Hasarlı Dünya’mızda Yaşam Manifestosu
- Yazar: Züleyha EKİCİ
- 24 Ocak 2024
- 145 kez okundu
Gezegenimiz hakkındaki birçok haber, insanı perişan ediyor. Birçoğumuzun korkudan içi daralıyor. İklim değişikliğine dair vahim uyarılar, kasırgalar, söndürülemeyen yangınlar, aşırı sıcaklar, buzulların erimesi, deniz suyu sıcaklığının artması, aşırı yağışlar ve seller, kuraklık, erozyon, çölleşme… Tabiattaki bu emsalsiz çöküş insanlığı tehdit ediyor. Uçuruma doğru ilerliyoruz hissine kapılıyorum. Her gün karşılaştığım sayısız haber karşısında güçsüz kalıyorum, direncim kırılıyor. Pes ediyorum. Muhtemelen siz de!
Tarihteki insan yapımı en büyük ekolojik yıkımı yaşıyoruz. Bu felaketle başa çıkabilir miyiz? Evet, umut var. Sorunumuzu çözebiliriz. Doğa ile işbirliği içerisinde bir plan yaparak. Çözüm basit ama bu planın bilgisini insana ulaştırmak epey zor görünüyor. Oldukça hasar görmüş gezegenimizi koruyabilme mücadelemizde anahtar noktanın eğitim olduğunu düşünüyorum. Kastettiğim eğitim, müfredat aydınlığı değil elbette. Eğer öyle olsaydı okullarda ezberletilen bilgilerimizle bu durumun içinde olmaz, dünyamız hasar almazdı. Sosyal bir sorunumuz olan eğitim sorunumuzu düzeltene kadar, gezegenimizin iyileşmesi ve onarılması mümkün görünmüyor.
Ağustos 2018’de iklim değişikliği ile mücadeleye ivedilikle girilmesi gerektiği konusunda protestolara başlayan İsveçli genç bir aktivist dikkatimizi çekmeyi başarıyor. Greta Thunberg, henüz 15 yaşında iken İsveç Parlamentosu’nun önünde greve başlayarak okula gitmeme kararı aldı. İklim kriziyle mücadele için küresel bir eylemi ateşledi ve milyonlarca öğrenciye gezegenimiz için harekete geçme konusunda ilham oldu.
Bazılarımız ‘Okula gitmeme’ eylemini hiç makul karşılamadı, kuşkusuz kabul edilebilir bir tutum olarak görmedi. Lakin etrafımızı saran ve hepimizi etkileyen bu krizin hızlıca ilgi odağımız olmasına katkısını yadsıyan yoktur. Tek bir kişi, tek bir ses bazen her şeyi harekete geçirebilecek güçte etki oluşturabiliyor.
Greta, dünyaya duyduğu sevgiden yola çıkarak ‘Evimiz Yanıyor’ adlı kitabında gezegenimiz alarm verirken onu duymayanların değil, bu gidişata dur diyebilenlerin umut ve kararlılık hikayesini anlatıyor.
Bilim insanları da aktivistler gibi farkındalık yaratabilmek için makaleler kaleme alıyor. Yazılanlar, belgesel filmler, uyarılar, eylemler… Gerekli değişimi gösteren bir davranışımız, izimiz yok maalesef. Bizim yaptıklarımızın iklimi kurtarma çabasıyla bir alakası yok. Alıştığımız yaşamı devam ettirebilme ihtimali için mücadele ediyoruz. Yani konforumuzu korumaya çalışıyoruz.
Zamanımız daralıyor, gezegeni kurtarmak için üç yılımız kaldığını yazıyor çevre alanında karar yetkisine sahip otoriteler. Kaldı ki bu bilim adamları iyimser olarak tanımlanıyor, panik yaratan kişiler olarak bilinmiyorlar.
Doğanın işleyiş şekliyle ilgili temel bilgiye sahip olmanın, ekolojik dengeleri incelemenin dünyamızın hasarını ortadan kaldırabilecek en etkili güç olduğu bilgisinin tüm insanlığa en hızlı biçimde ulaşmasını diliyorum. Basit ama çok etkili bir çözüm.
Züleyha EKİCİ
Editör: Sonay BİLGİ ARABACI
Baş Editör: Dr. Sibel ÇELİKEL
Bir TEMA gönüllüsü olarak sizi tebrik ederim ❤️ Biz olmadan dünya kendini yeniler Dünya olmazsa biz yok oluruz
Çok güzel yazmışsınız devamını bekliyorum
Çok doğru ama kimse önem vermiyor doğaya🙁