Saat 02.30

Saat 02.30

Saat 02.30

Teselli aramak da kendini kandırmaya giriyor artık.
Akan her damla sondu, evet bu son derken,
İhanet ediyor gözlerim usanmadan bana.

Çalıntı düşlerin hırsızı tüm gerçekler,
Benim gerçeğim olamadı ki hiçbiri.
Sadece beklemek, öylece dinginleşmek belki de…

Biraz susar mısınız lütfen, sayın duvarlar?
Bu gece ne çok konuştu pencere ve kapılar.
Sustu akrebi kovalayan yelkovan da.

Sert konuştum demek ki, onlar da korktu.
Gözümü diktim, okuyorum söylenmiş yalanları.
Öyle de safmışım ki, inanmışım.
Demek hâlâ çocuk kalbim var.
Yerini unutmuştum bayadır.
Oysaki kapris yapıyor oda belli, bu gece vuruyor bam telini.

Lâl olmuş kalemim de dökmüyor içini kağıda.
Desene duyularımda, algılarımda düşman bana.
Saldırıyor gece 02:30’da acımasızca bana.
Saati de şaşmaz hee! aynı yerde aynı saatte çalar kapımı hüzün.
Siz geceye uyku derken derinlerde gezerken,
Ben kaçar sayarım o hiç olmayan, tutulmayan sözleri

Bu yazının tamamı yazara aittir.

Esra Kaçmaz Yayla
Seslendirme : Dilek Gülşah Duman

Kitap Linkim

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

Editör: Duygu BALCI

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Esra Kaçmaz Yayla

Esra Kaçmaz Yayla, 9 Eylül 1988 İstanbul doğumludur. Aslen Edirneli olan Esra, İstanbul’da ikamet etmektedir. Evli ve üç çocuk annesidir. Şiire olan tutkusu, “Bir Harmandır Şiir” ve “Hislerde Yorgun Artık” adlı iki kitabında hayat bulmuştur. Hayat geçiyor. Herkes kendi şarkısında nakarat. Hiçbir zaman kimliğim ön planda olmadı. Bazen susayan bir kediye su veren komşu, bazen kâğıt toplayan abinin selamlaştığı bir kardeş… Belki de merhametin olduğu geçitte yol arkadaşı. Kimi zaman “Anneler de insandır” diye söylenen bir anne, kimi zaman bir çift gözden anlamasını bekleyen bir eş. Cama konan kumrunun bir avuç arpa beklediği el. Allah’ın bir kulu, bir esmada tecelli eden garip bir yolcu. Biraz ciddi, yer yer neşeli ama hep umutlu. Tek emin olduğum belki de kalemim, kâğıdımla özdeşleşmiş; yaşadıklarımla, hata ve doğrularımla kendi halinde insan olma derdindeyim. Kıyafetten önce içindekini seçen, bir tebessümü kâr sayan, elindeki lokmayı paylaşınca huzur dolan, huzuru da içinde, vardığı yolda arayan, bildiklerini de yüreği ile ortaya koyan biri: Allah’ın kulu Esra.