Akran Zorbalığı ve Çözüm Yolları 

Akran Zorbalığı ve Çözüm Yolları 

Akran Zorbalığı ve Çözüm Yolları 

Akran zorbalığı (bir öğrencinin yaşıtları tarafından sürekli olarak fiziksel, sözel, sosyal ya da siber yollarla rahatsız edilmesi), öğrencinin özgüvenini, akademik başarısını ve psikolojik sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle etkili çözümler çok yönlü ve sürdürülebilir olmalıdır.

Akran zorbalığına yönelik çözüm önerilerini şu şekilde sunabilirim.

Öğrencilere özellikle bu konuda gerektiği zaman toplu, gerektiğinde bireysel şekilde zorbalığın ne olduğunu, neden yanlış olduğunu ve nasıl müdahale edebileceklerini anlatmamız gerekir.

Özellikle ilkokuldan itibaren empati, iletişim ve duygusal zeka becerilerini geliştiren programlar uygulanması gerekir.

Zorbalık belirtilerini tanıma, müdahale etme ve raporlama konularında öğretmenler düzenli olarak eğitilmelidir.

Ebeveynler, çocuklarındaki değişiklikleri gözlemleme ve çocuklarını destekleme konusunda bilinçlendirilmelidir.

Ayrıca güçlü bir okul politikası belirlenmelidir. Zorbalığın Z’si hissedildiğinde acilen tüm okul öğretmenleri, personeli çok dikkatli şekilde pedagojik davranışlar eşliğinde gizli alarma geçmelidir.

Zorbalığa sıfır tolerans politikası uygulanmalı ve bu herkes tarafından bilinmelidir. Net kurallar belirlenmeli ve gerektiğinde acilen yaptırımlar uygulanmalıdır.

Öğrencilerin ve velilerin zorbalık olaylarını güvenli ve gizli şekilde bildirebileceği sistemler oluşturulmalıdır. Örnek verecek olursam danışman kutuları, dijital bildirim formları vb. şekilde velilerin, öğrencilerin bu görüşleri kısa süreli aralıklarla okul idarecileri, pdr servisi bu geri bildirimleri takip edip okul öğretmenlerini eğitim sürecinde mutlaka bilgilendirmelidir ve uygulamaya geçilecek acil onlemler varsa birlikte hareket edilmelidir.

Olaylara hızlıca, adaletli ve şeffaf bir şekilde müdahale edilmesi birçok olumsuz gelişmeleri daha olgunlaşmadan önüne geçmeyi sağlar.

Zorbalığa uğrayan öğrencilere okul psikolojik danışmanları tarafından bireysel ve psikolojik destek sağlanmalıdır.

Zorba öğrencilere sadece ceza vermek değil, zorba davranışların nedenini anlayıp bu öğrencilere yönelik de bireysel rehberlik ve destek sunmak gerekir.
Güvenilir öğrencilere rehberlik verilerek “akran liderliği” veya “akran destek grupları” kurulabilir.

Katılımcı kültürün yani öğrencilerin okul kararlarında söz hakkı olduğu, aidiyet duygusunun güçlü olduğu bir ortam ve pozitif okul iklimi zorbalık eğilimini azaltır.

Grup çalışmaları, kulüpler, sosyal etkinlikler ile öğrenciler arası ilişkiler, ortak etkinlikler ile olumlu yönde geliştirilir.

Pozitif davranışlar ödüllendirilerek model haline getirilir. Bazı okularda mavi kart sistemi etkinlikleri görüyorum ve onaylıyorum. 10 mavi kart alan öğrenciye dışarıda bir yemek, etkinlik ayarlayan okul yönetimi bu davranışı ile çocuklara pozitifi öğretme amacı ve olumlu davranışları ödüllendirmeyi amaçlıyor.

Bunun zıddı ise kırmızı kart sistemi. Kırmızı kart almayı hiçbir öğrenci istememesi gerekir eğer öğrencinin psikolojik problemleri yoksa. Bu da okullarda Pdr servisinin ilgileneceği öğrencileri kapsar.

Öğrencilere dijital ortamda güvenli davranışlar, gizlilik ve etik kullanımla ilgili dijital okur yazarlık, siber suçlarla ve zorbalıklarla mücadele eğitimi verilmelidir.

Aileler ve okullar, öğrencilerin dijital ortamda karşılaşabilecekleri riskler konusunda iş birliği içinde olmalıdır.
Sosyal medyalarını mutlaka takip etmeli ve ebeveynler çocuklarını sosyal medyada kontrol programlarını mutlaka telefonlarına yüklemelidir.

Çocuklar sizin yanınızdayken bile iyi bir aile ortamı sağlanmıyorsa ve çocuğunuz bilinçli değilse sanal ortamda maskeli kişilerle dost bile olabilir. Çeşitli yönlendirmelere maruz kalabilir.

Zaman ve teknoloji hızla değişiyor. Geleneksel sistemde yetişmiş birçok anne baba artık çocuklarına yetişmekte aciz kalıyor. Geçmişin dili günümüz çocuklarını artık çok tatmin etmiyor. Bu yüzden anne babalar çocuk eğitimi konusunda detaylı şekilde sosyal medyada da, kamu spotlarıyla da ciddi şekilde bilgilendirilmesi gerekiyor.

Bugün problem olan çocuklar dün ihmal edilen öğrencilerdi, yarın problem olacak çocuklar ise bugün ihmal edilen çocuklar olacaktır. Ülkemizin bir çocuğu bile zayi etme lüksü yoktur. Bu çocuklar altın değerindedir ve ehil ellerde yetiştirilmesi gerekir. Bu yüzden bu çocukları yetiştirenlerin de günümüz şartlarında kendilerini tekrar tekrar yetiştirmesi ve günümüz çocuklarına maddi manevi ulaşmaları gerekmektedir.

Çocukluğu çalınan her çocuğun ruh dünyası hasar alır ve sağlıklı bir birey olamaz.

Metin ÖZDEMİR 

Genel yayın yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ 

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Metin ÖZDEMİR

METİN ÖZDEMİR 1979 yılında Bursa'da doğdum. İstanbul Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden 2002'de mezun oldum.Evli ve bir çocuk babasıyım. Eğitime ve kitaplara olan aşkım hiç bitmeyecek. Elimden geldiğince topluma örnek olmayı amaçlıyorum.