SAMİMİYET-LAUBALİLİK-SAYGISIZLIK

SAMİMİYET-LAUBALİLİK-SAYGISIZLIK
  • SAMİMİYET-LAUBALİLİK-SAYGISIZLIK

Samimiyeti laubalilik ile karıştırılıp sonunda, saygısızlığa maruz kalanlardan mısınız?

Günümüz hastalıklarından olan özgüven patlaması mı karakter mi yoksa şımarıklık mı bilinmez ama insanlar arasındaki ilişkilerin dozu kaçmış, saçma bir duruma varmış maalesef.

Karşınızdaki insanı küçümsemek istemediğiniz ya da sıcak davrandığınızda aynı samimiyetle karşılanmıyorsunuz değil mi? Peki bunun nedenini hiç araştırdınız mı? Ya da kendinizi sorgulayıp, yargılayıp kendinizde hata buldunuz mu?

HATALI OLAN SİZ DEĞİLSİNİZ

Sanırım çoğu kişi benim gibi kendisine yüklenecektir. Gösterdiğiniz samimiyet, size saygısızlık olarak döndüğünde hatayı kendinizde arayacaksınız.

Hani bir söz vardı ya “saygıda mecbur, sevgide özgürsünüz” diye. Ama ve sanırım ben bu sözü bugün çürüteceğim. Çünkü insanlar saygı duymadığını sevmiyor, sevmediği birine de saygı duymuyor. Çünkü eğer ki karşısındaki o kişiyi sevseydi zaten ona saygısızlık yapmazdı.

Kısacası kişi sevdiği kişiye inanın saygısızlık yapamıyor. Onu kırılacak diye ürküyor, üzerine titriyor. Karşıdaki kişinin sizi sevdiğini size ilgisinden, hediyelerinden ya da sizinle geçirmek istediği vakitten değil, çoğunlukla gösterdiği saygıdan anlayabilirsiniz.

Peki size duyulmayan saygının eksikliği neden? Ya da neden herkes size saygısız davranmıyor da sadece o kişi ya da birkaç kişi bunu yapıyor bunu sordunuz mu hiç kendinize?

Evet eğer herkes değil de biri ya da birileri size saygısızlık yapıyorsa o zaman kendinizi sorgulayabilirsiniz. Demek ki ona diğerlerinden farklı davranmış, samimiyetinizi yanlış aksettirmişsiniz. Demek ki herkesle samimiyet kurulamazmış. Karşınızdaki kişinin aldığı kadarmış anlayış aslında.

İZİN VERMEYİN

Kalabalık bir ortamdasınız şakanın, esprilerin dozu aşmış durumda. Karşınızda insanlar sadece sizin üzerinizden şaka yapıyor ya da tüm kalabalık size yüklenmiş durumda. Neden peki? Siz gerçekten alay edilecek saygı duyulmayacak biri misiniz de bunlara maruz kalıyorsunuz?

Kesinlikle insanların her zaman olduğu gibi zayıf insanlara, narin insanlara ve karşılığında hakaret ya da karşıt görüş bildirmemesinden kaynaklı olarak üzerine gidildiğini göreceksiniz. Çünkü onlar herkese sana davrandığı gibi davranmıyor ve bu çok kırıcı öyle değil mi? Başkalarına farklı, size farklı…

MESAFE İYİDİR

Sınırlarınızı çizmek istiyorsanız mesafe koyacaksınız ve rahatsızlığınızı dile getireceksiniz ki bu arada bir parantez açmak istiyorum. Sizi seven ve saygı duyan bir insanı zaten uyarmak zorunda kalmazsınız.

Uyarma gereği duyduğunuz ya da size nasıl davranması gerektiğini söylediğiniz bir insanla zaten muhatap olmayın derim. Karşınızdaki kişiye her yaptığınız uyarı ve tekrar şans vermeniz size katlanarak gelen tavizlere yol açacaktır.

Tıpkı ilişkilerde olduğu gibi. Bir kişi bir defa aldatıyor ve affediyorsan o kişi bir daha aldatır. Nasılsa affetmiştin sonuçta. Bu örnekte olduğu gibi bir defa kırıldıysan bir daha şans vermeyeceksin ya da o şansı verdiysen üçüncü bir şansı vermeyeceksin. Çünkü bu, o kişinin seni kaybetmekten korkmadığı, değer vermediği ya da karakterinin tam da bu olduğunu gösterir.

Örneğin “ben” hayatımda hiç kimse beni; kendisine karşı saygılı davranmam konusunda hiçbir zaman uyarmadı. Bu uyarıyı almak da büyük eksiklik olmaz mıydı? Demem o ki saygı göstermesi için kişiyi uyarıyorsanız zaten baştan ipin ucu kaçmış ve düzelmeyecek bir ilişkiye girmişsiniz demektir.

Saygı kişinin karşısında el pençe divan durmak ya da her istediğinizi yapmak, zaten değildir. Kendi özel alanına müdahale etmemek, fiziksel özelliklerini küçümsemek, kendini yüceltmek için seni aşağıya çekmemek bir saygı gösterme şeklidir diye düşünüyorum.

Boş verin, uyarmayın, peşinden gitmeyin ve samimiyetiniz karşılığında laubalilik ve saygısızlık gördüyseniz o kişiyle bir daha muhatap olmayın.

Kısaca; samimiyet, laubalilik doğuruyorsa onun sonu saygısızlığa açılır. Kalbinizin kırılması için hakarete gerek yoktur. Bazen hiçe sayılmak, dinlenmemek de kalbinizi kırabilir. Kendinize saygınız varsa, saygısızlığa izin vermeyin.

Nigar KAYA

Editör: Murat ÇATAL

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ

Yazarın Diğer Yazılarını Okudunuz mu?

ON İKİ BEBEK ON İKİ ALEM

Instagram

Kitap Linkim: Gölge Etmem

 

 

 

 

 

Yorumlar (3)

    • 3/11/2024

    Sizin de dediğiniz gibi günümüzün önemli sorunlarından biri. Çok da güzel ifade edip çözüm önerileri de sunmuşsunuz . Kaleminize sağlık

    • 2/11/2024

    NİGAR HANIM KALEMİNİZE VE YÜREĞİNİZE SAĞLIK OLSUN 👏👏

  1. Sevgili yazarım, insan kendisine değer verene değer vermelidir. Sevgi elbette şart, saygı sevginin devamını sağlar. Çok güzel belirtmişsiniz, kaleminize yüreğinize emeğinize sağlık ❤️

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Nigar KAYA

Doğma büyüme Çankırılı olan Kaya, İlk Orta Lise eğitimini Çankırı'da gördü. Anadolu Üniversitesi Laborant ve Veterinerlik bölümünü bitirdikten sonra Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Acil Afet Yönetimi Lisans bölümünü tamamladı. Halen Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünde okumaktadır. Hemşire, hemşirelik mesleği yanında Yazar-Şair ve Editörlük yapıyor. Bir çocuk annesi olan Kaya'nın bir oğlu var ve Hukuk Fakültesi mezunu.