonuncuları da girdikten sonra kap kapanır; artık bu kapıdan kimse cennete giremez.” (Müslim, “Sıyâm”, 166)
Ramazan ayı sadece aç kalmayı değil, ruhu arındırmayı, ahlakı güzelleştirmeyi ve kötü alışkanlıklardan uzaklaşmayı amaçlayan bir ibadet ayıdır. Eğer oruç, insanı kötü sözlerden, eylemlerden ve davranışlardan uzaklaştırmıyorsa, edep ve ahlakını güzelleştirmiyorsa, oruç amacına ulaşamamış demektir.
Oruç tutan insan;•Yalan, yalancı şahitlik, gıybet, iftira, hile, aldatma gibi kötü söz ve davranışlardan uzak durmalıdır.
•İş ve işlemlerinde, söz ve sözleşmelerinde, alım ve satımlarında dürüst ve dosdoğru olmalıdır.
Oruç, aslında bizi olmamız gereken kıvama getiren bir ibadettir. Oruç, açın halinden anlamak için bir empati yoludur. Bunun yanı sıra, sayısız fiziksel ve ruhsal faydaları vardır. Ancak orucu yalnızca yeme ve içmeden uzak kalmak olarak anlamamak gerekir.
Oruç, tüm uzuvların disipline edilmesi ve ruhun arınmasıdır.
• Ağız yalan söylememeli,
• Kulak gıybet dinlememeli,
• Göz harama bakmamalıdır.
Keşke hepimiz bu hassasiyeti sadece Ramazan ayında değil, tüm aylarda gösterebilsek. Keşke insan kalabilsek.
Öteleri bu dünyada idrak edip kazanabilsek… Ölmeden önce nefsimizi öldürüp ruhumuzu özgürleştirebilsek…
Ramazan ayı, yalnızca fiziksel bir ibadet değil, aynı zamanda ruhsal bir terbiye ve ahlaki yükseliş ayıdır. Bu ayın bereketinden ve manevi huzurundan en iyi şekilde yararlanmak, her Müslümanın görevi olduğu unutulmamalıdır.
Metin Özdemir
Genel Yayın Yönetmeni : Elif Ünal Yıldız
Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?