Boş fincan-2
- Yazar: Mustafa AĞCAN
- 24 Mayıs 2024
- 52 kez okundu
BOŞ FİNCAN
Odanın kapısını açar açmaz, ciğerlerine dolan havanın hatırlattıkları sayamayacağı kadar çoktu. Defalarca girdiği ve dakikalar geçirdiği bu oda, bu sefer bir farklı geliyordu adama. Kapının hemen yanı başına yerleştirilmiş, tek kişilik koltuğa çökercesine oturdu. Düşünceler, beyin kıvrımlarını zorluyordu. Kaçış olmadığını bile bile, iyi şeylere sevketmeye çalıştı, ama nafile. Kovalamaya çalıştıkça, daha fazlasının geldiğini farkediyordu. Belli bir süre, beynini serbest bıraktı. “Bir şeyden kaçış yoksa, onunla yüzleşmek en iyisidir,” diye düşündü. İsteksizce, başını yukarı doğru kaldırdı. Karşı duvara bakıyordu şimdi.
Hiç görmediği, fakat eşiyle beraber görmeye çalıştığı bu duvara dayalı vitrin vardı. Belli bir süre seyre daldı. Ne gördüğünü, kendi dahi bilmiyordu. Pişmanlıklarla dolu bir süreç, gözünün önünde dans ediyordu. Ayağa kalktı ve vitrine doğru ilerlemeye başladı. Her bir adım, çok güç geliyordu adama. Vitrine yaklaşınca, sol köşeyi el yordamıyla buldu ve diz çöktü. Hiç bir zaman kilitlemeyi düşünmedikleri çekmeceyi, elleri titreyerek açtı.
İki parmak kalınlığındaki dosyayı aldı. İlk sayfayı açtı ve parmaklarını üzerinde gezdirmeye çalıştı. İlk defa, bu yüzeye tek başına dokunuyordu. Saniyelerce dokundu, ama hiçbir şey farkedemedi. Bu da ilk defa oluyordu. Hem hislerine, hem de parmaklarına hayret etmeye başladı. “Ne oluyor bana?” Diye geçirdi içinden.
Dayanamayarak, sırtını duvara yaslayıp oturdu soğuk zemine. Defalarca gördüğü fotoğrafları artık göremiyordu. Sebebini düşünüyordu ama bir türlü bulamıyordu. Eksik bir şeyin olduğu kesindi. Dışardan gelen, eşinin annesiyle konuşan sesini duyunca, her şey yerli yerine oturdu, çünkü bu zamana kadar bu fotoğraflara hep eşiyle bakmıştı. Eksik parça eşiydi. Hüzünlü dakikaların kapladığı bu evliliğin diğer yarısı olan eşi olmayınca, fotoğrafları da göremez olmuştu. İçine öyle bir acı çöktü ve fotoğrafları bir daha göremeyeceği korkusuyla sarsılmaya başladı.
Yazar: Mustafa AĞCAN
Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ
Editör: Hakan DİNÇAY
Yazarımızın Diğer Yazılarını Görmek İçin Tıklayınız.