BELH’DE TÜRKLER’İN SAVAŞI

BELH’DE TÜRKLER’İN SAVAŞI

BELH’DE TÜRKLER’İN SAVAŞI

Sevgili Tarih Severler,

Türk milleti, tarihte birçok devlet kurmuştur. Bu devletler arasında da defalarca savaşlar olmuştur. Bu savaşlardan ikisi de Belh’te meydana gelen Gazneliler ile Karahanlılar’ın savaşlarıdır.

Belh’in Önemi

Belh, Ceyhun Nehri’nin güneyinde bulunmakta olup Horasan’ın dört büyük vilayetinden (diğerleri Nişabur, Merv ve Herat) biridir. Belh savaşları, Orta Çağ’ın iki büyük gücü ve iki Türk-İslam devleti, Karahanlılar ile Gazneliler arasında Belh şehrinde olmuştur.

Tarihte Belh Savaşı adıyla anılan ve Karahanlılar ile Gazneliler arasında yapılan bu iki savaşın ilki 1008 yılında yapılmıştır. Bu savaşın diğer bir ismi Carhiyan Savaşıdır. İkinci savaş ise 1019 yılında meydana gelmiştir. Önce Karahanlılar ve Gazneliler hakkında bilgi vererek konumuza başlayalım.

Karahanlılar Devleti

Karahanlılar Devleti, Doğu ve Batı Türkistan’da, 840-1212 yılları arasında hüküm sürmüş olup bir Türk hanedanının kurduğu bir devlettir. Devletin başındaki hakanlar, “Kara Han, Arslan Han, Buğra Han, İlig (İlek) Han, Tamgaç Han” gibi unvanları kullanmaktaydı. Karahanlı Hanedanı’nın, Türk Saka Hakanı Alper Tunga’nın (Afrasiyâb) soyundan geldiğine inanıldığından hanedana Âl-i Afrasiyâb ismi de verilmektedir (R. Genç, Karahanlı Devlet Teşkilatı, s. 1-2-3).

Karahanlılar, Türk geleneğine göre doğu-batı olarak teşkilatlanmıştır. Doğuda “Büyük Kağan” adı verilen bir hakan bulunurken batıda ise hanedan mensubu bir hakan, büyük kağana bağlı olarak hüküm sürmekteydi. Doğunun başkenti Kaşgar iken batının başkenti Özkend idi. Belh Savaşı (Carhiyan) esnasında Karahanlı Hakanlığı’nda büyük hakan olarak Ahmed Togan Han bulunmakta iken batıda ise onun kardeşi İlig Nasr Han hüküm sürüyordu.

Gazneliler Devleti

Gazneliler Devleti ise Sâmânî Devleti’nin bünyesinde yer alan Türk kökenli komutanlardan Alp Tegin tarafından bugünkü Afganistan’ın Gazne şehrinde kurulmuş bir Türk devletidir. Bu devlette başlangıçta Türk komutanlar “Emir” unvanı ile devleti yönetirken, Emir Sebük Tegin ile birlikte bu devleti “Sebük Tegin Hanedanı” yönetmeye başlamıştır. Hem I. Belh Savaşı’nda hem de II. Belh Savaşı’nda ülkenin başında Türk âleminin efsane hükümdarlarından Gazneli Mahmud bulunmaktaydı.

Horasan’a Hakim Olma Kavgası

Belh savaşları, iki ülke arasında Horasan’a hâkim olma kavgasıdır. Horasan ve Maveraünnehir’de faaliyet gösteren Sâmânî Devleti’nin tarih sahnesinden çekilmesinden (999 yılı) sonra Sâmânîler’in hâkim olduğu topraklar Gazneliler ve Karahanlılar arasında paylaşılmıştır. 1000 yılında yapılan anlaşmaya göre Horasan, Gazneliler’e; Maveraünnehir ise Karahanlılar’a bırakılıyordu. Ancak Karahanlılar’ın batı hakanı İlig Nasr Han, Horasan’a da hâkim olmak istiyordu.

Sultan Mahmud ise Hindistan gazâlarıyla meşgul olduğundan geride bir düşman bırakmak istemiyordu. Bu sebeple Nasr Han’ın kızıyla evlenerek onunla akraba oldu (1001). Sultan Mahmud, böylece Karahanlı sınırını güvence altına alıyordu. Artık güneydeki ve güneybatıdaki uçsuz bucaksız Hind diyarı kendisini bekliyordu.

İlig Han’ın Horasan Hamlesi

Sultan Mahmud, her ne kadar kayınpederi İlig Nasr Han ile anlaşma yapsa da ona güvenmiyordu. Bu yüzden Hind seferine çıkmadan önce ülkesinde ve Horasan’da tedbir alma gereği duydu.

Bu sebeple büyük emirlerinden Tus Valisi Arslan Câzib’i Gazne’ye yakın sınır vilayeti Herat’ta (Horasan’da) görevlendirmiş, saldırı olması hâlinde hemen Gazne’ye gidip savunma tedbirleri yapmasını tenbihlemişti.

Sultan Mahmud, Hindistan seferine çıkar çıkmaz İlig Nasr Han, Horasan’ı ele geçirmek üzere harekete geçti. Nasr Han, Horasan’a iki ordu gönderdi. Bu orduların birincisi Sübaşı Ali Tegin komutasında Herat ve Nişabur tarafına, diğeri ise kardeşi Cafer Tegin komutasında Belh’e gönderilmişti.

Gazneliler’in Savunma Tedbirleri

Arslan Câzib, derhal harekete geçerek Gazne’ye gitti. Vezir Ebu’l-Abbâs ile birlikte savunma tedbiri aldı. Gazne’den Horasan’a kadar olan yerlere asker yerleştirdi. Gazne’nin olası işgaline önlem alıyordu. Bu arada Sübaşı Tegin komutasındaki ordu, Herat ve Nişabur’u; Cafer Tegin ise Belh’i ele geçirmişti.

Sultan Mahmud, haberi alır almaz Gazne’ye döndü. Mahmud, Gazne’de bir süre asker toplamak ve hazırlık yapmak ile meşgul oldu. Hindli, Halaç, Oğuz ve Afganlar’dan oluşan muazzam bir ordu hazırladı. Ordunun ağırlığı Türkler’den oluşmaktaydı.

Sultan Mahmud, ordusunu iki kola ayırdı. Birinci kol, Emir Arslan Câzib, Emir Altuntaş ve Emir Ebu Abdullah et-Tâi gibi büyük emirlerin komutasında Sübaşı Tegin’in üzerine, Herat’a gidecekti. Bu ordu 10 bin askerden oluşacaktı. İkinci ordu ise bizzat Sultan Mahmud komutasında olacak, o Belh’e gidecekti. Onun yanında Horasan Valisi olan kardeşi Ebu’l-Muzaffer Nasr da bulunacaktı.

Gazneli orduları kısa süre içerisinde Herat, Nişabur ve Belh’i ele geçirdiler. Karahanlı ordusu perişan hâlde Ceyhun’u geçip ülkesine döndü. Bir süre sonra Cafer Tegin bir orduyla yeniden dönse de Mahmud’un kardeşi Horasan Valisi Ebu’l-Muzaffer, onu Ceyhun sahilinde yenilgiye uğratarak kaçmak zorunda bıraktı. Böylece Sultan Mahmud, Karahanlılar’ı Horasan’dan tamamen sürüp çıkarttı (Eylül 1006).

I. Belh (Carhiyan) Savaşı

1006 yılındaki yenilgiden sonra Sübaşı Ali Tegin, İlig Han’ın yanına ulaşınca İlig Han, onu kınadı. İlig Han, tekrar bir ordu hazırladı. Bu kez amcazadesi olan Hoten Meliki Yusuf Kadir Han’da onun yardımına koşmuştu. İlig Han ve Kadir Han ordularıyla Ceyhun’u geçtiler.

Karahanlı Hakanı Nasr Han’ın faaliyetlerinden casusları yoluyla haberdar olan Sultan Mahmud, hazırlıklarını hızlandırdı. Aslında Mahmud, bu savaşa karşıydı fakat çaresizdi. Horasan, İlig Han’da bir saplantı hâline gelmişti. Sultan Mahmud, tüm gücünü Hindliler’le gazâya harcamak istiyordu. Mahmud, İlig Nasr Han’ın hiçbir toprağına mütecavüz olmamıştı. Saldıran taraf hep İlig Nasr Han olmuştur.

İki ordu Belh yakınlarındaki Carhiyan veya Keter Ovası’nda karşı karşıya gelmiştir. İlk gün iki ordunun savaşçıları teke tek vuruşmalar yapmış, ikinci gün ise savaş başlamıştır. Savaş başlamadan önce Sultan Mahmud, ordusunu merkez, sağ ve sol cenahlar olarak savaş düzenine aldırdı.

Merkezde kardeşi Horasan Valisi Ebu’l-Muzaffer Nasr, Kürt, Arap ve Hindli askerlerle yer alacaktı. Ayrıca merkezde Cüzcan Emiri Ebu Nasr el-Ferugunî (Sultan’ın kayınpederi) ve Emir Ebu Abdullah et-Tâî bulunacaktı. Sağ cenahta, seçme süvarilerle Herat Valisi Hâcib Altuntaş; sol cenahta ise Tus Valisi Arslan Câzib, Horasan askerleriyle bulunacaktı. Sultan da orduyu filinin üzerinden idare edecekti. Sultan’ın 500 fili de ön saflarda yer alacaktı.

Karahanlıların savaş düzeni de Gazneliler’inki gibi idi. Merkezde İlig Han, sağ cenahta Hoten Emiri Yusuf Kadir Han, sol cenahta ise İlig Nasr’ın kardeşi Cafer Tegin yer alacaktı. İlig Han’ın ordusu 40-50 bin arasında idi. İlig Han ayrıca safların önüne 500 okçu yerleştirmişti.

Sultan Mahmud, savaştan önce bir tepeye çıkarak iki rekât namaz kılmış ve şu duayı etmiştir: “Allah’ım! Eğer Türkistanlılar haklı ise onlara zafer ver. Ben haklı isem bana yardım et!” Savaşın başlarında İlig Nasr Han’ın üstün gayretleriyle Karahanlı ordusu galibiyete yaklaştı.

Bunu gören Sultan Mahmud, savaşa bizzat müdahale etti. Atından inerek “Tusten” isimli filine bindi ve saldırıya geçti. Tusten, onlarca ok darbesi almasına rağmen Karahanlılar’ın merkezini dağıtmayı bildi. Böylece Sultan Mahmud zafer kazandı (5 Ocak 1008). İlig Han ve Yusuf Kadir Han, canlarını kurtararak Ceyhun’u geçmişler ve ülkelerine dönmüşlerdir.

II. Belh Savaşı

İlig Nasr Han’ın 1113 tarihinde, ağabeyi Ahmed Togan Han da 1117 tarihinde vefat edince büyük kağanlığa Arslan Han, batı tarafına ise kardeşi Yusuf Kadir Han naip olmuştur. Ancak ikisi arasında büyük kağan olma kavgası vardı. Bu kavgaya bir süre sonra Sultan Mahmud da katıldı. O, Kadir Han’ın talebi üzerine ordusuyla Ceyhun’u geçti. Fakat bilinmeyen bir sebeple geri döndü. Onun bu davranışı anlaşılamadı. Sultan Mahmud’un geri dönüşünün sebepleri arasında iki görüş öne çıkmaktadır.

Birincisine göre Sultan, Karahanlılar arasındaki bu kavganın sürmesini istedi. Keza kendisi Hind seferlerine çıkıyordu ve geride güçlü bir Karahanlı Devleti bırakmak istemiyordu. Diğer bir sebep ise Yemînü’d-devle’nin Müslüman kanı akıtmaktan çekinmesiydi. Çünkü o, yaptığı Hind gazâlarını bile bu zamana kadar döktüğü Müslüman kanına kefaret olsun diye yapmaktaydı. Onun bu konudaki hassasiyeti üst seviyedeydi. Nihayetinde 1019 yılında Ceyhun’u geçip tekrar Horasan’a döndü.

Sultan Mahmud’un bu hareketi Maveraünnehir (Batı) Hâkimi Yusuf Kadir Han’ı öfkelendirmişti. O, bir süre sonra Mahmud’dan intikam almak üzere harekete geçti. Karahanlı Hakanı Arslan Han ile sulh yaptı. Hatta onunla ittifak anlaşması bile imzaladı. İki han, büyük bir ordu hazırladı. Birleşik Karahanlı ordusu Ceyhun’u geçip Horasan’a girdiler (1019).

Karahanlı ordusu, Belh’e doğru harekete geçti. Ancak Mahmud, ordusuyla burada idi. Belh onun ordugâhı idi. Belli ki Sultan Mahmud, Karahanlılar’ın intikam için geleceğini tahmin etmişti. Belh yakınlarında büyük bir savaş meydana geldi. Karahanlı ordusu, yenilgiye uğradı. Bu savaş hakkında kaynaklarda çok fazla bilgi bulunmuyor.

Bu savaşta Sultan Mahmud savunma durumunda iken Karahanlı hanları Arslan ve Kadir Han saldırı durumunda idi. Yine iki Türk-İslam Devleti arasında kan dökülmüştü. Fakat sonrasında Yusuf Kadir Han, Sultan Mahmud ile sulh yaptı. Sultan Mahmud, vefat ettiği 1030 yılına kadar Karahanlılar ile dostça geçinmiştir.

Muhabbetle…

Mustafa Cankurt

Kaynakça:

Barthold, Vasiliy, Moğol İstilasına Kadar Türkistan, çev. Hakkı Dursun Yıldız, TTK Yay. Ankara, 1990.

Duman, Abdullah, Karahanlılar ve Gazneliler Arasında Horasan Bölgesinin Kaderini Belirleyen Savaş: Kantarat-ü Çarhıyan, https://dergipark.org.tr.

Genç, Reşat, Karahanlı Devlet Teşkilatı, TTK Yay., Ankara, 2002.

İbnü’l Esir, El Kamil Fi’t-Tarih, c. IX, Ttrc.: Ahmet Ağırakça-Abdülkerim Özaydın, Bahar Yayınları, İstanbul, 2008.

Merçil, Erdoğan, Afganistan ve Hindistan’da Bir Türk Devleti Gazneliler, Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul, 2019.

Merçil, ErdoğanGazneliler Devleti Tarihi, TTK Yayınları, Ankara, 1989.

Merçil, Erdoğan,  Gazneliler, TDV İslam Ansiklopedisi.

Merçil, Erdoğan,  Mahmud-ı Gaznevî, TDV İslam Ansiklopedisi.

Mirhand, Muhammed B. Havendşah B. Mahmud, Ravzatu’s Safa Gazneliler, Çev. Erkan Göksu, Kronik Kitap, 2017.

Necef, Ekber N., Karahanlılar, Selenge Yayınları, İstanbul, 2005.

Özaydın, Abdülkerim Karahanlılar, TDV İslam Ansiklopedisi.

Piyadeoğlu, Cihan, Güneş Ülkesi Horasan, Bilge Kültür Sanat Yay. , İstanbul, 2012.

Zeki, İzzetullah, Gazneli Mahmud’un Din Politikası, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2019.

https://islamansiklopedisi.org.tr/karahanlilar

https://islamansiklopedisi.org.tr/gazneliler

https://fisildayankalemler.org/aynicalutta-buyuk-zafer

https://fisildayankalemler.org/buyuk-zafer-aynicalut-savasi/

Editör: Murat Çatal

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

AYNUCALUT’TA BÜYÜK ZAFER

 

 

 

Yorumlar (2)

    • 12/07/2024

    Çok uzun ama...

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 12/07/2024

    Teşekkürler...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mustafa CANKURT

1978 yılında Aksaray'da doğdum. Anadolu Üniversitesi İşletme bölümü ve Atatürk Üniversitesi Sosyal Hizmet Lisans bölümlerinden mezun oldum. Tokat Zile Devlet Hastanesinde Sosyal Hizmet Uzmanı olarak görev yapmaktayım. Evliyim; Halil Furkan, Ömer Faruk ve Ayşe Naz isimlerinde üç çocuğum var. Okumaya düşkünüm, ortaokul yıllarından beri iyi bir okuyucuyum, özellikle tarih okuyucusuyum. 2020 yılı eylül ayında “Siyah Sancağın Gölgesinde-Celaleddîn Harzemşah” isimli “tarihi roman” formatında ilk kitabın çıktı.