PAPAĞANDAN BİR FARKI OLMALI İNSANIN

PAPAĞANDAN BİR FARKI OLMALI İNSANIN

PAPAĞANDAN BİR FARKI OLMALI İNSANIN…

ULUSLARARASI BAKALORYA(IB) ve ÖĞRENEN PROFİLLERİ

Bu yazımda ve sonraki birkaç yazımda ülkemiz için çok faydalı bir eğitim sisteminden ( Uluslararası Bakalorya Programı) bahsedeceğim.

PYP (PrimaryYears Program – İlk Yıllar Programı), 3-12 yaş arasındaki çocuklar için tasarlanmış uluslararası geçerliliği olan disiplinler arası bir eğitim programıdır. PYP’deki amaç öğrencilerin ulusal değerlerini ve kültürel kimliklerini koruyup dünya insanı olabilecek şekilde yetiştirmektir.

IB programlarının zaten hedefi barış içinde yaşamayı, yaşatmayı amaçlayarak uluslar arası bilince sahip bireyler yetiştirmektir. Bu programda geleneksel eğitimden uzak bir şekilde kalarak öğrencilere depolanması istenen bilgileri sorulduğunda öğrencilerin bu ezber bilgileri hatırlayıp ortaya koyması önemli değildir.

Önemli olan bu bilgiler ile yeni bilgiler üretip üretemediğidir. Diploma programı başarıyla tamamlandığında yurt dışında 130’dan fazla ülkede okumak için yeterlilik almış bulunursunuz.

Bunun yanı sıra iyi bir puan ile program bitirildiğinde (%35-%45) burs alma olanağınız çok yüksektir. Türkiye’de IB okumak, kültürlü ve bilinçli insanlarla bir arada olmak demektir.

Çünkü bütün IB programlarının amacı, tüm insanlığın ve paylaştığımız gezegenin farkında olarak daha iyi ve daha huzurlu bir dünya yaratmaya yardımcı olan uluslararası zihniyete sahip insanlar yetiştirmektir. IB öğrenenleri başlıca 10 öğrenen profili özelliklerine sahip olmak için çalışırlar.

1)Araştıran-Sorgulayan:

Öğrenciler doğal merakları ile araştırma ve sorgulama için gerekli becerileri kazanırlar ve öğrenmede bağımsızdırlar. Etkin olarak öğrenmekten zevk alırlar ve bu öğrenme merakı ömür boyu sürer.

2)Bilgili:

Yerel ve küresel önemi olan kavramları, fikirleri ve sorunları araştırırlar. Böylelikle, kapsamlı ve dengeli dağılmış disiplinler hakkında derin bir bilgi birikimine ve anlayışa sahip olurlar.

3)Düşünen:

Karmaşık sorunları fark etmek ve sorunları çözmek amacıyla, eleştirel ve yaratıcı düşünme becerilerini kullanmada inisiyatif sahibidirler. Mantığa ve ahlaka uygun kararlar verirler.

4)İletişim kuran:

Bilgileri ve düşünceleri birden fazla dilde yaratıcı biçimde, kendine güvenerek ve çeşitli iletişim yollarıyla algılar ifade ederler. Başkalarıyla etkin ve istekli biçimde çalışırlar.

5) İlkeli:

Doğruluk, dürüstlük, hakkaniyet, adalet duyguları ile hareket ederler. Bireylerin, toplulukların ve toplumların onuruna saygılıdırlar. Kendi davranışlarının ve bunların sonuçlarının sorumluluğunu üstlenirler.

6)Açık görüşlü:

Kendi kültürlerini ve kişisel tarihlerini bilir ve takdir ederler. Diğer bireylerin ve toplumların bakış açılarına, değerlerine ve geleneklerine açıktırlar. Farklı bakış açılarını bulmaya ve değerlendirmeye alışıktırlar ve bu konudaki tecrübelerini geliştirmeye isteklidirler.

7)Duyarlı:

İnsanların gereksinimleri, duyguları konusunda hassastırlar ve saygılıdırlar. Kendilerini başkalarının yerine koyabilirler. Hizmete yönelik kişisel bağlılık duygusu taşırlar, başkalarının yaşamları ve çevre üzerinde olumlu bir etki yaratmaya çalışırlar.

8) Riski göze alan:

Alışılmadık durumlara ve belirsizliklere cesaretle ve düşünerek yaklaşırlar. Yeni görevleri, fikirleri ve stratejileri keşfetmek için gerekli bağımsız bir ruha sahiptirler. İnandıklarını savunurken cesur ve anlaşılır olmaya özen gösterirler.

9)Dengeli :

Kendilerinin ve başkalarının sağlığı açısından zihinsel, bedensel ve duygusal dengenin önemini bilirler.

10)Dönüşümlü düşünen:

Kendi öğrenme süreçlerini, deneyimlerini dikkatle ele alırlar. Öğrenimlerini, kişisel gelişimlerini desteklemek için güçlü yönlerini ve sınırlılıklarını değerlendirebilirler.

Ne dersiniz ülkemizin artık bir an önce ezber bilgileri, A, B, C, D ve E şıklarını bırakıp öğrenenlerin kendilerine sunulan ezber bilgileri sorgulayıp yeni düşünceler üretme zamanı gelmedi mi? Okulda öğretilen bilgilerin milyon katı zaten internet ortamında yok mu?

Okullar işlevlerine devam etmek istiyorlarsa günümüz koşullarına uygun hale getirilmelidir. Geleneksel yöntemler de, okullar da, kendini geliştirmeyen öğretmenler de yakın gelecekte yok olmaya mahkumdur. Daha kaç gencimizi papağana dönüştüreceğiz? Papağandan bir farkı olmalı insanın…

 

Editör: Nigar KAYA

Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ 

Yazarın Diğer Yazılarını Okumak İster misiniz?

NASIL EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Yorumlar (3)

  1. Hacer Akşan
    • 12/04/2024

    Çok güzel bilgilendirici biz yazı olmuş. Keşke bizim ülkemizde de uygulanabilse.Ilgililere duyurulur.

    • 12/04/2024

    Yüreğinize sağlık Keşke bu yazdıklarınızı ilgililer yetkililer okuyabilse 😔 maalesef MEB müfredat değiştiriyor kimlerden bilgi alıyorlar neye göre değişim oluyor. Önceliği ÇEDES programına verdiler yazıklar olsun (AzeM C..)

  2. Yıldız Tek Gamlı
    • 12/04/2024

    Kesinlikle katılıyorum hocam ❤️ Aynı zamanda kendi kendine yeten çocuklar konusuna da eğilmeliyiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Metin ÖZDEMİR

METİN ÖZDEMİR 1979 yılında Bursa'da doğdum. İstanbul Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden 2002'de mezun oldum.Evli ve bir çocuk babasıyım. Eğitime ve kitaplara olan aşkım hiç bitmeyecek. Elimden geldiğince topluma örnek olmayı amaçlıyorum.