Prehistorya

Prehistorya

Prehistorya

İnsanlığın son 100 yılını değerlendirdiğimizde ve insan hayatını düşündüğümüzde; iletişimden tedaviye; ulaşımdan yerleşime kadar her alanda bir gelişme ve değişme yaşanmaktadır.
Bahçeli evlerden üç dört katlı evlere, üç dört katlı evlerden yüksek bloklara erişim de aynı zaman diliminde karşımıza çıkan bir değişimdir.

600 yıl kadar geriye gittiğimizde ilk tüfeğin atışını görmekteyken günümüzde yine bir tüfek otomatik olarak atış yapmaktadır. Başka bir değiş ile 15. yüzyılda kullanılan tüfek de tüfektir, bugün kullanılan tüfek de bir tüfektir.

16. Yüzyıldaki gemi de gemidir bugünkü gemide gemidir ve 20. yüzyılda havalanan uçak bir uçakken 21. yüzyıldaki uçak da bir uçaktır. Yani icat kendisini korurken endüstri ve teknolojisini geliştirmiştir. Burada değişen teknoloji ve endüstridir bunların akabinde de kültür…

 20.000 sene sonra insanlık hâlâ var olursa bu makineler dönemlerine ad vererek arkeolojik inceleme konusu olacaklardır. Bugün endüstri 1.0 ile başlayarak adlandırdığımız endüstrimiz gelecek zamanda belki de bir kültür olarak adlandırılarak insanlığın adımlarındaki yerini alacaktır…

Bizim de içerisinde bulunduğumuz ve son 100 yıl yaşadığımız hızlı gelişmeler, insanlığın gelişimi içerisinde bir devamlılığın bölümüdür. Bundan 50.000 sene önce kullanılan taş kesici, bugün düzgün çelik bıçak haline gelmiştir ama en önemlisi; sonuçta tekniği ve endüstrisi değişmiş bir bıçaktır. Günümüzde tarih denildiğinde popüler yaklaşım yakın geçmişe mercek tutulmaktır.
Peki ya tarih öncesi yani Prehistorya? İlk insanların ortaya çıktığı dönem günümüzden 2.6 milyon yıl öncesine dayanmaktadır. Homo Habilis ise 2.3 milyon yıl önce ortaya çıkmıştır yani el becerisi olan, becerikli insan…

2.3 milyon yıl önce ortaya çıkan bu insanın yazıyı bulması, 5 bin yıl kadar öncesine ulaşmaktadır ve inanması güçtür ama insanlığın tüm yaşamının %99,99’luk bölümü tarih öncesinde geçmiştir.
Bir örnek ile Alp Buzul dönemlerinden Würm 100.000 yıl süren bir dönemdir. İnsanlığın 2000 yılını bizler için uzun dönem olarak görülürken 100.000 yıl süren bir buzul döneminin yanında çok küçük bir detay olarak kaldığı nettir.

İnsanlığın yaşam serüveninde Hominina ile başlayan ve yazıya kadar erişen ve günümüzden 2.6 milyon yıl öncesin başlayan bu dönemin ilk evresi ise Paleolitik Dönemdir yani bilinen adı ile Yontma Taş dönemidir.

Paleolitik dönemi Mezolitik ( yada Epi-Paleolitik) ve Mezolitik dönemi Neolitik Dönem yani Cilalı Taş/ Yeni Taş Dönemi izlemektedir. Sonrasında insanların madeni yani bakırı keşfetmesi ve kullanması ile birlikte insanlık için Kalkolitik dönem gün yüzüne çıkmıştır.

Prehistorya’ nın en uzun dönemi ise hiç şüphe yok ki Paleolitik dönemdir. Paleolitik dönem 2 milyon yıldan fazla sürmüştür. Bu iki milyon yıl yeni doğan bir bebeğin gelişim evresi gibidir. İnsanoğlunun alet üretimini, ürettiklerini kullanımını ve bu aletleri kullanmak için ayağa kalkmasını yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda gözlemleyebiliyoruz.

Bu gözlem içerisindeki her ürün bir paleolitik endüstri ve her paleolitik endüstri ise bir kültür kimliği haline gelmiştir. Afrika’da başlayan ve en eski kültür olan Oldowan kültürü ile başlayan bu dönemler Magdalenian ile tamamlanmıştır. İşte bu kültürler yeni doğan bebeğin yürümeyi öğrenmesi gibi insanoğlunun attığı ilk adımlardır.

İbrahim KAYA 

Editör: Nigar KAYA

https://fisildayankalemler.org/author/ibrahimkaya/

Yorumlar (4)

  1. Bekir SEVİK
    • 21/02/2024

    Farklı bir bakış açısı olmuş. Çok faydalı ve bilgilendirici. Kaleminize sağlık İbrahim bey.

  2. Mehmet
    • 20/02/2024

    Güzel bir yazı olmuş kalemine sağlık

  3. Zeynep
    • 20/02/2024

    Merak ettiğim bir konuydu yazılarınızın devamını bekliyoruz kalemine sağlık

  4. Yıldız TEK GAMLI
    • 20/02/2024

    Ve ... Arkeolojinin sayfaları açılıyor❤️ Devamını heyecanla bekliyorum 🥰

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İbrahim Aykut KAYA

1979 yılı doğumlu İbrahim Aykut KAYA, ilkokulu bitirdikten sonra Orta okul ve liseyi Ankara Deneme Lisesi’nde okumuştur. Sonrasında Çankaya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olup özel sektörde bir süre çalıştıktan sonra kamuya geçmiş ve kamuda çalışmaya devam etmiştir. Bu süre içerisinde Biyoekonomi Yüksek Lisans eğitimini tamamlayan ve aynı zamanda Adalet Meslek Yüksek Okulu’nu da bitiren yazar, sonrasında ciddi hobisi olan Arkeoloji alanında derinleşmek amaçlı olarak Ankara Üniversitesi Arkeoloji bölümü Tarih Öncesi Arkeoloji Bölümünde eğitim almaya başlamıştır. İbrahim Aykut KAYA, kamuda ve özel sektörde büyük projelerde çalışmış ve yönetici olarak yer almış olmakla birlikte, akademik olarak da ulusal ve uluslararası yayımlara imza atmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.