Sessizce Eksilmek – Değersizlik Hissi Üzerine

Sessizce Eksilmek – Değersizlik Hissi Üzerine

Sessizce Eksilmek – Değersizlik Hissi Üzerine

Bir insan nasıl hisseder kendini hiç kimse gibi?

Bir sabah uyanır da aynada kendi varlığına bile yük gibi mi bakar?

Bu yazı, sevilmediğini düşünen birinin iç sesiyle; sustukça birikenlerin kelimeye dönüşmesidir.

içimizdeki Eksilme

Değersizlik hissi çoğu zaman bir çığlık gibi değil, fısıltı gibi gelir. Yavaşça yerleşir içimize. “Ben yeterli değilim,” deriz. Bazen yüksek notlar, alkışlar, onaylar bile doldurmaz o boşluğu. Çünkü eksiklik, dışarıdan değil, içeriden tamamlanmalıdır.

Çocuklukta başlar her şey. Sevgi, koşullara bağlandığında. İlgi, başarıya göre verildiğinde. “Eğer uslu durursan seni severim,” cümlesi bile küçük bir kalpte büyük bir soru işareti bırakır: Ben olduğum gibi yetmiyor muyum?

Yaşam Boyu Taşınan Yük

Değersiz hisseden biri, çoğu zaman kendini başkalarının mutluluğu için feda eder. Aşırı anlayışlıdır. Herkesi düşünür, ama kimse onun içini soramaz. Çünkü görünüşte güçlüdür; çünkü düşmemesi gerekir. Ama içten içe, kendi varlığına dair bir hesaplaşma yaşar.

Birileri onu terk ettiğinde, “hak ettim” der.

Birileri ona bağırdığında, “ben zor biriyim” diye düşünür.

Kendi suçunu arar, çünkü içindeki çocuk zamanında hep susturulmuştur.

İlişkilerde Değersizlik

Değersiz hisseden birinin en derin savaşı ilişkilerde olur.

Sevilmeye inanmayan biri, kendisini seven insanları uzaklaştırır. Ya da daha kötüsü: Sevilmediğini hissettirenlere tutunur. Çünkü tanıdık olan odur. Onu kıran kişide bile bir anlam arar. Sevginin acıyla karıştığı yerde, kendine bir yuva kurar.

 

İyileşmek Mümkün mü?

Evet. Ama iyileşme, başkasının sana “değerlisin” demesiyle değil, senin bu sözü kendine fısıldamanla başlar.

İlk adım, susan o iç sesi duymak.

İkinci adım, kendini sevmeye çalışmak değil; kendini tanımaya izin vermek.

Ve son adım, geçmişte sana değer vermeyen herkesi affetmek değil;

kendine yeniden değer vermeyi öğrenmek.

Değersizlik bir his değil, bir yanılsamadır.

Bize ait olmayan bir boşluk gibi yapışır içimize. Ama her yanılsama gibi, yüzleşince çözülür.

Kendine değer vermek devrimdir. Sessizce başlar.

Bir sabah uyanırsın ve aynadaki yüze “Ben buradayım” dersin.

Eksilmeyi değil, tamamlanmayı seçersin.

Ve işte o gün, ilk kez tam hissedersin.

 

Bu yazının tamamı yazarına aittir.

Yazar: Nermin KAŞCI

Instagram

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ

Kitabımın linki:

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

BEN HİÇ

Yorumlar (1)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 31/05/2025

    Çok anlamlı bir yazı 🥰

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Nermin Kaşçı

Nermin Kaşcı, kelimelerle nefes alan, sessizlikten melodiler çıkaran bir yazar. 2000 yılında Samsun’da doğan Kaşcı, insan ruhuna olan ilgisiyle önce Çocuk Gelişimi alanında üniversite eğitimini tamamladı ve okul öncesi öğretmenliği yaptı. Çocukların dünyasına dokunmak, yazınında hayatı ve duyguları farklı pencerelerden görmesine ilham verdi. Edebiyat tutkusu onu ikinci bir yolculuğa çıkardı: Balıkesir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğrenim gördü. Şiirle başlayan yazın serüveni, zamanla hayatın gölgelerini, kırılma anlarını ve içsel sancıları anlatan romanlara dönüştü. İlk romanı “Sessiz Şarkım” ile okurlarını derin bir iç yolculuğa davet eden Kaşcı, ikinci “kitabı Dileğimin Kırmızı İzleri” ile yazın yolculuğunu daha da derinleştiriyor. Satırlarında yalnızca bir hikâye değil; bir duygu, bir sessizlik ve her zaman bir umut taşıyor.