Vazgeçmek Bir Başlangıçtır

Vazgeçmek Bir Başlangıçtır

Vazgeçmek Bir Başlangıçtır

Vazgeçmek, aslında bir bitiş gibi görünse de, bir başlangıçtır. Üzülmekten vazgeçersiniz, sevinmeye başlarsınız. Okumaktan vazgeçer, çalışma hayatına atılırsınız. Mücadeleden vazgeçer, kabullenmeye başlarsınız ve sevmekten vazgeçer, kendinizin kıymetini anlarsınız.

Red shoes standing next start with arrow painted on ground

Evet, aslında her vazgeçiş bir başlangıçtır. Oysa bizde vazgeçmek olmazdı, öyle değil mi? Her zaman mücadele etmemiz gerekiyordu. Peki neden, niçin? Bizden vazgeçmiş insanlardan vazgeçmemenin amacı ne? Size nasıl zarar verdiklerinin farkında değil misiniz?

Yeri geldiğinde ata evladından, evlat atasından vazgeçmiyor mu? Neden bu direniş, neden bu inat? Görmüyor musunuz, vazgeçmediğiniz her eylem, her iş, her kişi nasıl da canınızı yakıyor? Vazgeçmek belki de bir kabulleniştir; yeni sayfalar açmak, yaraları iyileştirmektir.

Sizden vazgeçen her şeyden vazgeçin. Rızkınızdan vazgeçmeyin ama kaçandan vazgeçin mesela. Bir gün bırakmak gerekir; elinizde tuttuğunuz her ilmek, etinize geçer ve bu defa kanattığı için bırakmak zorunda kalırsınız.

Ben vazgeçtim mesela… İnsanları mutlu etmeye çalışmaktan, onları anlamaya çalışmaktan. Aramayanı aramaktan, gidene “dur” demekten vazgeçtim. Vazgeçtim mesela gücümün fazlasını tüketmekten, kendi hakkıma girmekten, kendimi başkaları için üzmekten. Yanlış anladıklarında düzeltme çabalarımdan, yorulunca devam etmekten de vazgeçtim.

Vazgeçtiğimde kendimi daha mutlu hissettim. Bıraktım, attım, kopardım bütün bağlarımı. “Sadece ben varım” dedim ve sadece kendimden vazgeçmedim. Boş verdim herkese ve her şeye. Seveni severim, mutlu edeni mutlu ederim, önemseyeni önemserim, önemsemeyenin üzerini çizerim. Hayat bu kadar basitti aslında. Sadece bu kadardı.

Neden bu kadar yorduk, yıprattık kendimizi, anlamıyorum. Aldığım kadar vermeyi, hissettiğim kadar hissettirmeyi öğrenmek, çok geç olsa da bunu çocuklarımıza öğretmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Çünkü biz hep psikolojik şiddetlerle büyüdük ve bu psikolojiyi belki çocuklarımıza da aktardık ama artık duralım, lütfen. Bu hayatta sadece kendimizin önemli olduğunu ve kimsenin bizi üzemeyeceğini öğrenmemiz ve öğretmemiz gerekiyor.

Ne demiş atalarımız? “Önce can, sonra canan.” Ve bunu kesinlikle bencillik olarak düşünmeyin, çünkü zaten kendisini sevmeyen başkasını sevemez ve kendine hayrı olmayanın da başkalarına hayrı olamaz.

Siz kendinizi sevdiğiniz için zaten otomatik olarak herkes sizi sevecek ve size saygı duyacak. Ben öyle yaptım ve her vazgeçişimden sonra yeniden başladım… Hayata, kendime, güvene, sevgiye ve özüme… Hayat sizden vazgeçmeden… Sağlıcakla kalın.

Nigar KAYA

Editör: Sonay BİLGİ ARABACI

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ

Bu yazının içeriği yazarına aittir.

Yazarın Diğer Yazılarını Okudunuz mu?

İnceleme

Nigar Kaya

Instagram

Yorumlar (4)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 14/08/2024

    O kadar yüreğime işledi ki satırların... Beni bana anlattın...

  2. Güneş
    • 11/08/2024

    Çok güzel çok anlamlı bir yazı olmuş insan bazen başkalarını düşünmekten kendini unutuyor aslında..yüreğinize kaleminize sağlık tebrik ederim👏👏👏🥰

  3. Güneş
    • 11/08/2024

    Çok güzel çok anlamlı bir yazı olmuş insan bazen başkalarını düşünmekten kendini unutuyor aslında..yüreğinize kaleminize sağlık tebrik ederim👏👏👏🥰

    • 11/08/2024

    Kaleminize yüreğinize sağlık. Bu konu ancak bu kadar güzel anlatılabilinirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Nigar KAYA

Doğma büyüme Çankırılı olan Kaya, İlk Orta Lise eğitimini Çankırı'da gördü. Anadolu Üniversitesi Laborant ve Veterinerlik bölümünü bitirdikten sonra Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Acil Afet Yönetimi Lisans bölümünü tamamladı. Halen Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünde okumaktadır. Hemşire, hemşirelik mesleği yanında Yazar-Şair ve Editörlük yapıyor. Bir çocuk annesi olan Kaya'nın bir oğlu var ve Hukuk Fakültesi mezunu.