NARDUGAN VE AYAZ ATA
- Yazar: Şerif PINAR
- 23 Aralık 2024
- 35 kez okundu
NARDUGAN VE AYAZ ATA
Türk kültüründe yerleşik inançlar ve bayramlar, toplumların tarihsel derinlikleriyle özdeşleşmiştir. Yüzyıllar boyunca, göçebe yaşam tarzından yerleşik düzene geçişe kadar, halk arasında birçok mitolojik figür ve geleneksel kutlama şekli var olmuştur.
Bunlardan biri de, Türklerin en eski bayramlarından biri olarak kabul edilen Nardugan Bayramı ve bu bayramın ayrılmaz bir parçası olan Ayaz Ata figürüdür. Bu bayram, hem doğanın döngüsüne hem de Türklerin göksel inançlarına dair derin izler taşır.
Nardugan Bayramı: Yeni Yılın Başlangıcı
Nardugan, kelime olarak “güneşin doğuşu” veya “yeniden doğuş” anlamına gelir. Eski Türkler, bu dönemi, güneşin yeniden doğuşunun kutlaması olarak kabul ederdi. Türkler için, güneşin doğduğu ve karanlıkların sona erdiği bu zaman, adeta bir doğum, bir yenilenme ve bir başlangıçtı.
Kışın en sert günlerinin geride kaldığı, doğanın uyanışına şahit olunan bir dönemdi. Bu yüzden Nardugan Bayramı, eski Türk takviminde kışın ortasında, 21 Aralık civarlarında, yani gündönümü zamanı kutlanırdı.
Bu bayramda, kışın zorluklarına rağmen doğanın yeniden uyanışına dair bir umut beslenirdi. Her yıl, bu dönemde insanlar birbirlerine çeşitli armağanlar verir, misafirlikler yapılır ve doğanın döngüsü hatırlanarak baharın yaklaşıyor oluşu kutlanırdı.
Nardugan, aslında bir nevi yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilebilecek önemli bir gelenekti. Bu kutlamalar, Türklerin eski Şaman inançlarıyla iç içe geçmişti çünkü bu dönemde insanların, doğayla uyum içinde yaşamalarını, güneşin ve doğanın yeniden dirilişini simgeleyen ritüelleri vardı.
Ayaz Ata: Kışın Koruyucu Figürü
Ayaz Ata, Nardugan Bayramı’nın simgelerinden biri olan önemli bir figürdür. Ayaz Ata, kış mevsiminin ve soğukların güçlü bir figürüdür ancak aynı zamanda iyiliği ve korunmayı temsil eder. Ayaz Ata’nın karakteri, soğuk ve sert hava koşullarını aşma gücüne sahip bir koruyucu olarak şekillenmiştir.
O, halk arasında kışın sert koşullarında dondurucu soğuklara karşı bir tür koruma sağlar. Kimi rivayetlere göre, Ayaz Ata, kötü ruhları ve hastalıkları uzak tutan bir figürdür. Türk halkının soğuk, karanlık ve zorlu kış şartlarında, Ayaz Ata’ya dua eder, ondan yardım dilerdi. Ayaz Ata’nın, tıpkı diğer efsanevi figürler gibi halk arasında çok sayıda anlatımı ve mitolojik boyutu vardır.
En yaygın anlatımda, Ayaz Ata’nın bir “beyaz atlı” olarak tasvir edildiği ve kışı yönetme yeteneğiyle tanındığı vurgulanır. Bu tasvirde, Ayaz Ata’nın bembeyaz atı, kışın tüm zorluklarına karşı direncin simgesidir. İnsanlar, Ayaz Ata’dan hem doğanın dengesini sağlamasını hem de kendilerini kötü hava koşullarından korumasını beklerdi.
Nardugan ve Ayaz Ata’nın Günümüze Yansıması
Nardugan Bayramı ve Ayaz Ata figürü, günümüzde eski Türk inançlarının ve geleneklerinin unutulmaya yüz tuttuğu bir dönemde bile halk arasında farklı şekillerde varlığını sürdürüyor. Modern zamanlarda, bu bayramın kutlanışı daha çok sembolik bir hal almış olsa da, kökenlerine inildiğinde hala doğa ile uyum içinde olma arzusunu, geçmişten gelen bir yenilenme ve umut duygusunu taşır.
Bugün, dünya genelinde kutlanan yılbaşı gibi büyük kutlamaların aksine, Nardugan daha çok yerel bir anlam taşıyor. Ancak, özellikle Orta Asya’dan gelen göçmenler ve Türk halkları arasında, bu bayram hala bir gelenek olarak yaşatılmaktadır. Ayaz Ata’nın figürü ise Türk halkının soğukla, kış mevsimiyle mücadelesinin bir sembolü olarak, özellikle kış aylarında anlatılan efsanelerle nesilden nesile aktarılmaktadır.
Doğa ve İnsan Arasındaki Bağ
Nardugan Bayramı ve Ayaz Ata, aynı zamanda insanın doğa ile olan derin bağını hatırlatır. Doğanın döngüsü, eski Türk inançlarında sadece bir geçiş değil, bir döngü, bir yeniden doğuş ve sürekli yenilenmedir. Bu bayram, insanların doğayı ne kadar anlamaya ve ona göre yaşamaya çalıştığını gösteren bir örnek olarak da günümüze ışık tutuyor. İnsanların doğal olaylara duyduğu saygı, mevsimlerin geçişiyle birlikte hayatın her alanına dokunan bir bilgelik olarak karşımıza çıkıyor.
Sonuçta, Nardugan Bayramı ve Ayaz Ata, sadece geçmişin değil, aynı zamanda bugünün ve geleceğin de hatırlatılması gereken değerleridir. Doğaya, zamana ve birbiriyle olan ilişkimizi hatırlatırken, insana dair en eski umutları, dayanıklılığı ve direnci yeniden gün yüzüne çıkarır.
Bugün yılbaşı kutlamalarında ağaç süslemelerinin temelinde yine Türk kültürü yatmaktadır. Elbette Ayaz Ata’nın o dönemdeki ihtiyaç sahibi insanlara ve çocuklara yardımı ki, tüm bunlar Noel adı ile Türk topraklarından batıya yayılmış bir unsurdur.
Şerif PINAR
Editör: Nigar KAYA
Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ
Diğer Yazılarımı Okudunuz mu
https://fisildayankalemler.org/author/serifpinar/
Bu yazının tamamı yazarına aittir.