GURBETİN ŞİİRİ
- Yazar: Ali YURTSEVEN
- 14 Şubat 2024
- 130 kez okundu
“Gurbet” kelime anlamıyla, başta çalışmak olmak üzere değişik sebeplerden dolayı, kişinin doğduğu ve yaşadığı yeri bırakarak gitmiş olduğu ülke veya yer olarak ifade edilir.
Gurbet kelimesinin kökeni Arapça olup kişinin kendi yaşadığı ve doğduğu yerden ayrılıp, yeni gittiği yerdir. Yeni gittiği yerde ise kişi gurbetçi şeklinde ifade edilir.
Ülkemizde de gurbet veya gurbetçi terimleri genelde 1960 ve 70’li yıllarda Avrupa ülkelerine özellikle Almanya’ya çalışmak amacıyla giden insanlarımız için daha çok kullanılmaktadır.
Almanya ve diğer ülkelerde yaşayan Türk asıllı vatandaşlarımız “Gurbetçi” yeni yaşadıkları yerler ise “Gurbet” olarak anılır.
Dünyanın değişik yerlerinden, Balkanlardan, Türk Cumhuriyetlerinden evlerini, ailelerini, yurtlarını bırakarak okumak, çalışmak vb. nedenlerden dolayı gelenler için de ülkemiz gurbettir.
Gurbet, insanlık tarihi kadar eski olup bu duygu göçlerle birlikte insan yaşamının her safhasında olmuştur.
Geçmiş yazılı metinler incelendiğinde bu duygu, çoğu zaman karamsarlık, yalnızlık, kötümserlik, tedirginlik temalarıyla birlikte kullanılabilmektedir.
Tasavvufta ise Gurbet, Allah’tan, onun yolundan ayrı olma, Sâlik’in (Tâlibin bir mürşidin gözetiminde yaptığı manevi yolculuk anlamında tasavvuf terimi) vatanından ayrı yaşaması veya halkın davranış ve düşüncelerinden uzak kalması anlamında kullanılabilir.
Yunus Emre; “Mülk-i fenadan geceyim/Dost iline uçayım” derken dost ili olarak vücud-ı mutlakı ifade etmektedir.
Edebiyatımızda özellikle roman ve şiirlerde Gurbet konusu ve teması çoğunlukla kullanılmaktadır. Özellikle köylerden kentlere ve diğer, daha uzak yerlere göç olduğu zamanlarda gurbet konusu ve hikâyeleri daha çok işlenmektedir.
Gurbet şairi olarak tanınan Kemalettin Kamu’nun da dediği gibi;
“Gurbet o kadar acı
Ki ne varsa içimde,
Hepsi bana yabancı,
Hepsi başka biçimde!”
Bu göç yolculuklarında, yaşanılan olaylar, duygusal karmaşıklıklar, yeni yerlerdeki uyumsuzluklar hem göç edeni hem de diğer kişileri etkilemiş ve farklı göç hikâyelerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Ayrılıkların, yaşanacakken yaşanamayan sevdalıkların, kavuşamamaların verdiği duygusal hüzünler, gidilen yerlerde kurulmaya çalışılan yeni yaşamların olumlu ve olumsuz etkileşimlerin hepsi şarkıların, şiirlerin, romanların, filmlerin ve hikâyelerin konuları olmuştur.
Gurbet sadece fiziki olarak yer değiştirmenin dışında, sevdiğine, sevildiğine uzak kalma, gönülde olamama, kalpten hissedememe ve kavuşamamanın verdiği acımtırak duyguların tanımlanmasında da kullanılabilmektedir.
Şairimiz Bekir Sıtkı Erdoğan “Hancı” şiirinde dediği gibi;
“Bende bir resmi var, yarısı yırtık
On yıldır evimin kapısı örtük
Garip bir de sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş”
İşte Gurbet duygusunun yaşamımızdaki yeri ve önemi şiirlerde anlatıldığı gibidir.
“Sevdiğine uzak olan her yer, gurbettir.”
(Anonim)
“Gurbet, Seni anlayanların olmadığı yerdir.”
(Mevlana)
14.02.2024
Ali YURTSEVEN
Editör:Nigar KAYA
Gurbet kendini bulamadığın bir yerdir
Sevdiklerimizin olmadığı her yer bize gurbettir. Kaleminize sağlık çok güzel bir yazı...
Gurbet kendini yabancı hissettiğin yerdir.ytg