ASKIDA KUAFÖR
- Yazar: Nigar KAYA
- 14 Temmuz 2025
- 31 kez okundu

ASKIDA KUAFÖR
Askıda Kuaför diye bir şey duydunuz mu?
Bazen birilerini ziyaret etmektir amaç bazen iş, düğün, ticaret. Ama bu ziyaretlerde ne kazandık ne öğrendik ona odaklanmak lazım. Birkaç kez gitmeme rağmen hiç karşılaşmadığım kocaman bir yürekten bahsetmek istiyorum.
Bu güzel yürek, daha önce TRT’de ve Anadolu Ajansı tarafından keşfedilmiş ama benim karşılaşmam çok yakın tarihe rastladı. Derler ya arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim diye.
Dudu anne gibi bir insanın etrafında da güzel yürekliler oluyor. Hayat enerjimizin tükendiği, umutlarımızın bitip eridiği şu dönemde bu tür gönüller bize umut oluyor, mutluluk oluyor.
Evet artık sadete gelmek gerekirse; Çorum’da La Bamga diye bir kuaföre gittik. Doğal kliması olan kapısının önünde çayımızı yudumladık. Laf lafı açtı ve çok güzel bir konuya geldik.
Meğer bu kuaförün sahibi olan Gülcan Barboros adındaki hanım efendi uzun zamandır Sevgi Evleri, şehit aileleri, sığınma evlerindeki mağdur kadınlara ücretsiz olarak kuaförlük hizmeti veriyormuş. “ASKIDA KUAFÖR” diye bir uygulama başlatmış. Askıda ekmek, Askıda yemek duydum ama hiç böyle bir uygulama duymamıştım.
Üstelik askıda ekmek de bazı hayırseverler o asılan ekmeklerin parasını ödüyor. Ancak anladığım kadarıyla kuaförlük hizmeti için herhangi bir ödeme olayı da yok. Tüm boya ve diğer hizmet ve masrafların ücreti kendisi tarafından ödeniyor. Duyduğumda yüreğim kabardı desem mübalağa etmiş sayılmam.
Bu çok güzel bir hizmetti ve hemen röportaj yapmak istedim. Sağ olsun kırmadı. Çok güzel bir sohbet ettik. Gülcan Hanım beş kardeşli bir ailenin üyesi ve Çorumlu. Bir gün kuaförlük yaparken küçük bir kızla halası geliyor. Anne babası olmayan bu kızın halası, kızın, beline kadar inen muhteşem saçlarını kısacık kestirmek istediğini söylüyor.
Gülcan Kuaför;
“O güzel saçlara sahip çocuğun, annesi olsaydı, bakardı, tarardı ” diyor. “O kız beni o kadar etkiledi ki bana travma olmuştur” diyor. İçini çekerek devam etti. “Annesi olmayan bir çocuk, kimsesiz oluyormuş, yetimin saçı demek uzatılamıyormuş.” dedi.
O bunları söylerken gözlerim doldu. Evet bu travmadan sonra da böyle bir çalışma başlatıyor. Yetim kızların saçlarının, ücretsiz olarak bakımını üstleniyor.
Kesmekle kalmayıp, fön çekiyor, boyuyor, kaşlarını düzeltiyor. Bazen bir mezuniyet töreni bazen de bir düğüne hazırlıyor. Çekinen kadınlara da “çekinmesinler” diyor. “Bu bir öz bakımdır, ihtiyaçtır biz bu işi zevkle yapıyoruz” diyor. “Buraya geldiklerinde sosyalleşiyorlar, mutsuz gelip mutlu ayrılıyorlar” dedi.
Kendi yorumumu da eklemem gerekirse; Allah bereketini de veriyor. O kadar güzel bir iş yapıyor ki bana da tebrik ve duadan başka bir şey kalmıyor.
Ne istersin dedim.
“Daha çok duyulsun, daha çok insan gelsin” dedi. Yorulmaz mısın dedim, birden atıldı. “Yoo hiçte yorulmam. Seve seve yaparım. Tüm meslektaşlarıma da tüm il büyüklerine de tavsiye ederim” dedi. Adeta yorulma kelimesi lügatinde yoktu.
Oradayken bir ablamız geldi. Biz dışarıda beklerken hemen içeri girdi, kesti, yıkadı, kuruladı saçlarını. Ne bir erinme, ne bir saygısızlık vardı. Bir dakika bile bekletmeden hemen aldı tarağını, makasını eline. Buradan yinelemek istiyorum. Gülcan kuaför sana hayran kaldım ve sana bayıldım.
Allah yolunu bahtını açık etsin. Allah güç kuvvet versin. Versin ki bu iyilik zinciri çığ gibi büyüsün, güçlensin devam etsin.
Seni, eşini, sana destek olan herkesi tebrik ediyorum. Seni benimle tanıştıran Dudu (Dudu Sevindim) Anneme de çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Sizin gibi insanlar arttıkça artsın. Selamlar, saygılar.
Nigar KAYA
Yazının Tamamı Yazarına aittir.
Yazarın Diğer Yazılarını Okudunuz mu?