Olmak Ya da Olmamak

Olmak Ya da Olmamak

Olmak Ya da Olmamak

Olmak ya da olmamak. Neydi bu yüreğimin en derinlerindeki sızı? Acı değil, görünen bir şeyin çıktısı değil. Nitekim çok sonra anladım var olmanın sancısı olduğunu.

Hepimiz ete kemiğe bürünerek bulunduğumuz bu dünyada somut olarak göründüğümüz için var olduğumuz sanırız. Gizlenmek, sessiz kalmak, hayattan soyutlanmak, nitekim birçoğumuz var olmadığımızı farkında bile değiliz.

İnsanın kendisini var etmesi yıllarını alıyor, önce kendi varlığını fark etmesinden geçiyor bu aşama. İnsanın kendi varlığını fark etmesi garip gelebilir kulağa ama ne yazık ki birçok insan kendini var edemeden geçip gidiyor bu hayattan.

Her şeyin temeli var olmak, kendi varlığını fark edip, reel hayatta varlığını ortaya koyabilen bir insanın başaramayacağı hiçbir şey yok bu hayatta. Varlığını ortaya koyamamış bir birey ise bir yerlerde bir şey başarsa da kimse tarafından fark edilmiyor ve görülmüyor.

Şimdilerde fazlaca üreyen kişisel gelişim merkezleri ve yaşam koçlarının sıklıkla işlediği bu konular; kendi değerini fark etmek, kendinde olan ve olmayan her şeyi kabul etmek, dönüşmek, aydınlanmak, hayat amacını anlamak ve hepsinin sonunda var olmak.

Başlarda ben de hızla üreyen bu meslek dalları mı desem, toplumun aydınlanması ve bilinçlenmesine hizmet eden birimler mi desem, nasıl adlandırırsak artık, bir süre sonra anladım ki hepsi birer ihtiyaçmış ve gerekliymiş ve sonra anladım ki, evrende ihtiyaç olmayan bir şey üremezmiş.

Hayatta var olan her şeyin bir sebebi, bir hizmeti varmış. Bir insanın, bir bitkinin, bir eşyanın…

Peki var olduğumuzu nasıl mı anlayacağız? Evvela kendi içimize dönüp bakarak, mesela bize bahşedilen bu hayatı kimin için yaşıyoruz? Kendimiz için mi yoksa bir başkası için mi?

Başkaları ne der, ne ister diyerek mi, yoksa ben ne istiyorum diyerek mi? İlk aşama burada başlıyor sonra hayatının kontrolünü ele alarak ve ne pahasına olursa olsun kendi yolunu yürüyerek devam ediyor.

Hayat sadece kendi yolunu yürüyebilenlere merhametli ve anlayışlı, kendi yolunu yürüyen ve ruhunu takip eden her insanın yolu açık  hayatta.

Çünkü kendisini var etmiş oluyor. Kısacası kendisini seçmeyeni hayat da seçmiyor hatta tanımıyor bile ve tüm güzellikler, başarılar ve mutluluklar gerçekten var olabildiğinde başlıyor, her şeyin olması için önce senin olman gerekiyor çünkü.

Peki sevgili okurum, sen gerçekten var mısın?

 

 

Leyla BACAKSIZ

Editör: Nigar KAYA

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ

Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?

Sevgiyi Hak Edenler

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leyla BACAKSIZ

03.08.1989 yılında Mersin’de dünyaya geldim. Yaklaşık 18 yıldır Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşamaktayım. Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Bir kurumun muhasebe bölümünde çalışmaktayım. Okumak ve yazmak hayatımın en önemli iki parçası. Belli başlı bazı spiritüel alanlarla da ilgilenmekteyim. Okuma ve yazmanın verdiği bilgi ile ve spiritüel alanın verdiği ışık ile toplumun yolunu aydınlatmayı hedeflemekteyim.