Kestane Gülü

Kestane Gülü

 

KESTANE GÜLÜ

Sessizliğin İçinde Yükselen Bir Yolculuk

Uludağ’ın yamaçlarında sabah sessizlik başlar. Güneş, kestane ağaçlarının dalları arasından ince bir sabırla sızar; çiğ damlaları toprağın suskunluğunu yırtarcasına parıldar. Ve o sessizliğin içinde biri daha vardır: Burak.

Onun sessizliği doğuştan değil, çocukluğunun bir kış sabahında gelen ateşli bir hastalıkla başlamıştı. Ne rüzgârı ne kuşları duyabiliyordu artık. Ama ne tuhaf ki, bu sessizlik, onu hayattan koparmamış; tam tersine, yaşamla başka bir bağ kurmasını sağlamıştı.

Burak, işitme engelli bir bisiklet tutkunu. 22 yaşında, Bursa’nın tarihi sokaklarında büyümüş, ama kalbi dağın serin rüzgarında çarpan biri. Herkesin anlam yüklemediği şeyleri önemserdi: yaprağın düşüşü, tekerin taşta sekmesi, Uludağ’dan gelen serin havanın çarpmasıyla oluşan göğüs dolusu nefes.

Çünkü Burak duymuyordu, ama hissediyordu.

Kestane Gülü’nün Gölgesinde

Burak için Uludağ yalnızca bir dağ değil, bir yoldaştı. Yazın sıcaklarında köy yollarına düşer, kestane ağaçlarının gölgesinde ilerlerdi. En çok da mayıs ayını severdi; çünkü o ayda kestane ağaçları çiçeklenir, sanki dağ kendini gül gibi açardı.

Annesi küçükken ona hep derdi:
— “Sen sessizsin ama bak, dağ da öyle. Ama bakınca, dinleyince, o da konuşuyor. Sen de öylesin oğlum.”

Burak’ın bisikletle olan ilişkisi küçük bir hediye ile başlamıştı. İşitme engelli olduğunu öğrendikleri günden sonra içine kapanan Burak’a, babası ikinci el bir dağ bisikleti almıştı. O anı hâlâ unutmaz: seleye ilk oturduğunda, toprağa değen tekerlekle birlikte kalbindeki duvar sarsılmıştı. İlk kez kendini özgür hissetmişti.

Pedalların Dili

İşitme engelliler için dünya bambaşka algılanır. Sesin yerine titreşim, konuşmanın yerine jest geçer. Burak için de bisikletin dili bambaşkaydı. Tekerin titreşimiyle, fren kolunun direnciyle, rüzgârın yüzündeki serinliğiyle yolun ruhunu duyumsardı.

Bazen şehir içinde, bazen Uludağ’ın sarp yollarında sürerdi. En çok da sabahın erken saatlerini severdi; çünkü o saatlerde herkes susar, dağ konuşurdu.

Uludağ’a Sessiz Bir Tırmanış

Burak, bisiklet kulübüne ilk katıldığında bazıları onunla nasıl iletişim kuracaklarını bilememişti. Bazı antrenörler geri çevirmişti bile… Ama o yılmamıştı. Kendi rotasını kendi çizmişti.
Yıl 2022’ydi. Uludağ tırmanış rotasında sessiz bir bisikletçi vardı. Kaskının önünde küçük bir yazı:
“Ben duymuyorum, ama hissediyorum.”

Tüm tırmanışı boyunca kimseyle konuşmadı. Konuşmaya da ihtiyacı yoktu. Yol onunla konuşuyordu zaten. Her dönüşte dağa bir selam verdi, her yokuşta kendini biraz daha aştı. Ve sonunda, diğer sporcular alkışlarla değil, gözleriyle takdir etti onu.

Burak kazanmamıştı belki, ama oraya gelen herkes bir şey kaybetmişti: önyargılarını.

Engellilik Değil, Engel Olan Bakışlar

Burak hiçbir zaman engelli olduğunu kabullenmedi. Ona göre engel, insanların gözlerindeki acıma dolu bakışlardı. Çünkü asıl engel, insanı eksik görmekti.

Kestane toplarken güneşin altından bir yol gezer Burak’ın köyüne doğru yol bisikleti ile nefes arayışına çıkıyordu.

Bir yol gezer Burak’ın köyünden okuyucularına aktaracağı narrative şiir ile doğa aşk ve sevgiyi anlatan kestane Gül’ün yazılmasını sağlayacaktı.

O yüzden her pedal, onun için bir manifesto gibiydi:
“Hayatın içinde ben de varım. Sesiniz yoksa bile, yolunuz olur.”

 


Murat Engin Deniz

Bu yazının bütünü yazarına aittir

Yorumlar (1)

  1. Harika bir öykü 👌

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yol Gezer Murat Engin Deniz

Narrative Yazar Murat Engin Deniz, sanayide tinerle yıkama işinde çalışan bir emekçi, aynı zamanda kelimelere sığınan bir yazar ve narrative şairdir. Yaşam mücadelesini yol bisikletiyle edebiyata dönüştürerek; oğlu ve astım hastası solunum yetmezliği olan kendisi gibi otizmden epilepsiye, toplumsal adaletsizlikten bisikletli yaşama kadar pek çok konuda duyarlılık taşıyan eserler kaleme almıştır. “Yol Gezer Yazar” kimliğiyle hem sahnede hem kitap sayfalarında insanın ve toplumun vicdanını M.o. 8. Yüzyılda yaşamış Homeros'un yazım sanatını kullanarak dile getirir.