KALBİNİN SESİNİ DİNLEYEN DOKTOR
- Yazar: Semanur PERİM
- 22 Aralık 2024
- 13 kez okundu
KALBİNİN SESİNİ DİNLEYEN DOKTOR
Mart ayıydı ve karlar erimeye başlamıştı. Eski haritayla bulduğu, ormanın derinliklerindeki terk edilmiş köy, ilk kez güneş ışığını görüyordu. Pencerelerinden esen rüzgar, geçmişin fısıltılarını taşıyordu.
Köyün ortasındaki terk edilmiş kütüphane onu adeta büyülemişti. Elif içeri girdiğinde duvarlarda garip semboller ve tozlu kitaplar görmüştü.
O andan itibaren hayatı tamamen değişecekti. Etrafı incelerken bir ses duydu arkasında;
-Küçük hanım burası oldukça havasız
-Teşekkür ederim birazdan çıkacağım ben.
Şaşırmış bir halde bu adama bakıyordu Elif.
-Kendimi tanıtayım size, bu köyün doktoru Ahmet Türkan.
-Merhaba ben de Biyolog Elif Aslı.
Sonra ikisi de birbirlerine bakıp gülümsedi. İlerleyen zamanda aralarında bazen tutkulu bazense sorgulayan bir aşk hikayesi başlamış olsa da Elif çocukluğundan gelen sevgisizlik duygusu İle Ahmet’i yıpratıyordu.
Bir gün evinde çok yalnız hissettiği anda camdan dışarı baktı sesleri dinlemek istedi. Yağmur, camı dövüyordu sanki her damla, kalbinin kırık parçalarıydı. Elif, pencereden dışarı bakarken, sokak lambalarının titrek ışığı altında parıldayan ıslak asfaltı izliyordu. Gözleri, bir zamanlar Ahmet ile birlikte yürüdüğü sokaklara dalmıştı.
O an, kalbinde derin bir hüzünle birlikte, unutulmaz bir aşkın ateşleri yeniden alevlenmişti. “Ben nerede yanlış yaptım?” diyerek duygularını sorgulamaya başladı.
“Yoksa yoksa” derken; Ahmet’i tamamen kaybetmiş olmanın verdiği acıyı hissetti en derinden. Oysaki bütün olup bitenin ardında, 35 yaşındaki dahiliye uzmanı Ahmet, sadece bir doktor değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olarak kabul eder mesleğini, görev yaptığı şehirde.
Elif ile tanıştığı köyden tayini bu defa yeni yapılan “Büyük Şehir Hastanesi’ne çıkmıştı. Her sabah hastane odasına girdiğinde, hastalarının gözlerindeki umudu görür ve onlara şifa olmak için yemin ettiği ana geri döner. Yıllarca süren eğitimi ve deneyimiyle kalbinin karmaşık dilini çözmeyi başarmıştır.
Duyguların arasında yalnızlığı sorgulayan, çekişmeli geçen yıllar sonunda insanların “Sevgi ve Aşkı ” kaybettiğini görür.
Aslında, çözüm bulmak için binlerce insan gibi ilk önce kendini çok sevmesi gerektiğini anlamış olur. Baharın her zaman aşk hikayesi getirmediğini mevsimlerin aslında, aşkın dört evresini anlattığını hisseder.
Kalbinin her atışında hayatın ritmini hisseden Ahmet, hastalarına sadece tıbbi müdahalelerde bulunmakla kalmaz, aynı zamanda onlara moral verir, onları dinler ve onların yanında olur. Kalbinin sesini dinlemek, onun en büyük tutkusudur.
İNSANI SEVMEK,EN BÜYÜK TUTKUDUR.
YERE DÜŞEN SONBAHAR YAPRAKLARI
Onlar “KAYBOLMUŞ AŞIKLAR “bence…
Semanur PERİM
Editör: Nigar KAYA
Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ
Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?