ADİL SULTAN GAZNELİ MAHMUD

ADİL SULTAN GAZNELİ MAHMUD

ADİL SULTAN GAZNELİ MAHMUD

      Sevgili Tarih Severler;

    Gazneli Mahmud, Türk tarihinin mümtaz bir şahsiyetidir. O, Gazneli Devleti’nin bir sultanıdır. Ülkemizde onu tanımayan yoktur. Onun ünü, sadece ülkemizde değil bir çok ülkede yayılmıştır: Hindistan, Pakistan, Afganistan, Bangladeş vs.

       Gazneli Mahmud, Yemînü’d-devle (devletin sağ kolu) ve Seyfü’d-devle (Devletin kılıcı) gibi unvanları ile de tanınır. Şüphesiz onun en büyük icraatı yaptığı Hindistan seferleridir.

Bu büyük Türk Sultanı’nın birçok hususiyeti vardır. Bugün onun dönemindeki bir olayı anlatıp Sultan Mahmud’un adalete verdiği önem üzerinde duracağız.

GAZNE KADISININ HİLESİ

       Sultan Mahmud, adalete büyük önem verirdi. Haftanın belli günlerinde halk ile buluşur, şikâyetlerini dinlerdi. Bir gün Gazneli Mahmud’un halkın şikâyetlerini dinlediği mecliste bir kişi onun huzuruna çıkıp Gazne kadısından şikâyetçi oldu. Adam ağlamaklı idi. Derdini anlattı:

       “Sultanım! Benim 2 bin altın dinarım vardı. Sizin Hind gazâsına çıkacağınızı duyunca altınlarımı bir keseye koyup Kadı Hazretleri’ne emanet ettim ve ordunuza katıldım.

Gazâ dönüşünde ordunuz ile arayı açtığım için Hind ormanlarında kayboldum. Eşkiyaların eline düştüm. Elimdeki ganimetleri onlara vererek kurtuldum. Gazne’ye gelip Kadı Hazretleri’nden emanetimi aldım.

Ancak keseyi açtığımda altın dinarlarımın yerinde bakır dirhemleri gördüm. Kadı’nın yanına gidip durumu anlattım. O ise bana, ‘Sen bana keseyi verdiğinde ağzı bağlı ve mühürlü idi. Bana içindekini göstermedin. Ben de senden aldığım gibi sana teslim ettim. Bu kese sana mı ait dediğimde “evet” dedin. Şimdi de beni suçluyorsun’ deyip beni kovdu.

Sultanım! Şu anda benim ekmek alacak gücüm dahi yok. Bana yardım edin. Sizin adaletinize güveniyorum.”

       Gazneli Mahmud, adamın durumuna üzülmüştü. Onu teselli etti ve keseyi getirmesini istedi. Sultan keseyi incelediğinde onda bir yırtık veya dikiş izine rastlamadı. Gazneli adamı, maaşa bağlayıp geçimini teminine yardım etti. Ancak Sultan, bu duruma akıl erdirememişti. Bu meseleyi çözmeye kararlıydı.

Sultan Mahmud, bu keseyi önüne alıp düşündü. Bu keseden altınların alınması için kesilmesi gerekirdi. Fakat bir kesik izi bulamadı. Bunun üzerine bir plan hazırlayıp uygulamaya koydu. Kese ile aynı kumaştan kaftanını bıçakla parçalayıp odasındaki yatağının üzerine bıraktı. Kendisi bazı komutanlarıyla birlikte ava gitti.

       Birkaç gün sonra avdan döndü ve odasındaki kaftanın sapasağlam olduğunu gördü. Onu incelediğinde yırtık yerlerinde tamir izinin bile görünmediğini fark etti. Hemen oda hizmetçisini çağırdı.

Hizmetçi, kaftanın yırtık olmadığını iddia etti. Daha sonra bunun Sultan’ın bir oyunu olduğunu öğrenince gerçekleri söyledi.

Hizmetçi, kaftanın yırtık olduğunu görünce Sultan’ın tepkisinden çekinerek onu bir örücüye göndermiş ve diktirmişti. O, örücünün de ismini verdi.

Sultan Mahmud şaşırmıştı. Bu örücü, işinin uzmanı olmalıydı. Kaftanın tamir edildiği anlaşılmıyordu.

Sultan Mahmud, hemen örücüyü yanına çağırdı. Sultan, örücüye, “kaftanının tamiri işini ustalıkla yaptığını, işine hayran kaldığını” söyledi.

Sultan, örücüye “Gazne’de bu işi yapan başka örücü olup olmadığını” sordu. Örücü, “Gazne’de bu işlerde yetenekli başka örücü olmadığını söyledi.

“Yakın zamanda yeşil renkli bir altın kesesini tamir ettin mi?”

“Ettim Sultanım!”

“O kese kimindi?”

“Kadı Hazretleri’nindi Sultanım.”

“Keseyi görsen tanır mısın?”

Sultan Mahmud, daha sonra Kadı’dan şikâyetçi olan adamın yeşil renkli kesesini örücüye gösterdi. Örücü keseyi dikkatlice inceledi.

       “Bu keseyi tanıdım Sultanım. İki altın karşılığında ben tamir ettim.”

       “Ördüğün yeri parmağınla göster.”

       Usta ördüğü yeri parmağıyla işaret etti.

       “Kadı’nın huzurunda şahitlik eder misin?”

       “Elbette Sultanım.”

   

   Sultan, Kadı’yı ve kesenin sahibini yanına çağırttı. Önce Kadı’yı içeri aldı. Kadı, örücü ve kesenin sahibini görmemişti.

Sonra Kadı’ya dönerek, “Sen âlim ve yaşlı bir adamsın. Emanete hiyânet etmen doğru mudur? Sen bir Müslüman’ın malına nasıl olur da el koyarsın? Bu sana yakışıyor mu?” diye sordu. Kadı şaşırmış ve korkmuştu. “Sultanım, bu doğru değil. Bana bu iftirayı kim atıyor?” diye karşılık verdi.

       Gazneli Mahmud, öfkelenerek ve keseyi göstererek “Bre arsız! Bu işi sen yapmışsın. Sana bu keseyi emanet verdiler. Kesenin altınlarını alıp yerine bakır koydun. Daha sonra ağzını kapatıp mühürledin. Senin insafın bu mudur?” dedi.

Kadı, “Hayır, bu keseyi de görmedim. Bu sözleri de duymadım.” diye cevap verince, Sultan Mahmud, öfkeden adeta kükredi:

       “Yalancı adam! İşte kesenin sahibi ve bu keseyi tamir eden zanaatkâr…”

       Sultan, bunları söyledikten sonra perdenin ardındaki örücü ve şikâyet sahibi Gazneli ortaya çıktı. Kadı, durumun vehâmetini anlamıştı.

Utancından bir şey söyleyemedi. Sultan, muhafızlarına Kadı’yı göstererek, “Bu adamı görevden aldım. Onu huzurumdan alın ve kese sahibine tüm altınları ödesin. Yoksa boynunu vurdururum.” dedi.

Kadı’yı huzurdan aldılar. Kadı, adamın iki bin altınını ödedi. Sultan, daha sonra Kadı’yı ayaklarından Gazne Kalesi’nin kapısına astırdı. Araya komutanlar ve ileri gelenler girdi.

Onun âlim ve yaşlı olduğunu ve Sultan’dan onun canını bağışlamasını rica ettiler. Bunun üzerine Sultan Mahmud, onu elli bin altın karşılığında affetti.

       Bu olay Sultan Mahmud’un adalete ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Gazneli Mahmud’un hususiyetlerini başka yazılarımızda da anlatmaya devam edeceğiz inşallah.

 

Muhabbetle…

Mustafa Cankurt

Editör: Mesude Bozkurt

Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ 

Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?

 

https://fisildayankalemler.org/sultan-i-giyaseddin-keyhusrevin-gurbet-yillarisultan-i-giyaseddin-keyhusrevin-gurbet-yillari

https://fisildayankalemler.org/i-keyhusrevin-cilesi/

https://fisildayankalemler.org/melik-ibrahim-yinal-ve-isyani/

https://www.cirakitap.com/search?p=Products&q_field_active=0&ctg_id=&q=mustafa+cankurt&search=&q_field=

 

Kaynakça:

Cankurt, Mustafa, Gazneli Mahmud, Çıra Yayınları, İstanbul, 2022.

Kafesoğlu, İbrahim, Mahmud Gaznevî, İslam Ansiklopedisi.

Merçil, Erdoğan, Afganistan ve Hindistan’da Bir Türk Devleti Gazneliler, Bilge Kültür Sanat Yayınları, 2019, İstanbul.

Merçil, Erdoğan, Gazneliler Devleti Tarihi, TTK Yayınları, Ankara, 1989.

Zeki, İzzetullah, Gazneli Mahmud’un Din Politikası, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2019.

https://islamansiklopedisi.org.tr/mahmud-i-gaznevi

Yorumlar (1)

  1. Çok güzel bir örnek...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mustafa CANKURT

1978 yılında Aksaray'da doğdum. Anadolu Üniversitesi İşletme bölümü ve Atatürk Üniversitesi Sosyal Hizmet Lisans bölümlerinden mezun oldum. Tokat Zile Devlet Hastanesinde Sosyal Hizmet Uzmanı olarak görev yapmaktayım. Evliyim; Halil Furkan, Ömer Faruk ve Ayşe Naz isimlerinde üç çocuğum var. Okumaya düşkünüm, ortaokul yıllarından beri iyi bir okuyucuyum, özellikle tarih okuyucusuyum. 2020 yılı eylül ayında “Siyah Sancağın Gölgesinde-Celaleddîn Harzemşah” isimli “tarihi roman” formatında ilk kitabın çıktı.