FRİDA VE GREGOR SAMSA
- Yazar: Dilek Duman
- 11 Temmuz 2025
- 14 kez okundu

FRİDA VE GREGOR
Frida’nın tavana dikili gözlerini
sanatla yoğurmayı daha çok anladığım bir döngüdeyim.
Acı içinde kıvranırken beden,
ancak sanat çiçek açabilir
kaburgalarımın kafesinden.
Gregor Samsa’nın böceğe dönüşümü,
sahi evrilmek ne çok can yakmıştır?
Anlaşılmadığın bir dünyada böceğe dönüşmek —
insandan vazgeçişin, antenli, dikenli bacaklara sahip oluşun,
insanlığa kıymet verilmeyişin.
Böcek gibi yaşamak, belki de daha onurlu.
Şimdi şiirimin üstünde
karasinekler uçuşuyor, Sirius.
Dizelerimde iki yansıma:
Birinde çiçekli mısralar,
diğerinde geçmişten bir elbise —
birbirini süzüyorlar sessizce.
Kalem bazen makasa dönüşüyor,
kesip atıyor satır aralarını.
Bıçak sırtında yaşamaya meydan okuyor.
Tavana dikili gözlerle sanat kusmaya çalışırken,
gecenin karanlığında
Gregor Samsa geliyor kahverengi bacaklarıyla okşuyor
yorgun saç tellerimi.
En iyi biz anlıyoruz birbirimizi.
İnsanca yaşamak bir hakaret gibi bu dünyada.
Ben o böceği daha çok seviyorum, Sirius.
Var olmanın mücadelesini veriyor.
Meksika ezgisi yükseliyor kulaklarımda,
burnumda baharatların yoğun kokusu.
Görsen beni — sanki dokuz aylık gebeyim,
Frida tutuyor ellerimden:
“Doğur,” diyor, “acının sanat bebeklerini.
Ikın!” diyor.
Meğer ne zormuş acının sanat doğumu.
Ve şimdi, gece:
Ben, Frida ve Gregor Samsa,
varoluşun sancılı doğumunu kutluyoruz.
Dilek Duman
Bu yazının bütünü yazarına aittir
Bir önceki yazımı okudunuz mu?