DOĞUKAN’IN HAYATLA SINAVI

DOĞUKAN’IN HAYATLA SINAVI

DOĞUKAN’IN HAYATLA SINAVI

Kaybedilen Özgüvenin Geri Kazanılma Mücadelesi

Altı yaşında bir çocuk hayal edin. Bıcır bıcır, akranlarına göre olağanüstü zeki, doğru bildiğini çekinmeden ifade eden, özgüveni yüksek ve hareketli.

Bu çocuk, adeta akıl dolu bir hazinedir. O, sadece bir çocuk değil, aynı zamanda cesur ve keşfetmeyi seven bir ruha sahiptir. Adı mı? Adı Doğukan.

Mahalledeki afacan, yaramaz mı yaramaz bir grup arkadaşıyla eski harap tamamlanmamış binanın camlarını isabet tahtasına cevirmişler.

“Sen atamıyorsun”.

”Yok canım ben daha iyi atıyorum” gibi sohbetler eşliğinde taşları ardı ardına atıyor camlara isabet ettiriyorlar.

Birden sokağın köşesinden mahallenin büyüklerinden biri, öfkeli bir biçimde koşar adım, söylene söylene çocukların yanına geliyor.

”Ben şimdi sizi babalarınıza söylemez miyim?”

”Siz nasıl çocuklarsınız? Size terbiye veren olmadı mı?” sözlerinden sonra çocuklar korkudan elleri ayaklarına dolanıyor.

“Eyvah ! Ne yapacağız şimdi? Sözcükleri dökülüyor dillerinden.

Kulaklar çekiliyor, çocuklar renkten renge giriyor.

İçlerinde olan Doğukan’ın dili tutuluyor.

Kekemeliği ve tikleri oluşuyor. Günlük hayatını sürdürürken çok zorlanmaya başlıyor. Özgüvenli, cesur çocuk gitmiş, yerine ürkek, özgüveni yerle bir olmuş bir çocuk gelmişti.

O yaştaki bir çocuğun yaşadığı stres ve korkunun nasıl hayatını etkilediğini gözler önüne seriyordu.

Doğukan, içsel çatışma ve zorluklarla boğuşurken ailesi ve çevresindeki yetişkinlerin desteğine ihtiyaç duyuyordu. Onun çocukluk maceralarını cesaretle sürdürebilmesi için anlayış ve rehberlik gerekiyordu.

Ailesi Doğukan’ın yaşadığı değişimi fark ederek, ona destek olmak için “Herkes hata yapabilir ve önemli olan onlardan ders çıkarmaktır. Senin içindeki cesur ve özgüvenli çocuk hala var. Sadece biraz yardıma ihtiyacı var.” diyerek yanında olurlar .

Bu sözler, Doğukan’ın içindeki umudu yeniden yeşertti. Ailesi ve arkadaşları Doğukan’a destek olmak için çaba gösterdiler. Bir konuşma terapisti ve psikiyatristle çalışmaya başladılar ve onun kekemelik ve tiklerini yönetmeye yardımcı oldular. Ayrıca, çevresindeki olumlu rol modelleriyle etkileşim kurarak, özgüvenini yeniden kazanmasına destek oldular.

Zamanla, Doğukan tekrar kendi gücünü ve cesaretini buldu. Artık sadece çocukluk maceralarına cesaretle atılmakla kalmıyor, aynı zamanda diğer çocuklara da örnek oluyordu.

Onun hikayesi, çocukların içindeki gücü ve direnci ortaya çıkararak, toplumun her kesiminden insanlara ilham veriyordu ve Doğukan, artık sadece cesur ve keşfetmeyi seven bir ruha sahip bir çocuk değil, aynı zamanda başkalarına yardım etmek için güçlü bir lider oldu.

Editör: Nigar KAYA

Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ

Yazarım Diğer Yazıları

https://fisildayankalemler.org/dul-kadinin-yetistirdigi-cocuklar/

Yorumlar (1)

  1. Kulak çekmek bağırmak o yetişkinle konuşulmuş mu bir çocuğa çektirdiği acılarin sebebi sorulmuş mu? Çocuklar sadece anne babaların değil geleceğin temsilcileridir diyen olmuş mu?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aylin ŞEN

Merhaba adım Aylin Şen 1979 Kocaeli doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Hukuk Büro yönetimi ve Sekreterliği Öğrencisiyim. Evli ve iki çocuk annesiyim. Bir Varmış Hiç Yokmuş isimli şiir kitabının yazarıyım. İkinci kitabımın da yazımı bitti. Yayınevleri ile görüşme sürecindeyim.