İçimdeki Özlem

İçimdeki Özlem

İçimdeki Özlem

Birkaç gecedir aynı kabusları görüyorum. Ağabeyim benden yardım istiyor ama ona ne kadar ulaşmak istesem de ulaşamıyorum. Kalbim patlayacak gibi bir hisle uyanıyordum. Uyandıktan sonra ağabeyime ne kadar ulaşmak istesem de telefonu hep kapalı oluyor ve geri dönüş asla olmuyordu.

Bu durum beni daha çok korkutuyor kimden yardım isteyeceğimi bilemiyordum. Benim adım Sıla 26 yaşındayım ağabeyim Cesur komiser kaçakçılar şubesinde çalışıyordu. Ben on yedi yaşında iken anne ve babamızı trafik kazasında kaybettik.

Ağabeyim olmasaydı, acımla nasıl baş ederdim bilmiyordum. On sekiz yaşına kadar beraber yaşamıştık ve o sırada ben, ortağı Gencer’e aşık olmuştum. Tabii bunu ağabeyimin fark etmesi çok sürmedi.

Abim, onu benden uzak tutmak için ailemden kalanları satıp beni Amerika’ya gönderdi. Bilgisayar mühendisliğini okudum ve abimle sevdiğim adamın arası bozulmasın diye okul bitince hayatıma orada devam ettim.

O kabusları görmeye devam edince abimle çalışan polis arkadaşını aradım o zaman onun kaybolduğunu ve onların da bütün aramalarına rağmen bir haber alamadıklarını öğrendim. Uzun süre ağladım ama kendimi toplayıp izin alarak Türkiye’ye  döndüm.

Beni abimin arkadaşı Ulaş karşıladı ve emniyete beraber gittik. Meğerse Gencer kirli işlere bulaşmış ve abim anlamış. Bu yüzden abim Gencer’i takip etmiş.  Ulaş ellerinde delilin olmadığını ve çoğu delilin abimle birlikte ortadan kaybolduğunu söyledi.

O an, Gencer’e öfke duydum, abime zarar verdiyse onu affetmez ve cezasını ben verirdim. Gencer bir süre açığa alınmış tabii. Her gece takip ediyor abime dair ulaşabileceğim bir ipucu arıyordum. Bu gece yine şehirden uzakta bir depoya gelmişti.

Ben de arabadan inip kendimi ona ve çevredeki tekinsiz görünen adamlara fark ettirmeden, sessiz olmaya çalışarak depoya yaklaştım. Pencereden görebildiğim kadar içeriye baktım.

Gencer ve birkaç adam vardı  ve içerideki sesleri, konuşmaları duyamasam da diğer adamı tanıdım. Pisliğin önde gideni kaçakçılık işleri ile uğraşan kadın satıcısı Adnan Soylu.

Fark ettirmeden onları ifşa edecek abimi kurtarmak için Gencer’i tehdit edecek görüştüklerini kanıtlayacak resimlerini çektim. Bu resimler sayesinde abimin yerini bulacaktım. İçimde yeşeren bir umutla oradan sessiz bir şekilde geldiğim gibi ayrıldım.

Öğle vakti Gencer’i arayıp kendisiyle görüşmek istediğimi söyleyip ev benim için daha güvenli olur düşüncesiyle eve davet ettim. Çok şaşırsa da kabul etti. Gencer yarım saat sonra geldi.

Hâlâ çok yakışıklı ama her zaman soğuk bakışları mavi gözleri ile insanın için ürpertiyordu. Ona neden aşık olmuştum hala anlamıyorum. Karşılıklı oturup birbirimize baktık ilk konuşan Gencer oldu.

Akşama kadar birbirimize mi bakacağız Sıla! Ne ile ilgili konuşmak istiyorsan söyle. İşlerim var. “Abim beni senden uzak tutmak için boşuna yurt dışına göndermemiş, gerçek yüzünü farkındaymış demek ki.”

“Bak güzelim senin bana aşık olduğunu biliyordum, yaşın küçüktü seninle olmazdı, ne söylemek istiyorsan söyle.”

“Evet sana aşık olduğumda yaşım küçüktü ukala ve şimdi senden nefret ediyorum.”

Öfke ile ayağa kalktım ona meydan okuyarak soğuk, içimi ürperten gözlerine baktım. O da başını sallayıp ayağa kalktı cüsseli biriydi ondan korkuyordum. “Abimin arkasından iş çevirdiğini biliyorum o senin yüzünden kayboldu.” diye haykırdım.

“Sıla seni birileri doldurmuş üstüme salıyor. O kişilere inanma ben abini bulmak için çabalıyorum ortalığı karıştırma daha fazla.”

“Korktun mu yoksa senin gerçek yüzünü ortaya çıkaracağım için? Dün akşam kaçakçı Adnan Soylu ile buluştuğun gördüm hatta sizin resimlerinizi bile çektim. Bana abimim yerini söyle yoksa komiser Nevzat’a o resimleri veririm. Bu arada benim başına bir şey gelirse o resimler başkasında da var savcıya verir.”

“Sen aslında polis olmalıydın biliyor musun? Abin gibi korkusuz cevvalsin, iyi araştırma yapıyorsun ve ikiniz de baş belasısınız.”

Onun yakasına yapıştığım da bana alaylı bir şekilde bakıyordu. “Abim nerde onu öldürdün mü? Söyle inan bana sana hiç acımam senin gibi bir pisliği şikayet ederim.”

“Eğer abinin nerede olduğunu öğrenmek istiyorsan resimleri bana ver ben de seni abine götüreyim.”

“Ben enayi birine benziyor muyum? Sana asla resimleri vermem senle de bir yere gelmem.”

Gencer başını salladı sonra kapıya doğru gitti ben de onun arkasından. “Gencer bana abimin yerini söyle yoksa seni pişman ederim.” Gencer bana aniden dönüp beni tutup kendine çekip kulağıma fısıldadı. “Hala çok güzelsin Sıla, keşke seni ve abini hiç tanımasaydım.”

Ben bir şey diyemeden başımda keskin bir ağrı hissettim ve gözlerim karardı. Kendime geldiğimde ellerim ve ayaklarım bağlanmış ormanın derinliklerinde etrafı adamlar sarmıştı. Başımı kaldırıp baktığımda elleri ve ayakları bağlı ama hayatta olan bana hüzünlü gözlerle bakan abimi gördüm. Abim yaşıyordu!

Yanına sürünerek yaklaşıp gözyaşlarıyla sarıldım. “Canım abim yaşıyorsun çok şükür seni çok aradım o Gencer’in ne işler çevirdiğini öğrendim.”

“Dramı bırakın gençler bu saatten sonra kurtulamazsınız. Sen resimleri kime verdin hemen adresi söyle.”

“Adı pislik asla söylemeyeceğim. Bizden haber alınmazsa arkadaşım savcıya gidecek.”

Adamlardan biri benim suratıma vurdu yere vurmanın şiddetiyle yere kapaklandım. Abim üstüme yattı bana zarar gelmesin diye bu sefer de abime vurmaya başladılar. Adnan denen pislik “yeter” dedi o sırada Gencer’i gördüm.

“Gencer, bu abi kardeşi öldürmek senin işin, başımıza bela oldular. Evet son sözleriniz nedir?” Abim Gencer’in yüzüne tükürdü bana dönüp anlımdan öptü.

“Keşke hiç Türkiye dönmeseydin, senin de başın belaya girmezdi. Seni ondan uzaklaştırıp Amerika’ya göndermekle ne kadar doğru bir karar vermişim.”

“Ah abi sana o zamanlar çok kızgındım şimdi seni daha iyi anlıyorum.” Gencer soğuk bir şekilde bize bakıp silahı doğrulttu ben abime sarılıp gözlerini kapadım.

“Seni çok seviyorum güzel kardeşim annem babamın yanına gidiyoruz hiç korkma.”

“Ben de seni çok seviyorum abim.”

“Ne duruyorsun Gencer, vur şunları kurtulalım ki işimize bakalım. Silah sesi duyuldu ama acı duymadım abime baktım abim mi vurulmuştu diye ama o da bana şaşkınlıkla bakıyordu. Etrafımıza baktık Gencer Adnan’ı ayağından vurmuş ve etrafı polisler sarmıştı.

Gencer emirler yağdırıyor, polisler adamları tutukluyor, ben abim şaşkınca etrafa bakıyor, neler olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Gencer bana bakıp göz kırptı sonra abimin ellerini çözdü. Abim iplerden kurtulur kurtulmaz Gencer’e vurdu. Bu durumda ise Gencer kahkahalar atıyordu.

Amir Nevzat onlara gülerek bakıyordu. Abim gelip benim ellerimi çözdü ve bir kez daha sarıldı. “Seni şerefsiz bu ne şimdi neler dönüyor söyle hemen.”

“Sakin ol dostum. Emniyete gidelim sana her şeyi anlatacağım.”

Abimi Gencer’den ayırdılar hep beraber emniyet gittik. Meğerse Gencer onların arasına haber uçurmak için girmiş. Abimi uzak tutmaya çalışmış lakin abim daha fazla olaya karışınca Adnan’ın adamları onu kaçırmış. Olaylar açığa çıkınca abim Gencer’den vurduğu içinde özür diledi her şey yoluna girmişti. Aksiyon dolu bir gün geçirmiştik. Amerika’ya dönmem lazımdı. Gencer’e karşı olan öfkem geçti ama hala onu seviyordum.

Gitmek zorundaydım benim yüzümden onların arasını açılmasını istemiyordum. Abim biletimi aldı beni havalarına bıraktı. Çok zordu Türkiye’de iki sevdiğim insanı bırakıp gitmek. Gencer’i her zaman sevecektim. Elveda biricik aşkım seni hiç unutmayacağım o beni sevmese de o benim tek sevdiğim adamdı. Ağlayarak uçağa bindim. Güzel ülkeme ve kalbimdeki yerleri asla dolmayacak iki adama veda ettim.

Sevtap EKEN

Editör: Nigar KAYA

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ

Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?

YENİ BİR HAYAT 

 

 

Yorumlar (9)

  1. Erdal UZUN
    • 25/04/2024

    Her zaman ki sıcacık bir hikaye. Yüreğinize sağlık...

    • 21/04/2024

    Öykü şahane ama bu aşk devam etmeli 😁

  2. Sevtap eken
    • 18/04/2024

    Herkese güzel yorumlar için teşekkür ederim

  3. Vesile Kalay
    • 17/04/2024

    Kalemine sağlık abla

  4. Erdem İlker
    • 17/04/2024

    Tebrikler, öykünüzü keyifle okudum, paylaşımların devamını dilerim.

  5. Sinan Bayram
    • 17/04/2024

    Kutlarım emeğinize yüreğinize sağlık tebrikler

  6. Işık elçi
    • 17/04/2024

    Emeğinize sağlık.

  7. Zafer Değirmenci
    • 17/04/2024

    Duygusal, ibretlik bir öykü olmuş. Emeğine sağlık 🙂

  8. Gül Genç
    • 17/04/2024

    Her zamanki gibi ne güzel yazmissin Sevtap'cım. Emeğine saglik.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sevtap EKEN

1979 yılında Kahramaraş'ta doğdum. Lise mezunuyum. Kitap okumayı, öykü yazmayı çok seviyorum. Watsapp kitap grubum var. Okur ve yazarlar grubu ilk öyküm Antoloji'de yayınlandı. On bir öyküm var. Truva hemdem beşinci sanat yayınlandı. Hala yazmaya devam ediyorum.