ENGEL BEN MİYİM?

ENGEL BEN MİYİM?

ENGEL BEN MİYİM?

Yalnız başıma tekerlekli sandalyemle sokağa çıktığımda oldukça gergindim. Bunu ilk defa yapıyor olmak beni endişeye düşürmüştü. Karşıma çıkabilecek olumsuzlukları düşündükçe endişem hızla artıyordu. Ama her şeye rağmen kararlıydım, bunu deneyimlemem gerekliydi. Kardeşime gülümsedim ve mahallemizin dar sokağında biraz ilerledikten sonra sağa dönüp tam karşımda bulunan otobüs durağına ilerledim. Durakta bekleyen insanları görünce önce onların ayakta dimdik duruşunu süzdüm ardından tekerlekli sandalyeye mahkum kalmış bedenimi uzunca bir inceledim.

Neden onlar gibi olmadığımı sorgularken otobüsün gelmesiyle tüm bu düşüncelerimden sıyrıldım. Şoför benim için engelli rampasını açtı, rampayı çıkarken beceremeyip düşme ihtimalimi düşündüm.  Yüzümün halini hayal edemiyorum, bu çok utanç verici bir durum olabilirdi. Yalnız başıma otobüse binerken insanların ve şoförün beni beklemesi elimi ayağıma dolaştırmıştı. Onları fazla bekletmemek için acele hareket etmeye çalışıyordum. Yolculardan birkaçı binmem için yardım ettiler. Ben olsam ben de aynısını yapardım fakat bunu beklemiyordum, mahcup bir şekilde kendilerine gülümseyip teşekkür ettim.

Kendimi kalabalığın içine attığımda oldukça ürkektim yanımdan geçen insanların bana acıyarak bakması yüreğimi burktu fakat aynı zamanda bana tebessüm eden insanların sıcak bakışları içimi ısıttı. Şehrin güzel sokaklarını biraz dolandıktan sonra sahile inmek için karşıya geçme vaktim gelmişti. İşte en zorlu kısım şimdi başlıyordu. Arabaları hızla  geçen bu ana yolda bir trafik lambası bile yoktu. Kimi insanlar bir fırsatını yakalayınca hızla koşup karşıya geçiyorlardı, ben onlar kadar şanslı değildim, koşamıyordum üstelik bir akülü sandalyem bile yoktu…

Buradan yalnız başıma geçmenin imkansız olduğunu anlayınca geri dönmek istedim fakat ne olursa olsun bunu deneyimlemem gerekliydi. Bir fırsatını bulduğumda kendimi yola attım. Sandalyenin tekerleklerini sıkıca kavrayan ellerim titriyordu, güçlükle ilerlemeye çalışıyordum. Kimi araçlar geçme fırsatı tanırken içim rahatlamıştı ama bu uzun sürmedi. Bilinçsizce kullanılan bir araçla burun buruna geldik o an, adeta ölüme yaklaştığımı hissettim. Aracı kullanan adamın içerdeki el hareketlerini görünce bana kızdığını anlamam zor olmamıştı.

Pervasızca savurduğu cümlelerden birini işitmiştim “yürüyemiyorsun madem ne diye yalnız başına çıkıyorsun sokağa kardeşim, işimiz gücümüz var bize burada engel oluyorsun!”  bu cümleyi duyunca adeta başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. O an ayağa kalkıp arkama bakmadan kaçmak, yanımdan geçen diğer insanlar gibi koşamadığım için bacaklarımı yumruklamak istedim.

“Onun gitmesine engel olan benim engelim mi yoksa benim hayata tutunamama engelim, onun engelli kalbi mi?”  diye sorgularken hayal kırıklığı içerisinde karşıya geçtiğimde ben hala kendimi ölümün eşiğinde hissediyordum. Korkudan hızla çarpan kalbimin hüznüne engel olamıyordum. Bir an önce eve gitmek istedim. Eve geldiğimde kendini eve kapatmış olan yürüme engelli kardeşimin boynuna sıkıca sarıldım ve ağlayarak öptüm yaralı kalbinden.

Dün gece aylardır dışarı çıkmak istemeyişinden dolayı aramızda ufak bir tartışma geçmişti “Onu anlamadığımı ve ancak onun gibi olduğumda anlayabileceğimi” söylemişti ben de onu daha iyi anlamak için deneyimlemek istedim ve bugünden sonra tüm bu zorlukların üstesinden güçlü bir şekilde gelmesi için ona daha çok destek vereceğim.  Aynı zamanda sokakta bu şekilde zorluklar yaşayan birini gördüğümde onu incitmeden yardım etmeye çalışacağım.

Bu yazının tamamı yazarına aittir.

Yazar: Nermin KAŞCI

Instagram:

Editör: Duygu BALCI

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ

Kitabımın linki:

SESSİZ ŞARKIM / NERMİN KAŞCI

 

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

https://fisildayankalemler.org/kor-sevgilim/

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Nermin Kaşçı

22 Ağustos 2000’ da Samsun’da doğdu. Ortaokulu Isparta’da, liseyi Alanya’da tamamladıktan sonra 2019-2021 yılları arasında Çocuk Gelişimi Bölümü, önlisans eğitimi alarak üniversite tahsilini tamamladı. Bir süre özel bir kurumda öğretmenlik yaptıktan sonra 2022 yılında Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde eğitim görmeye başladı. Şiir ve kitaplara ilgi duyan Nermin Kaşcı şiir yazıp seslendirmelerinin yanı sıra kitap yazmaya başladı. İlk kitabı olan “Sessiz Şarkım” adlı romanını 24 yaşında okurları ile buluşturdu.