Vazgeçiş

Vazgeçiş

 

Vazgeçiş

Evine doğru gidiyordu vazgeçti; yeni tanıştığı görme engelli kişiyi bir daha bulamam diye düşündü. Evine gitmekten vazgeçti. O da onların bulunduğu kaldırıma koşar adımlarla ilerledi. Kendisini tanıyan rehberin yanına sessizce geldi, sessizce otobüsü beklemeye başladı. Adı Ahmet olan rehber, takipçinin yanlarına geldiğini görünce hiç tepki vermedi.

Takipçi, pür dikkat görme engelliyi süzüyordu. Merak ettiği bir soru vardı, otobüs geldiğinde basamakları neye göre tespit edip çıkacak diye, düşündü. Daha önce olduğu gibi, arkadaşının kolundan tutuyor ve bir adım geriden geliyordu. Otobüs geldi.Biri önde, diğeri arkada otobüsün basamaklarını çıktı. Otobüsün içindeydiler, boş bir koltuk buldu ve “Otur,” dedi Ahmet, arkadaşına.

Ahmet ve görme engelli arkadaşı otobüse binip yerlerini bulduktan sonra takipçi de arkalarından sessizce içeri girdi. Ahmet arkadaşının koltuğa düz bir şekilde oturabilmesi için, kol hareketleriyle doğru bir konuma getirdi arkadaşını. O da, istifini bozmadan oturdu. Bu arada konuşmaya devam etti.

Takipçi, hemen karşılarındaki koltuğa oturdu. Otobüs hareket etmiş, yolcular yaprak gibi sallanmaya başlamışlardı.Otobüs hareket etmeye başladığında, Ahmet ve arkadaşı sohbetlerine kaldıkları yerden devam etmeye başladılar. Takipçi ise gizlice onları dinlemeye çalışıyordu, fakat sonradan geldiği için konuştukları şeyleri tam olarak anlamıyordu.

Takipçi bir cama birde görme engelliye bakıyordu. Kendisini görmeyen adamın yerine koydu. Takipçi’nin hissettiği boşluk, görme engelli adamın dünyasının ne kadar farklı olduğunu anlamaya çalışıyordu.

“Otobüs hızlandıkça, etraflarından geçen dükkanları ve evleri görmeden ilerlemek nasıl bir duygu acaba?” Diye düşünmekten kendini alamadı. Gözlerini kapattı ve neler hissettiğini anlamaya çalıştı. Hissettiği tek şey, koca bir boşluktu.

Emin olduğu bir şey vardı ki, görme engelli bu boşluktan çok fazlasını hissediyordu. Birden, arkadaşının kulağına eğildi ve “Fırında ne güzel ekmekler var,” dedi. Takipçi bir an gizlendiğini unuttu. Neredeyse bağıracaktı, “Nereden gördün?” Diye.

Bu tavrı anlayan Ahmet, eliyle “Sus,” işareti yaptı ve burnunu işaret etti. Demek ki, kokuyu alınca, fırını görmüş gibi hissediyordu görme engelli…

Adını bilmediği bir durakta duran otobüsten, bu iki arkadaş, kol kola indiler. Son basamağı zıplayarak inmesi, takipçinin yüreğini hoplattı, ama bu sefer her hangi bir tepki işareti belli etmedi, çünkü gördüklerine artık şaşırmamayı öğrenmişti.

 

Mustafa AĞCAN

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ

Editör: Hakan DİNÇAY

Yazarın Diğer Yazılarına Göz Atın.

Yorumlar (2)

  1. […] VAZGEÇİŞ […]

    • 20/04/2024

    Görmek için göze ihtiyaç yokmuş demek ki... Önemli olan bakmak değil görmek ... Bir görme engelli kadar görebiliyor muyuz acaba dünyayı...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mustafa AĞCAN

1984 yılında Kahramanmaraş’ta doğan yazar, beşinci sınıfta görme yetisini kaybedince Ankara’da çeşitli göz ameliyatları geçirmiş ve ameliyatların olumlu sonuçlanmaması nedeniyle görme engelliler dünyasına adım atmıştır. İlkokulu normal okulda, ortaokulu ise körler okulunda okumuş ve hayatının bu ikinci döneminde kabartma yazıyı öğrenerek eğitim hayatına devam etmiştir. Yabancı dil eğitimi üzerine yoğunlaşan yazar, okuduğu lisede ilk görme engelli öğrencinin kendisi olmasıyla gurur duymaktadır.                 Üniversiteyi Bursa’da okumuştur ve 2010 yılından beri İngilizce öğretmenliği yapmaktadır. Öğretmenliğin yanı sıra tercümanlıkla da uğraşan yazarın, yurt içi ve yurt dışında 30dan fazla çeviri kitabı yayınlanmıştır. Çevirilerinden bazıları, Mısır Mitleri, Antik Yunan Hikayeleri, Tanrı ve Devlet, Hint Mitolojisi, Kaderin Sayısal Kodları’dır. Bunlara ek olarak, görme engellilerin iç dünyasını psikolojik ve felsefi olarak tasvir ettiği Görünenin Ötesinde ve Kızıl adlı iki romanı da bulunmaktadır. Önüne çıkan her engeli bir üst basamağa çıkmak için araç olarak gören yazar, ‘gözlerin yetişemediği yerde hayallerim elimden tuttu’ düsturuyla hayatına devam etmektedir.